Esad Bu Kez de İngiltere'deki Banka Hesabıyla Gündemde: 70 Milyon Dolarlık Serveti Ortaya Çıktı
Beşar Esad’ın Londra’da dondurulan yaklaşık 70 milyon dolarlık serveti gündem oldu. İnsan hakları savunucuları ve bazı İngiliz politikacılar, Esad ailesine ait bu fonların insani yardım için kullanılmasını talep ediyor.
Bir zamanlar Suriye’nin otoriter lideri olan Beşar Esad’ın adı, yıllardır süregelen iç savaş dünya çapında yankılanıyordu. 24 yıllık tartışmalı liderliği radikal İslamcı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki güçlerce sonlandırılan Esad bu kez de Londra’nın finans dünyasında gündemde. İngiltere’nin başkentinde bir HSBC banka hesabında saklandığı belirtilen 55 milyon sterlinlik (yaklaşık 70 milyon dolar) bir servet hem politik hem de insani bir tartışmanın merkezinde yer alıyor.
Bankacılık kaynaklarından gelen bilgilere göre Esad’a ait olduğu iddia edilen bu hesap, yalnızca eski Suriye liderinin kişisel varlıklarının küçük bir kısmını temsil ediyor. 2011 yılına kadar bu fonların değeri yaklaşık 40 milyon sterlin olarak hesaplanmıştı. Ancak yıllar içinde yaptırımlar nedeniyle dondurulan bu servet faizlerle birlikte 55 milyon sterline ulaştı.
YAKIN ÇEVREYLE ÇOK DAHA KABARIK
Fonların yalnızca Esad’a değil, onun ailesi ve yakın çevresine ait olduğu belirtiliyor. Toplamda 163 milyon sterlin olduğu tahmin edilen bu hesaplar, İngiltere’deki yasal düzenlemeler nedeniyle Esad’ın erişiminden uzak tutuluyor.
Londra’daki bu milyarlarca sterlinin varlığı uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırdı. İnsan hakları savunucuları bu fonların ülkedeki insani kriz için kullanılması gerektiğini savunuyor.
Uluslararası insan hakları grubu 'Syria Campaign'in İcra Direktörü Razan Rashidi, bu konuda oldukça net bir çağrı yapıyor:
“İngiltere bankalarındaki bu milyonlar Suriye halkına aittir ve onların canı pahasına biriktirilmiştir. Bu para, kayıp sevdiklerinin akıbetini öğrenmek için bekleyen ailelerin iyiliği için harcanmalı. Suriye’deki insanlık dışı koşullar göz önüne alındığında, bu fonlara acilen ihtiyaç var.”
Bir başka kampanya grubu olan Redress ise Suriyeli mağdurlar için tazminat talep ediyor. Grubun sözcüsü bu fonların Birleşik Krallık’ta tutulmasının, ihlallerden dolaylı olarak kazanç sağlamak anlamına geldiğini vurguluyor.
YASAL BOŞLUK VAR
İngiliz yasalarına göre, dondurulan fonlar, mülkiyet değişikliği anlamına gelmiyor. Bu, paranın hâlâ Esad’a ait olduğu ancak erişiminin engellendiği anlamına geliyor. Ancak Suriye’deki insani durum göz önüne alındığında İngiliz siyasetçiler bu fonların daha etkin bir şekilde kullanılmasını talep ediyor.
Muhafazakar Parti’nin eski liderlerinden Sir Iain Duncan Smith, hükümetin artık harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor:
“Birleşik Krallık Hükümeti, Suriye’deki çatışmanın ve Esad rejiminin mağdurlarını desteklemek üzere kararlı bir adım atmalıdır.”
Eski Gölge Şansölye John McDonnell da benzer bir görüşte:
"Hükümet Esad’ın İngiltere’deki mal varlıklarını dondurmalı ve bu servetin Suriye halkına iadesi için gerekli süreci başlatmalıdır."
Şu anda İngiltere’nin bu fonları Suriyeli mağdurlara yönlendirmesi için bir yasal çerçeve bulunmuyor. Ancak insan hakları grupları ve politikacılar, 2002 tarihli Suç Gelirleri Yasası’nın kullanılmasını öneriyor. Bu yasa, suç unsuru taşıyan varlıkların sivil yollarla geri alınmasını mümkün kılıyor.