Televizyon Dünyasına Seslendi! Demet Akbağ'ın Türk Dizilerinde Görmek İstediği Şey
Ünlü oyuncu Demet Akbağ, yılların deneyimini hem tiyatroda hem sinemada hem de dizi setlerinde sergilerken çok özel bir röportajla gündeme geldi.
Türk sinemasının sevilen ve deneyimli isimlerinden biri olan Demet Akbağ, uzun yıllardır hem tiyatro sahnelerinde hem de sinema ve dizi setlerinde başarılı performanslarıyla adından söz ettirmektedir. Kendine özgü tarzı ve oyunculuk yeteneği ile dikkat çeken Demet Akbağ, son dönemde verdiği özel bir röportajla gündeme geldi.
SANDIK KOKUSU DİZİSİYLE HERKESİN TAKDİRİNİ TOPLADI
Televizyongazetesi'nin derlediği habere göre; Gençlerle bir arada ve deneyimlerini onlarla paylaşmaktan geri durmayan bir karakter sergileyen usta oyuncu, son dönemde Sandık Kokusu isimli televizyon dizisiyle hayranlarının karşısına çıktı.
İlk sezonunda başarılı sonuçlar elde eden dizinin ikinci sezonda da devam edecek olması reytinglerinin iyi gelmiş olmasından kaynaklanıyor. Tabii ki bu başarıda Filiz karakterini canlandıran Demet Akbağ’ın emekleri de önemli bir yer tutuyor.
TÜRK DİZİLERİNDE GÖRMEK İSTEDİĞİ ŞEY
Usta oyuncu, kadın hikayelerinin yapımlarda daha çok yer alması yönünde bir arzusunu dile getirmekten çekinmedi.
Re Touch Mag dergisindeki açıklamasında Demet Akbağ, bu konuyla ilgili düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:
“Tüm dünyadaki meslektaşlarım gibi ilk sırada ‘daha çok kadın hikayesi, daha çok kadının ana karakter olduğu hikaye’ üretilmesini istiyorum. Ve bir oyuncuya rol teslim edilirken, en önemli kriterin fiziksel özellikleri olmamasını tercih ederim. “
Sandık Kokusu dizisinde Filiz karakteri hem estetiğe hem de güzelliğe çok önem veren bir kadın olarak izleyici karşısında bulunuyor. Peki Demet Akbağ bu konuda ne düşünüyor?
Mesleğini sürdürebilmek için bedenine ve görüntüsüne iyi bakması gerektiğini ifade eden usta oyuncu, düşüncelerini şu sözlerle ortaya koydu:
“Mesleğimi mümkün olduğunca uzun süre yapabilmek için bedenime de görünümüme de iyi bakmak gerektiğine inanıyorum. Yaptırdığım hiçbir müdahaleyi de saklamadım zaten. Küçük dokunuşlarla tıbbın bu kadar gelişmiş halinden elbette faydalanmalıyız. Karakteristik özelliklerimizi, ifadelerimizi bozmamak gerekiyor, her şeyin fazlası zarar. “