Dikkat! FOMO yatırımcıları krize sürüklüyor
Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, özellikle borsada neler olup bittiğini tam olarak bilmeyen yatırımcıların fazlasıyla spekülasyonlara maruz kalarak olumsuz haberler karşısında panik yaşadıklarına dikkat çekiyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, borsa yatırımlarında kişilerin davranışlarını belirleyen psikolojik unsurlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
GELİŞMELERİ KAÇIRMA KORKUSU ÖNEMLİ BİR FAKTÖR
Bireylere borsada yatırım yapma kararı aldıran en önemli psikolojik faktörlerden birinin FOMO adı verilen gelişmeleri kaçırma korkusu olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “FOMO’ya sahip bireylerde diğer insanların kendisinden daha iyi deneyimlere sahip olduğu, kendisinin ise bunlardan eksik kaldığı fikri ön plandadır. Yatırım yapmayı düşünen ya da kararsızlık yaşayan bireyler, daha önce borsaya girmiş ve yatırım yapmış kişilerin deneyimlerinden, sözlerinden ve hareketlerinden etkilenerek kazanç sağlamak konusunda geride kalmış olduklarını düşünüp bu yanlılığa kapılıyorlar” dedi.
FOMO'NUN EN GÜÇLÜ HİSSEDİLDİĞİ YER SOSYAL MEDYA
Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, borsa yatırımcıları ya da borsaya yatırım yapmayı düşünenlerin her gün yüzlerce borsa haberi ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“FOMO’nun en güçlü hissedildiği yerin şüphesiz ki sosyal medya olduğunu söyleyebiliriz. Bireyler yatırım yapmadan önce borsa ile uğraşan kişilerin hesaplarını takip etmeye başlıyor. FOMO etkisi tam da bu noktada kendisini gösteriyor. Sosyal medya uygulamalarında farklı birçok bilgiye maruz kalan birey, belirli hisseleri satın almaya teşvik edilebiliyor. Yatırımcılar, aldıkları bir hisse hızla yükseliyorsa daha büyük bir yatırım yapmadıklarına pişman olabiliyor. Daha önce almayı düşünüp almadıkları başka bir hisse yükselirse bu kez de fırsatı kaçırdıkları için huzursuz oluyorlar. Böylelikle özellikle borsanın yeni yatırımcıları, hisseler yükselirken kendilerini borsanın daha da içine çekilmiş şekilde buluyor.”
SPEKÜLASYONLARA MARUZ KALIYORLAR
Çoğu insanın borsada tam olarak neler olduğunu bilmemesinin spekülasyonlara maruz kalmalarına yol açtığını ifade eden Dr. Erman Şentürk, “Bu durum aynı zamanda bilgi kirliliği içinde yoğun kaygı yaşamalarına da neden oluyor. FOMO yanlılığı öncesi kısmi olan kaygı düzeyi genel olarak yapılan yatırımdan sonra da azalmıyor ve hatta bazen artış yaşıyor. Nihayetinde, borsa hakkında yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayanlarda sık karşılaştığımız FOMO yanlılığına yatırım yapmadan önce özellikle dikkat edilmeli” uyarısında bulundu.
OLUMSUZ HABERLER PANİK SATIŞLARI YAPTIRIYOR
FUD kavramının yanlış bilgilerin korku, belirsizlik ve şüphe ortamı yaratmak için hızlı şekilde yayılması olarak tanımlandığını belirten Dr. Erman Şentürk, “Ana kaynağı manipülasyon ve dezenformasyon olan FUD, ekonomide sıklıkla karşılaşılan bir olgudur. Bilgi alma yoluyla deneyimlenen bu kavram, borsa hakkında olumsuz bir haberle karşılaşıldığında da ortaya çıkıyor. Piyasaya borsa ile ilgili olumsuz yeni bir bilgi ya da haber sürüldüğünde, ilk etapta bunun doğru ya da yanlışlığını teyit edebilmek hiç de kolay olmuyor. Araştırmalar, olumsuz haberlerin olumlu haberlere kıyasla insanlar üzerinde daha etkili olduğunu, daha hızlı şekilde yayıldığını ve yoğun kaygı ile panik satışları yaptırdığını gösteriyor” dedi.
