Arnavutköy’de Belediyeden Yeni 'Rant' Planı! Katarlılar Dev Arsaları Toplamış

Abone ol

İstanbul Arnavutköy’de AKP’li belediyenin hayata geçirdiği imar planı ve uygulamaları mahallelilerde rant endişesi yarattı. Bölgedeki arsalar büyük oranda Katarlılar tarafından satın alınmış durumda. Daha önce yıkımların yaşandığı ve arsalarının bir bölümüne devletin el koyduğu vatandaşlar belediyeye dava açmaya hazırlanıyor.

TUĞBA ÖZER

İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde Kanal İstanbul Projesi ve İstanbul Havalimanı’nın çok yakınında bulunan İmrahor ve Suatlar mahallelerinde rant projeleri işletilmeye başlandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetki verdiği AKP’li Arnavutköy Belediyesi 2017 tasdik tarihli, 1/500 ölçekli Nazım İmar Planı ve 2018 tasdik tarihli 1/100 ölçekli Bolluca Deresi ve Yakın Çevresi ile İmrahor Mahallesi Revizyon uygulaması İmar Planlarını askıya çıkardı.

İmar-18 uygulamasıyla hazırlanan imar planlarıyla, İstanbul Havalimanı, 3. Köprü ve Kanal İstanbul Projesi’ne çok yakın konumda bulunan İmrahor ve Suatlar mahallelerinde vatandaşların arazileri kendilerine haber verilmeden arsa statüsüne çevrildi. Uygulamayla vatandaşların arsalarının yüzde 45’ine devlet tarafından el konuldu. 2022 yılında ise söz konusu alanlar rezerv yapı alanı ilan edildi.

İMAR PLANLARINDAN KATARLILAR ÇIKTI

31 Mart yerel seçimleri öncesi arsa statüsüne çevrilmesiyle mahallelerde “imar izni geldi” söylentisi yayıldı. Böylelikle seçim öncesinde AKP’li belediye tarafından gayrı resmi olarak kaçak yapı yapılmasına göz yumuldu. Ancak seçimin hemen ardından mahalleye dozerler sokularak kaçak yapıların tamamı yine belediye tarafından yıkıldı. Vatandaşlar arazilerine arsa statüsü kazandırıldığını bu yıkımla beraber öğrendi.

Olayın asıl boyutu ise imar planlarının incelenmesi sonrası gün yüzüne çıktı. Mahallelerin çok büyük parsellere ayrıldığı ve Katarlı şirketlerin devasa büyüklükte arsalara sahip olduğu görüldü.

Arsalarının önemli bir bölümüne el konulan ve evlerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan vatandaşların belediyeye sunduğu itiraz dilekçesi reddedildi. Bunun üzerine çok sayıda mahalleli belediyeye dava açmaya karar verdi. Yaklaşık 80 mahalleli yarın, İmrahor/Suatlar Barınma Hakkı Meclisi’nin çağrısıyla İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne giderek dava dilekçesini sunacak.

'BARINMA İMKANI KALMAYACAK'

Mahallelilere gönüllü avukatlık yapan Avukat Duygu Eroğlu yoksul halkın yaşadığı iki mahallede insanların çok fazla mağdur olduğunu ve bir mülksüzleştirme politikasının yürütüldüğünü belirtti.
Planı incelediklerinde mahallenin çok büyük adalara bölündüğünü gördüklerini ifade eden avukat Eroğlu şunları kaydetti:

“30 bin insanın yaşadığı bir araziden bahsediyoruz yani çok büyük bir yer burası. Bir adanın içinde 50 tane hisse sahibi var. Büyük bir kısmı zaten Katarlı firmalara satılmış. Çok büyük adalara ayrılmasının da arkasında çok büyük projeler olduğunu, yani rant olduğunu düşünüyoruz. İnsanların zaten 200 metrekare bir alanı varsa yüzde 40-45’ine İmar Kanunu madde 18’e* göre ile devlet el koymuş. Rezerv alan uygulaması ile de yeni bir hak kaybı yaşanacaktır. Şirketler zaten girmek üzere. İnsanların orada 100 metrekare alan yeri var. Şirketler gelerek ‘ben buraya milyon dolarlık yatırım yaptım. Gel sen 100 metrekare alanını sat, parasını al git buradan’ diyebilecek. Bütün yaşamından, düzeninden vazgeçmiş olacak insanlar. İstanbul’da yaşama şansı bitecek. Hem de barınma hakkı elinden alınmış olacak. Burası havalimanına yakınlığı nedeniyle çok değerli bir yer. Muhtemelen yoksul halkın barınamayacağı bir proje düşünülüyor zaten."

