Çeşme Projesi'ne mahkeme engeli
İzmir'deki Çeşme Projesi'nde nitelikli doğal koruma statüsüne sahip 8 bin hektarlık alanı yapılaşmaya imkan veren sürdürülebilir alana dönüştüren işlem, mahkeme kararıyla iptal edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İzmir'in Çeşme ilçesinde hayata geçirilmek istenen ve meslek odalarının, yerel yönetimlerin, STK’lerin ve çevre örgütlerinin karşı çıkarak hukuki mücadele başlattığı Çeşme Projesi'nde, nitelikli doğal koruma statüsüne sahip 8 bin hektarlık alanı yapılaşmaya imkan veren sürdürülebilir alana dönüştüren işlem, İzmir 2. İdare Mahkemesi tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edildi. Çeşme Projesi’ne karşı dava açan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve çevre örgütleri, CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ın da katılımıyla bugün basın toplantısı düzenledi.
İzmir Mimarlık Merkezi’ndeki yapılan toplantıda ortak basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Çeşme Yarımadası’nda çoğunlukla orman ve doğal sit alanı niteliğindeki 16 bin 140 hektar büyüklüğünde, deniz alanı ile birlikte adaları ve 42 kilometre kıyıyı kapsayan, devletin hüküm ve tasarrufunda olup kamuya ait devasa bir alan turizm bölgesi ilan edilmiştir. Bu alanların mülkiyetinin özel kişilere devri ile buralarda mega yat limanları, alışveriş merkezleri, oteller ve turizm tesisleri yapılması ve bu alanların tamamen halka kapatılarak imtiyazlı kişilerin kullanımına tahsis edilmesi yönündeki turizm bölgesi ilanı işlemine karşı kurumlarımızca açılan davalarda yargılama devam etmekte olup, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun işlemi hukuka aykırı bulan kararı yönünde yargılamaların sonuçlanması beklenmektedir” dedi.
"SERMAYENİN SALDIRISI ŞİMDİLİK DURDURULMUŞTUR"
Mahkemenin kararını kamuoyuyla paylaşan Yılmaz, “Çeşme Turizm Bölgesi sınırları içinde kalan, insanların tahribatından uzak kalmış nadir bir ekosisteme sahip Alaçatı-Zeytineli arasında kalan kıyı kesimi, buradaki üç adet ada ve kıyının gerisinde kalan 8 bin hektar büyüklüğündeki nitelikli doğal sit alanı vasfındaki koruma alanının koruma statüsü, Çevre Bakanlığı tarafından düşürülerek alan mega yat limanları ve her türlü yapılaşmalara açık hale getirilmiştir. Amaç, nadir türlerin yaşadığı el değmemiş koruma alanını, turizm görüntüsü altında sermayenin tükenmez hırslarına feda etmektir. Kurumlarımız, dernekler ve bir kısım yurttaşlar tarafından İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde açtığımız dava neticesinde mahkemece nitelikli doğal sit alanlarını turizm yapılaşma ve kullanımına imkan veren sürdürülebilir alanlara dönüştüren işlem, hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Çabalarımız sonucu halkımızın yaşam alanlarına sermayenin saldırısı şimdilik durdurulmuştur. Kentimizin yaşam alanlarının korunması konusundaki çabalarımız bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.