Veriler ortaya koydu: Açlık ve yoksulluk derinleşti!
Türk-İş nisan ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 135 lira 50 kuruş oldu. Yoksulluk sınırı da 33 bin 14 lira 66 kuruş olarak hesaplandı. Bekar bir çalışanın aylık toplam yaşama maliyeti ise nisanda 13 bin 165 liraya ulaştı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş), nisan ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini bugün yayınladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı mart ayında 9 bin 590 TL iken nisanda 10 bin 135,50 liraya çıktı. Kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise martta 31 bin 240 TL iken Nisan'da 33 bin 14,66 liraya yükseldi.
Bekar bir çalışanın aylık toplam yaşama maliyeti ise nisanda 13 bin 165 liraya ulaştı. Dört aylık değişim oranı yüzde 24,65 oranında olurken son 12 aylık değişim oranı ise yüzde 90,38 olarak öne çıktı. 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 115,74 olarak hesaplandı.
KUZU ETİ 350 LİRAYI GEÇEREK REKOR KIRDI
Türk-İş'in araştırmasına göre, et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta yüksek fiyat artışları da yaşandı. Ortalamada ilk kez balık 140 lirayı, dana eti 300 lirayı, kuzu eti ise 350 lirayı geçerek rekor kırdı, yumurtanın tanesi 3,5 liraya dayandı. Bir ayda balık, kuzu, dana, tavuk, yumurta fiyatı sırasıyla yüzde 9, yüzde 21, yüzde 25, yüzde 11, yüzde 3 zamlandı.
SEBZE VE MEYVEDE AYLIK YÜZDE 20’YE VARAN ARTIŞ GÖZLENDİ
Bir ayda pirinç ve un fiyatlarında sınırlı düzeyde artış gözlemlendi. Bulgur yüzde 4, makarna yüzde 5 zamlandı. İrmik fiyatı yüzde 4 düştü. Taze sebze ve meyve grubunda ise semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin yüzde 20 ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yüzde 15 arttı.
KIRMIZI ETE BİR AYDA 50 LİRA ZAM
Türk-İş’den yapılan yazılı açıklamada, ücretlilerin satın alma güçlerinin enflasyon nedeniyle aşındığına dikkat çekilerek “Yapılması gereken zorunlu harcamaları karşılamakta yetersiz kalan ücret gelirleri nedeniyle hayat pahalılığı dar gelirlinin peşini bırakmıyor” denildi. 1,5 yıldan fazla süredir gıda enflasyonunun yüksek seyrettiğinin vurgulandığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu durum sabit gelirlilerin ücret ve maaşlara yapılan zamlara rağmen büyümeden pay almak bir yana alım gücünü düşürüyor. Buna bağlı olarak örneğin son bir ayda ortalama 50 TL, son bir yılda yüzde 150 artan kırmızı eti tüketmek düşük gelirli vatandaşlar için mümkün olmuyor. Sadece hayvansal ürünler değil mutfakta en fazla tüketilen gıdalardan kuru soğan ve patates fiyatları da son bir yılda iki katına kadar artmış durumda. Üstelik dünyada gıda fiyatları BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre bir yıldır aralıksız her ay düşerek yüzde 20 azalmış olmasına rağmen. Günümüzde temel sorun geçim sıkıntısıdır. Gıda alışverişlerinde bile kilogramdan grama ve tane ile alışverişe göre hayatını idame ettirmek durumunda kalmış olan vatandaş, temel tüketimlerinden daha fazla kısamaz hale gelmiştir.”