'BELEDİYE SEÇİM İÇİN KAÇAK YAPILARA İZNİ VERDİ'

İmrahor/Suatlar Barınma Hakkı Meclisi’nden Erdal Daşdemir, Arnavutköy Belediyesi’nin seçimden önce mahalleliye ‘el altından yapı yapabilirsiniz, biz size izin veriyoruz, sıkıntı yok’ dediğini belirterek, “Seçimden hemen sonra ise bu kaçak yapıları yıktı belediye. 2022’de rezerv alan ilan edildi. Bu süreçte biz de barınma hakkı meclisini kurduk. Orada yaşayan tapusu olan, mağdur insanlarla temas halindeyiz. Vatandaşların barınma hakkı ciddi tehdit altında. Yaklaşık 600 kişi birleşerek belediyeye itirazlarda bulunduk ancak belediye itirazlarımızı reddetti. Burası havalimanının hemen dibinde çok değerli bir arazi. Buraya yeni yollar da yapıldı. Belli merkezlerden 30 dakika sürede ulaşılabilen bir konumu var. Doğası da harika bir yer. Kemer Country’de olduğu gibi buraya da 3-4 katlı villa tarzı yerler yapılacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

DEVASA ARAZİLER KATARLILARA SATILMIŞ

Mahallelerde yürürlüğe konulan imar uygulaması ve imar planlarına dair bilgi veren İmrahor/Suatlar Barınma Hakkı Meclisi’nin Mimar Elif Karçık ise şunları söyledi:

“Bir parseldeki metrekare dağılımına baktığımızda, sözgelimi 15 malik varsa 14’ünün toplam alanı 1000 metrekare iken, Katar gibi Orta Doğu ülkelerinden şirketlerden yalnızca bir tanesinin de benzer metrekarelik alana sahip olduğunu görüyoruz. Bu kadar büyük metrekareyi hangi yollarla edindiklerini bilemiyoruz. Hazine arazisi ya da başka maliklerin yerlerini almış olabilirler. Mülkiyet transferi yaşandığı açık ve bunun hangi yolla yapıldığı muamma ve ne amaçla kullanılacağını bilemiyoruz. Yurttaşlar da kendi arazilerinin daha büyük metrekarelerde iken küçültülmesine, yerlerinin taşınmasına, başka parsellerden insanların buralara aktarılmasına tepki gösterdi. Belediyenin plan notlarında “Burası sosyal yapıya uyumsuz” deniyor. Buradan bir sürgün politikası güdülmek istendiğini anlıyoruz. İnsanların barınma hakkı, kentte var olma ve kenti kullanma hakları açıkça ihlal edilmiş. Notlarda da bunu belirtiyorlar açıkça.”

MÜTEAHHİTLER ARSA TOPLAMAYA BAŞLAYACAK

Arnavutköy’de TOKİ’nin iştiraki Emlak Konut tarafından yakın zamanda başlatılan Yenişehir Projesi’ne örnek veren Karçık şunları söyledi:

“Eğer bu projeye bakarsanız meralar, tarım arazileri, sulak alanlarda nasıl bir vahşi inşaat faaliyeti yürütüldüğünü görürsünüz. Projeyle yakın çevrede yaşayanların barınabileceği mekanlar yaratmıyorlar. Refah seviyesi yüksek insanların yaşayabileceği yerler tasarlıyorlar. Yeni Şehir projesinin yakın çevresindeki her yere bu anlayışın sirayet etmesi çok olası. Şimdiden müteahhitler mahallede gezerek küçük arsası olanlardan arsa toplamaya niyetlenmiş olabilir. İnsanların bilgisizliğinden yararlanmaya çalışarak manipüle etmeye çalışıyorlar.”

  • İmar Kanunu Madde 18

İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.

Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme alanındaki nüfusun kentsel faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan umumi hizmet alanlarının tesis edilmesi ve düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırk beşini geçemez.

Muğla'da Yanan Ormanlar Yeniden Yeşillendiriliyor Çevre Tarım Arazilerini Sulayan Baraj Alarm Veriyor Güncel Mahkemeden İliç’teki Maden İçin Bir İptal Daha Çevre Sarıkamış Ormanı Çöplüğe Döndü Çevre