Kredi Kartları Patladı: Vatandaşın Borcu 4 Trilyon Sınırında!
İğneden ipliğe her kaleme her gün zam gelirken vatandaşın alım gücü düştü. Ekonomik kriz vatandaşları kredi kartı kullanmaya mecbur bıraktı. Vatandaşın kredi kartı borcu 4 trilyon liraya dayandı.
Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 19-26 Temmuz haftasında 52,7 milyar lira daha artarak 3,34 trilyon liraya yükseldi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bireysel kredi kart borçlarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. 25 milyon SGK’lı çalışan ve 15 milyon emeklinin açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını ifade eden Gürer, kredi kartı ile ay sonunu getirmeye çalışan bir kesimin olduğunu, bireysel kart borçlarının 3,34 trilyon liraya yükseldiğini kaydetti.
'BORÇLANMANIN DEVAM ETMESİ ÇARESİZLİĞİN İŞARETİ'
Gürer, şunları söyledi:
"Ekonominin bozuk olduğunu söylediğimizde sokakta otomobiller ve evler konu edilip lüks lokantalarda yapılan tüketimler öne çıkarılıyor. Oysa ülkede derinleşen bir yoksulluk var. Emeklilerin, sabit ve dar gelirlilerin, asgari ücretlilerin yaşam koşulları daraldı. Tüketim alışkanlıkları değişti. Marketlerde fiyatlarına göre müşteri ayrımı oluştu. Çarşı ve pazarlarda hesap yaparak alışveriş yapılır oldu. Bu bağlamda, elde kalan kredi kartı ile alışveriş yaparak ay sonunu getirmeye çalışan geniş bir yoksul kesim var. Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 19-26 Temmuz haftasında 52,7 milyar lira daha artarak 3,34 trilyon liraya yükselmesi de bu sürecin bir göstergesidir. BDDK’nın verilerine göre, bu yılın ilk yarısında vatandaşlar bankalara 226,7 milyar lirası tüketici kredileri, 150,7 milyar lirası da kredi kartı borçları olmak üzere toplam 377,8 milyar lira faiz ödemesi yaptılar. Faiz ödemelerine rağmen borçlanmanın devam etmesi, çaresizliğin bir işaretidir.
'YÜKSEK FAİZ, PARASI OLANLAR İÇİN EK GELİR KAPISI'
Kredi kartı ve kredi ile ayakta duran kesimlerin yanında, ülkemizde banka mevduatları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, mevduatın yüzde 75.5'inin, varlığı milyon üzerinde olanlara ait olduğu görülüyor. Bir yanda zamlar ve vergilerle artan yaşam pahalılığı ile sorun yaşayanlar, ki bunlar çoğunluğu oluşturuyor, diğer yanda sistemden fayda sağlayanların varlığı belirginleşiyor. Yüksek faiz, parası olanlar için ek gelir kapısı durumunda."
'İKTİDAR, VERGİDE ADALETİ SAĞLAYAMADI'
Gürer, 25 milyon SGK’lı çalışan ve 15 milyon emeklinin açlık ve yoksulluk sınırları altında yaşamak zorunda bırakıldığını dile getirdi.
İktidarın zengini koruduğunu ve vergide adaleti sağlamadığını ifade eden Gürer, bu yıl tarımsal ürünlerde düşük alım fiyatlarının belirlenmesi ile çiftçilerin de mağdur edildiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"25 milyon SGK'lıdan asgari ücretle çalışanlar ile en düşük maaşı 12.500 TL olan 15 milyon emekli, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Azınlık olan zenginleri koruyan siyasi iktidar, vergide adalet sağlamadığı gibi emeğin karşılığı olan ücreti de vermiyor. Bu yıl, kamunun alım yaptığı tarımsal ürünlerde düşük alım fiyatları belirleyerek çiftçileri de mağdur etti.
Bir avuç zenginin işleri hep iyi; zengin daha zengin, fakir daha fakir olduğu bu sistemde, iktidar planlama ve sorumluluktan uzak yönetim tarzıyla yoksulluğu derinleştiriyor. Bir ailede neredeyse çocuklar dahil herkes çalışıp evde tencerenin kaynamasına vesile oluyor. Ev kirası ve diğer farklı giderler nedeniyle emekli ve sabit gelirliler yetişemez duruma düşürüldü."
Yerli yatırımcıların elindeki hisse senetlerinin değerinin temmuz sonu itibarıyla 3 trilyon 660 milyar, yabancı yatırımcıların ise 2 trilyon 281 milyar lira olduğunu söyleyen Gürer, şunları kaydetti:
"Bankalardaki yurt içi yerleşiklere ait TL ve döviz cinsinden tüm mevduatlar, bu yılın ilk altı aylık döneminde 1 trilyon 441 milyar lira artarak 15 trilyon 226 milyar liraya yükseldi. Yılın ilk altı ayında, 1 milyon lira ve üzerinde mevduat bulunan hesap sayısı 244 bin adet arttı ve milyonerlerin 2023 yılı sonunda yüzde 75 olan toplam mevduat içerisindeki payı, haziran ayı sonunda yüzde 75,5'e kadar yükseldi. Borsa İstanbul’da işlem gören ve yurt içi yerleşiklere ait olan hisse senetlerinin yüzde 86,7’si, içerisinde 1 milyon lira ve üzerinde portföy bulunan 244 bin hesap tarafından kontrol ediliyor. Temmuz 2024 sonu itibarıyla, 7 milyon 458 bin yatırımcının hisse senedi hesabı bulunuyor. Bu hesapların 7 milyon 428 bini yerli yatırımcılara, 30 bini ise yabancı yatırımcılara ait. Yerli yatırımcıların elindeki hisse senetlerinin değeri temmuz sonu itibarıyla 3 trilyon 660 milyar lira, yabancıların portföyü ise 2 trilyon 281 milyar lira olarak hesaplandı. Milyonerlerde, yerli yatırımcılara ait hisse senetlerinin yüzde 86,7’sine sahip bulunuyor.”