EN SIK SÜRÜ DAVRANIŞI GÖZLEMLENİYOR
Sürü davranışının başkalarını takip etmeyi veya grup davranışlarını taklit etmeyi tercih eden bireylerde sıklıkla gözlendiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Finans piyasasında en yaygın olarak görülen bilişsel yanlılık sürü davranışıdır. Bu davranış, yatırımcıların bilgilerinden veya yatırım yaptığı şirketin beklentilerinden ziyade diğer yatırımcılardan gelen bilgilere güvenme eğiliminde olduğunu gösterir. Borsa piyasasında bulunan kişilerin büyük çoğunluğu deneyimsiz yatırımcılardan oluşuyor. Bu kişiler, sınırlı bilgiye dayanan kararları neticesinde genellikle kısa vadeli kazançlar arıyor ve yanlış zamanlarda alım satım yaparak çoğu zaman para kaybediyorlar” ifadelerini kullandı.
KAZANÇTAN ÇOK KAYIPTAN KAÇINMAYA ODAKLANIYORLAR
Bireylerin kayıptan kaçınmayı aynı miktarda kazanç elde etmeye tercih etme eğiliminde olduklarını da vurgulayan Dr. Erman Şentürk, “Bu, aynı değerde bir şey kaybetmenin, kazanmaktan çok daha travmatik bir etki yaratması ile ilişkilidir. Bireyler ne kadar kazandıklarından ziyade ne kadar kaybettiklerine daha fazla odaklanma ve riskten mümkün olduğunca kaçınma eğiliminde oluyor. Borsa yatırımcılarında da sıklıkla gözlenen kayıptan kaçınma davranışı, piyasaların çalkantılı dönemlerinde yatırımcıları daha güvenli liman arayışına itebiliyor” dedi.
BİLGİSİNE AŞIRI GÜVENENLERDE "DEMİRLEME" ETKİSİ GÖRÜLÜYOR
İnsanların bir konu hakkında duyduğu ilk bilginin genellikle doğru olduğuna inanmaya ve karar verirken bu bilgiye fazlaca güvenmeye meyilli olduklarını belirten Dr. Erman Şentürk, “Daha sonra yapılan bütün değerlendirmeler ve verilen kararlar temelde genellikle bu ilk bilgiye göre şekilleniyor ve değiştirilmesi de kolay olmuyor. Demirleme etkisi, piyasalar hakkındaki bilgisine aşırı güvenen ve bu bilgiye dayanarak kararlar alan sıradan borsa yatırımcılarında oldukça sık gözlenleniyor” diye konuştu.
YÜKSEK KAZANÇ FİKRİ İYİMSERLİK YANLILIĞINA YOL AÇIYOR
İyimserlik yanlılığının insanların olaylar ya da durumlar karşısında olumsuz sonuçlarla karşılaşma olasılıklarını genellikle hafife almaları ve göz ardı etmeleri ile ilişkili olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Borsada iyimserlik yanlılığı, birçok kişinin hisse senedi almaya ve kazanmaya başladığını gördükten sonra ortaya çıkıyor. İnsanlar borsanın iyi kazandıran bir yatırım aracı haline geldiğini fark etmeye başlarken yatırım yaptıkları takdirde yüksek kazanç sağlayabilecekleri fikri bu yanlılığa neden oluyor” dedi.
OLUMSUZ HABERLERİ GÖRMEZDEN GELİYORLAR
İnsanların fikirlerine ters çeşitli bilgilerle ya da haberlerle karşılaştıklarında bunları görmezden gelme ya da bunlara kayıtsız kalma yolunu seçebildiklerini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Buna karşın fikirlerini destekleyen bilgilere ya da haberlere aşırı derecede önem atfedebilirler. Onay yanlılığı adı verilen bu bilişsel süreç finans dünyasında da karşımıza çıkıyor. Borsaya yatırım yapmış bazı kişilerin fiyatların düşeceğine dair olan haberleri, verileri görmezden gelmesi ve bunları gözardı etmesi onay yanlılığına güzel bir örnektir” diye konuştu.