Memur-Sen: Zam gibi sunulan enflasyon farkı geçmişe dönük alacağımızdır
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, zam teklifine ilişkin açıklama yaptı. Yalçın, "Enflasyon farkı kamu işvereninin jesti falan değil toplu sözleşme kazanımımız ve geçmişe dönük alacağımızdır." dedi.
"Toplu sözleşme görüşmelerinde 21. günü geride bırakıyoruz. Son 36 saatine girdiğimiz görüşmelerin kritik kavşağında sizleri bilgilendirmek, yaşanan süreci özetlemek ve geldiğimiz aşamayı paylaşmak için bir aradayız." ifadelerini kullanan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, zam teklifleriyle ilgili şunları kaydetti:
Bizim amacımız kamu görevlilerinin alın terinin karşılığını almak, hakkını ve hukukunu korumaktır. Refah seviyelerini yükseltmektir.
Gerçekçi olmayan teklifleri reddederken de masada müzakere yürütürken de hep aynı hassasiyetle devam ettik. Toplu sözleşme tekliflerimizi Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu ve her birimizin sürece dair sorumluluğunu gözeterek hazırladık. Yaşanan fiyat istikrarsızlığını ve ekonomik koşulları göz önüne alarak zam tekliflerimizi de bunun üzerinden 3'er aylık sunmuştuk. Merkez Bankası'nın öngördüğü enflasyon beklentileri bizim yaklaşımımızı, öngörümüzü doğrulamış, teyit etmiştir. Bu süreçte Türkiye'nin büyüme rakamlarını ve hükümetin seçim beyannamesindeki refah payı vaadini kamu işverenine ısrarla hatırlattık. Kamu işverenin birinci ve ikinci teklifinde getirdiği rakamlar ne ifade ettiğimiz gerçekliğe uygun ne de beklentileri karşılayacak niteliktedir. Yüzdelik teklif toplu sözleşmenin esası, enflasyon farkı kayıpların telafisi, refah payı ise alım gücünün korumanın güvencesidir. Ama bugün görüyoruz ki 6 ay boyunca yaşayacağımız sıkıntılar sonucu alacağımız enflasyon farkı zam gibi sunuluyor.
Açıkça söylüyorum, enflasyon farkı kamu işvereninin jesti falan değil toplu sözleşme kazanımımız ve geçmişe dönük alacağımızdır.
Enflasyon olmasın, enflasyon farkı da dolmasın. Ama görüyoruz ki enflasyon gerçek, alım gücümüzü düşürdüğü ise hakikattir. Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kaldığı sorunlarda hiçbir sorumluluğu kamu görevlileri olarak emeğimizin iktisadi sıkılaştırma politikalarının tasarruf kalemine dahil edilmesini asla kabul etmiyoruz.
Son viraja girildiği bir demde, hakem kurulunun göreve başlama düdüğü çalınana kadar süreci uzlaşmayla tamamlamak için hakkımız da var irademiz de var. Önemli olan masada beklentinin karşılanmasıdır. Beklentimiz ise açık ve nettir. Gerçekçi, piyasa koşullarını dikkate alan, öngörülen enflasyonu ihmal etmeyen, refah payı içeren, kamu görevlilerinin reel alım gücünü yükseltecek yeni bir teklifle gelinmesidir. Bu sebeple yüzdelik zamda iyileştirici bir irade, refah payında ise olumlu bir adım bekliyoruz. Toplu sözleşmede elde edilecek hakların 2024-2025 yılı için kamu görevlilerinin maaşlarına uygulanacak oranlar olacağını aklımızdan çıkarmamalı ve bunu göz önünde bulundurmalıyız. Biz önümüzdeki gelecek 2 yılı konuşuyoruz.