Ortasından Nehir Geçen Madenden Fırat'a Zehir Tehdidi: İliç'ten Sonra Sırada Ağrı Diyadin mi Var?
Erzincan İliç'in ardından Fırat su havzasını tehdit eden yeni bir altın madeni projesi gündeme geldi. Ağrı Diyadin’de ki altın madeni projesi için ÇED gerekli değildir kararı verilirken, Jeoloji Yüksek mühendisi Dr. Eşref Atabey, söz konusu projenin Fırat'ı zehirleyeceğini söyleyerek uyarıda bulundu.
Ülkedeki maden şirketleri, doğayı ve çevreye verecekleri zararları hiç düşünmeden tamamen kar hırsıyla ekokırıma yol açacak madenler inşa ediyor. Maden faaliyetlerinde ise ‘siyanür’ kullanımı sebebiyle, Erzincan İliç’te meydana gelen toprak kayması felaketler yaşanıyor. Çevreyi tehdit edecek bir altın madeni projesi de Ağrı’nın Diyadin bölgesinde, Murat Nehri’nin kıyısında, Fırat su havzasını etkileyecek bir bölgeye inşa ediliyor.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre, son yıllarda Türkiye’nin hemen her bölgesindeki altın madenciliği projelerinde adeta her taşın altından çıkan Koza Altın İşletmeleri’nin (Son olarak TMSF’den Varlık Fonu’na aktarıldı) Ağrı Diyadin’de ki altın madeni projesi için ÇED Gerekli değildir kararı verildi. Bölgeye giderek altın madeninin çevre sağlık etkilerini değerlendiren Tıbbi Jeoloji uzmanı Jeoloji Yüksek mühendisi Dr. Eşref Atabey, “Murat Nehri kaynağında kurulacak işletmenin vereceği kirlilik, sınır aşan bir nehir ve Türkiye dışındaki geçtiği ülkeleri de ilgilendiren bir uluslararası su havzası olma özelliğiyle tüm Fırat Su Havzasını etkileyecek” dedi.
Fırat Nehri, Türkiye’nin yanı sıra Suriye ve Irak için de büyük önem taşıyor. Fırat su havzasında üçüncü bir altın madeni işletmesi açılması süreci ise hızla ilerliyor. Erzincan İliç ve Sivas Bakırtepe altın madenlerine ek olarak, Divriği ve Kemaliye’de bulunan demir madenleri de Fırat Su Havzası’nda faaliyet gösteren işletmeler arasında yer alıyor. Bölgede araştırmalar yapan Dr. Eşref Atabey, Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Mollakara köyünde kurulacak olan altın madeninin Murat Nehri’nin kaynağına çok yakın bir noktada olduğunu belirterek, bu durumun Fırat Nehri’nin geçtiği tüm su havzasını kirletebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
2025 yılında Koza Altın İşletmeleri tarafından faaliyete geçirilmesi planlanan Altın ve Gümüş Açık Ocağı ve Cevher Zenginleştirme Tesisi projesi, Bergama’daki altın madenini işleten Newmont Mining Corporation’ın 2004 yılında başlattığı cevher arama faaliyetleriyle hayat buldu. Tıpkı Bergama Altın Madeni gibi, bu saha da 2008 yılında Koza Altın’a devredildi. 2012’de alınan “ÇED Olumlu” kararına göre, proje 470,56 hektarlık 3 ayrı ÇED alanında 2025 yılı itibarıyla üretime başlayacak.
SİYANÜR VE ÇEŞİTLİ KİMYSALLAR DEVREYE SOKULACAK
2023 yılında nihai ÇED raporu verilen madende, işletme süresince 11.115.760 ton cevher ve 12.108.356 ton pasa çıkarılacak, işletme ömrü ise 4 yıl olarak öngörülüyor. Bu süre zarfında toplam 3.317.731 kg ANFO ve 114.105 kg dinamit kullanılacak. Ayrıca madenin işletmesi sırasında 9.820 ton siyanür ve çeşitli kimyasallar da devreye sokulacak.
Dr. Atabey, bölgede yaptığı jeolojik incelemelere dayanarak, Mollakara köyü çevresinde kayaçların yapısı nedeniyle madenin kapasite artışı halinde köyün taşınma riskinin bulunduğunu belirtti. Ayrıca projenin süresiyle ilgili çelişkili bilgiler olduğuna dikkat çeken Atabey, işletmenin planlanan 4 yıllık süresinin arazi hazırlığı, inşaat, kapatma ve rehabilitasyon süreçleriyle birlikte 8 yıla çıkabileceğini ancak işletme ruhsatının 20 yıl geçerli olduğunu ifade etti.
ENDEMİK TÜRLER YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA
Atabey’in dikkat çektiği diğer bir konu ise Murat Nehri'nin kirlenme riski. DSİ’nin tavsiyeleri doğrultusunda 2022’de ÇED sınırları daraltıldıysa da Murat Nehri’ne olan mesafe sadece 55 metreye çekildi. Ancak bu düzenlemenin nehrin kirlenme riskini ortadan kaldırmadığını belirten Atabey, maden faaliyetlerinin ciddi çevresel tehditler oluşturabileceğini vurguladı.
Açık ocakta kullanılacak kimyasallar ve patlayıcılar, bölgedeki yerleşim yerlerini ve tarımsal faaliyetleri olumsuz etkileyecek. Köylerin ortasında kalan bu altın madenleri, insan sağlığını, yerel ekosistemi ve su kaynaklarını tehdit ediyor. Atabey, özellikle Murat Nehri ve Fırat Havzası’ndaki endemik türlerin yok olma tehlikesi altında olduğunu da sözlerine ekledi.
İLİÇ FACİASI
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen ve 9 işçinin toprak altında kaldığı bir facia yaşanmıştı. Toprak altında kalan işçiler hayatını kaybederken madenin faaliyetleri ise durdurulmuştu.
Kanadalı SSR Madencilik'e ait Çöpler Altın Madeni'nde meydana gelen toprak kayması sebebiyle 9 işçi hayatını kaybetmesine rağmen, şirketin ÇED raporu almaya çalıştığı ortaya çıkmıştı.