Türkiye-Mısır ilişkilerinin kayıp 10 yılı: 'Rabia'nın geleceği ne olacak?
Dışişleri Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti ve Mısır Arap Cumhuriyeti iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin büyükelçilik seviyesine çıkarıldığını duyurdu. İki ülke arasındaki ilişkiler 10 yılın sonunda normale döndü.
Türkiye ve Mısır arasında bir süredir atılan normalleşme adımları sonuç verdi ve iki ülke karşılıklı olarak büyükelçi atadı. 10 sene önce bozulan ilişkiler toparlanırken, aradan geçen sürede Türkiye ekonomik olarak bu karardan etkilendi. Öte yandan bozulan ilişkileri kendi siyasi söylemi haline getiren AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan sonrası için hangi söylemleri kullanacağı merak konusu oldu.
Mitinglerinde "Rabia" işaretini kullanmaktan vazgeçmeyen Erdoğan ve AKP kanadı, 2019 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yarışan Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabeti de Mısır üzerinden dillendirmişti. Büyükelçi hamlesinin ardından Rabia işaretinin geleceği de yeniden tartışma konusu oldu.
RABİA İŞARETİ: Mısır'da iktidarda olan Muhammed Mursi'nin darbe ile indirilmesi sonucu Mursi taraftarları, darbeye karşılık başlattığı pasif direnişine karşı, 16 Ağustos 2013 tarihinde darbeyi yapan Abdülfettah el Sisi önderliğindeki ordunun sert müdahalesi sonucunda ortaya çıkan İhvan hareketinin kullandığı sembolüdür.
İLİŞKİLER NEDEN BOZULDU?
Türkiye-Mısır ilişkileri, Müslüman Kardeşler Hareketi'nin (İhvan) desteğiyle cumhurbaşkanlığına seçilen Muhammed Mursi'nin Abdulfettah el Sisi liderliğindeki askeri yönetim tarafından devrilmesi ile gerginleşmiş ve iki ülkenin diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesine çekilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım askeri müdahaleyi darbe olarak nitelendirmişti. Erdoğan, Sisi'yi “tiran” olarak gördüğünü söylemiş, Sisi ise "Türkiye içişlerimize karışmayı bırakmalı" açıklamasını yapmıştı.
Erdoğan, 2014'te BM toplantısında Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin masasına oturmayı reddetmiş, daha sonra Mursi hakkında verilen idam kararının ardından da Cumhurbaşkanı olarak Mursi'yi gördüğünü söylemişti.
NORMALLEŞME ADIMLARI
2016 yılına gelindiğinde dönemin başbakanı Binali Yıldırım, var olan bu gergin durumun ekonomik anlamda iş birliği yapmak için büyük bir engel olmadığını kaydetmiştir. Mısır ise bu durumu olumlu karşılamış ve Türkiye'den var olan Mısır hükûmetini kabul etmesini istemiştir.
2022 yılının kasım ayında Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılış resepsiyonunda Sisi ve Erdoğan ilk kez bir araya gelmişti.
Türkiye ve Mısır arasında bir süredir yürütülen diplomatik görüşmeler sonuç verdi ve iki ülke karşılıklı olarak büyükelçi atadı.
DOĞU AKDENİZ ETKİSİ
BBC Türkçe'nin aktardığına göre Ankara’nın İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan ile yürüttüğü normalleşme süreçlerine eklemlenen Mısır’la yakınlaşmanın en önemli etkenlerinden biri Doğu Akdeniz’de son 10 yılda gelişen hidrokarbon kaynakları olarak öne çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşünde gazetecilere Sisi ile yaptığı görüşmeyi değerlendirirken, “Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz'de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim” sözleriyle Ankara’nın beklentisini dile getirmişti. Erdoğan’ın “bize karşı Akdeniz’de tavır içinde olanlar” diyerek Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kastettiği ifade edilmişti.
Türkiye, Mısır’ın Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile yaptığı deniz yetkilendirme anlaşmalarından zararlı çıktığını, kendisiyle benzer bir anlaşma imzalaması durumunda Akdeniz’deki münhasır ekonomik alanının çok daha genişleyeceğini kaydediyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mart 2021’de yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Mısır ile böyle bir anlaşmayı imzalamayı istediğini ortaya koymuştu.