Almanya Dışişleri Bakanı: Türkiye'yle birlikte çalışmak istediğimiz açık. Türkiye insan hakları konusunda sorumluluklarını yerine getirmedi
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili "Her zaman kolay olmasa da bölgemizdeki kilit bir ortakla (Türkiye) birlikte çalışmak istediğimiz de açıktır" dedi. Baerbock, Türkiye'nin insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda sorumlulukların yerine getirmediğini belirtti.
Almanya'dan Türkiye'nin AB üyeliği açıklaması: Birlikte çalışmak istediğimiz de açıktır
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Baerbock, "Her zaman kolay olmasa da bölgemizdeki kilit bir ortakla (Türkiye) birlikte çalışmak istediğimiz de açıktır" diye konuştu.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları toplantısından önce yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB sürecine değindi.
Alman bakan, "(Türkiye'deki) Seçimlerden sonra, stratejik düşünme zamanıdır. Bunu yaparken naif değiliz. Acil reformlara ihtiyaç olduğu açıktır ancak bu jeopolitik ve zorlu zamanlarda, her zaman kolay olmasa da bölgemizdeki kilit bir ortakla (Türkiye) birlikte çalışmak istediğimiz de açıktır" dedi.
“İŞ BİRLİĞİNİN NASIL SÜRDÜRÜLECEĞİ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK ÖNEMLİ”
AB toplantısında ülkesinin girişimiyle Türkiye ile ilişkileri gündeme aldıklarını hatırlatan Baerbock, "Küresel, stratejik olarak önemli bir aktör ve doğrudan komşumuz" şeklinde nitelendirdiği Türkiye ile iş birliğinin nasıl sürdürüleceği üzerine tekrar düşünmenin önemine işaret ederek, "Bunlar sadece yakın komşularımızla ilgili sorular değil, aynı zamanda Rusya'nın Ukrayna'ya savaşı ve iklim kriziyle ilgili sorulardır." ifadelerini kullandı.
Almanya'nın Türkiye ile yakın bağları olduğunu vurgulayan Baerbock, Almanya'da çifte vatandaşlığa sahip pek çok kişi olduğuna işaret etti.
“TÜRKİYE’YE İLİŞKİN KATILIM İLERLEMELERİ SON YILLARDA DERİN DONDURUCUYA GİRDİ”
AB'ye katılım sürecine ilişkin çok net kuralların olduğuna dikkati çeken Baerbock, "Türkiye'ye ilişkin katılım perspektifleri, süreçleri ve ilerlemeleri son yıllarda sadece durmakla kalmadı, aynı zamanda derin dondurucuya da girdi diyebilirim." diye konuştu.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE İNSAN HAKLARI ALANLARINDA SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEDİ”
Bununla birlikte, Türkiye ve AB ülkelerinin birbirleriyle diyalog halinde olmasının ve bu zor zamanlarda birlikte nasıl daha yakın çalışabileceğine bakmanın son derece önemli olduğunu dile getiren Baerbock, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanlarında sorumluluklarını yerine getirmediğini vurguladı.
"RUSYA ULUSLARASI DÜZENE DE SALDIRIYOR"
Alman Dışişleri Bakanı Baerbock, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da sıkışıp kaldığını ve bu nedenle savaşı sadece Ukrayna'ya karşı değil, bu dünyadaki uluslararası birliktelik anlayışına karşı yürüttüğünü ifade etti.
Rusya'nın tahıl yüklü gemileri hedef olarak göreceğine dair açıklaması sorulan Baerbock,"Bu tehdit, Rusya Devlet Başkanı'nın Ukrayna'ya sadece doğrudan silahlarla saldırmadığını, aynı zamanda uluslararası düzene, bu dünyada birbirleriyle normal ilişki kurma biçimine de saldırdığını bir kez daha gösteriyor. Çünkü tahılı ve sivil gemileri silah olarak kullanmakla yetinmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna'nın kendi kaderini tayin hakkını uygulayabilmesi için her alanda daha fazla desteklenmesine ihtiyaç olduğunu aktaran Baerbock, bu desteği koordineli bir şekilde yapmaya devam edeceklerini kaydetti.
"RUSYA ÜZERİNDE ETKİSİ OLAN TEK ÜLKE TÜRKİYE'YE ODAKLANMALI"
Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn da Brüksel'de yaptığı açıklamada, Rusya'nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan çekilmesine değindi.
Türkiye'nin Tahıl Koridoru Anlaşmasını sağlamak için çaba sarf ettiğine ve yardımcı olduğuna dikkati çeken Asselborn, "Şimdi tüm dünyayı etkileyen bu tahıl anlaşmasını sağlamak için burada (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin üzerinde etkisi olan tek ülke olduğuna inandığım Türkiye'ye odaklanmalı." dedi.
Öte yandan Türkiye'de insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında sorunlar olduğunu ileri süren Lüksemburglu bakan, bu alanlarda mesafe alınması durumunda katılım müzakerelerinin yeniden başlamasını imkan dahilinde gördüğünü söyledi.