Öğretmenlik Meslek Kanunu, AYM'de: 'Siyasal iktidar ayrıştırıcı yeni bir öğretmen istihdamı yaratma peşinde'
CHP’nin Öğretmenlik Kanunu’nun iptali istemiyle açtığı dava bugün Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmeye başlandı. Gerçek Gündem’e konuşan Eğitim Uzmanı Ali Taştan, kanunun anayasaya aykırı düzenlemeler içerdiğini ifade etti.
MELİSA GÜLBAŞ / GERÇEK GÜNDEM
Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) iptali istemiyle açtığı davayı bugün görüşmeye başladı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK), muhalefetin, eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin tüm itiraz ve tepkilerine rağmen AKP ve MHP’nin oylarıyla mecliste kabul edilmişti.
2 Kasım’da kanunun iptali için iş bırakma eylemi yapan öğretmenler, dün de Türkiye’nin dört bir yanında Anayasa Mahkemesi’ndeki görüşme öncesi ‘ kırmızı kart’ eylemi yaptı. “Eşit işe eşit ücret anayasal hakkımızdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilsin” pankartları açan sendika üyeleri, düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerektiğini ifade etti.
'AYNI İŞİ YAPANLARA FARKLI ÜCRET VE UNVAN VERİLMESİ HUKUKSUZCA'
Gerçek Gündem’e konuşan Eğitim Uzmanı Ali Taştan, görüşülecek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Taştan, kanuna Öğretmenlik Meslek Kanunu demenin doğru olmayacağını belirterek, kanunun Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içerdiğini ifade etti:
“Kanuna Öğretmenlik Meslek Kanunu demek doğru değil çünkü bu kanun ile sadece öğretmenlik mesleği basamaklandırılmış. Kanun aynı işi yapan öğretmenlerin görev tanımını değiştirmeden gelirlerinde ve unvanlarında farklılık getiriyor. Aynı işi yapan çalışanlara farklı ücret ve unvan verilmesi hukuksuzdur. Ayrıca kanunda öğretmenlik özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlanıyor. ”
'UZMANLIK İSTEYEN BİR MESLEĞİ YAPANLARA UZMANLIK İÇİN SINAV YAPILMASI DOĞRU DEĞİL'
Uluslararası Çalışma Örgütü ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1996 yılında kabul edilen öğretmenlerin statüsüne ilişkin tavsiye belgesinden öğretmenliğin uzmanlık isteyen bir meslek olarak tanımlandığını belirten Taştan, “Uzmanlık isteyen bir mesleği icra edenler uzmanlık unvanı vermek için sınav yapılması doğru değildir. Anayasa mahkemesinin bu doğrultuda karar vereceğini düşünüyorum” dedi.
'975 BİN ÖĞRETMENİN NEREDEYSE TAMAMI KANUNA KARŞI'
975 bin öğretmenin neredeyse tamamının bu düzenlemeyi istemediğini belirten Eğitim Uzmanı Ali Taştan, öğretmenlerin bu düzenlemeye çok büyük bir tepkilerinin olduğunu söyledi:
“Öğretmenler bu düzenlemeye ciddi bir şekilde tepki gösteriyorlar. 975 bin öğretmenin neredeyse tamamı bu düzenlemeyi istemiyor, o nedenle bu düzenlemeye destek veren sendikalardan istifa ediyorlar. Yandaş sendikalardan da önemli ölçüde istifalar yaşanıyor. Bu erime nedeniyle MEB de köşeye sıkışmış durumda. Düzenleme ile ilgili geri adım atamayan MEB ümidini tamamen Anayasa Mahkemesi’ne bağlamış durumda.”
'ÖĞRETMEN MAAŞLARI YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNE ÇIKARILMALI'
Taştan, 32 yıllık öğretmenin sadece 10 bin 833 lira maaş aldığını söyleyerek, öğretmenlerinin maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını gerektiğini ifade etti:
“32 yıllık öğretmen 10.833 lira maaş alıyor. 2,3 bin liralık iyileştirme yapılacağı için öğretmenler sınava başvuru yapıyor. Unvan vermeden sınav yapmadan öğretmenlerin maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.”
'EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İLKESİNİ ORTADAN KALDIRAN BİR KANUN'
Gerçek Gündem’e konuşan Eğitim-Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın kanunun meslek kanunu olarak kabul edilemeyeceğini söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin düzenlemenin iptali yönünde bir karar vermesi gerektiğini belirten Sayın, düzenlemenin eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırdığını ve öğretmenleri ayrıştırdığını ifade etti:
“Bu düzenleme Öğretmenlik Meslek Kanunu niteliği taşımayan bir metin, öğretmenlik bir ihtisas mesleğidir. Hiçbir meslek kanunu kendi içinde bir hiyerarşi yaratmaz. Ücretli öğretmen, aday öğretmen, sözleşmeli öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen gibi rütbelere ayıran bir meslek kanunu asla kabul edilemez. Öğretmenleri yarıştıran, dayanışmayı ortadan kaldıran, çalışma barışını tehdit eden, öğretmen ile veli arasında şiddeti doğuracak ve eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıracak olan bir kanun ve kariyer basamakları sınavı kabul edilemez.”
'SİYASAL İKTİDAR AYRIŞTIRICI ÖĞRETMEN İSTİHDAM REJİMİ YARATMAK İSTİYOR'
Eğitim ve bilim emekçileri tarafından gerçek manada bir Öğretmenlik Meslek Kanunun yıllardır talep edildiğini hatırlatan Sayın, siyasal iktidarın bu düzenlemeyle birlikte ayrıştırıcı ve yarışmacı yeni bir öğretmen istihdam rejimini yaratmak istediğini söyledi:
“Gerçek bir Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç duyulduğu yıllardır eğitim ve bilim emekçileri tarafından talep ediliyor. Öğretmenler yıllardır ILO’nun “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararları” uygulansın diye mücadele ederken; siyasal iktidar iş güvencesini ortadan kaldıracak ayrıştırıcı ve yarışmacı yeni bir öğretmen istihdam rejimi yaratmak istiyor. Bütün bu olumsuzlukları içinde barındıran bu Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamakları Sınavı iptal edilmelidir.”