365 gün önce bugün enkaz altında kaldık; Deprem, yıkım, ölüm ve hala bitmeyen çaresizlik
11 ili yıkan 6 Şubat depremlerinin ardından 1 yıl geçti. Resmi rakamlara göre 53 bin 580 kişinin hayatını kaybettiği 107 bin kişinin yaralandığı büyük yıkımın ardından Türkiye hala yaralarını sarmaya çalışıyor.
365 gün önce, yalnızca 65 saniyede tüm Türkiye acıyla sarsıldı.
Geçen yıl Şubat ayında, Türkiye’nin 11 ilinde meydana gelen depremlerde resmi rakamlara göre 53 bin 580 kişi hayatını kaybetti. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında, depremde yaşanan can kaybına ilişkin “İşte 6 Şubat geliyor… 130 bin canımız gitmiş” açıklaması yaptı. Deprem bölgesinde hala yakınlarının akıbetini bilmeyenleri haklı çıkacak bir açıklama saatler sonra Kurum ve resmi ağızlardan revize edildi: “Cumhuriyet tarihindeki depremlerde toplam 130 bin kişi hayatını kaybetti!”
Takvim 6 Şubat 2023’ü, saatler 4.17’yi gösterdiğinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi 7,7 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Daha ilk sarsıntının paniği sürerken sadece saatler sonra, 13.24’te, Elbistan ilçesinde 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Art arda meydana gelen şiddetli iki depremin ardından Kahramanmaraş'ın yanı sıra Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Malatya ve Elazığ’dan yardım çığlıkları yükseldi. Saatler içinde 11 şehrin iki depremle yıkıldığı otaya çıktı.
Ülkede 4’üncü seviye alarm verilirken 93 ülke Türkiye’nin yardım çağrılarına yanıt verdi. Dünyadan gelen arama kurtarma ekipleriyle 120 bin kilometre karelik alanda 11 il, 124 ilçe, 6 bin 929 köy ile mahallede çalışmalar başlatıldı. Ülkede 7 gün Milli Yas ilan edilirken 11 il OHAL bölgesi kapsamına alındı.
YETERSİZ EKİP, GEÇ MÜDAHALE, KAYBOLAN CANLAR
Yolların yıkılması, havaalanının hasar alması bölgeye giden yardımı zorlaştırırken ilk gün askerin arama-kurtarma çalışmalarına katılmasına izin verilmedi. Ulusal ve uluslararası 650 bin personelin görev yaptığı deprem bölgesinde 38 bin 901 binada arama, yaşam olduğu belirlenen 26 bin binada arama - kurtarma faaliyeti gerçekleştirildi. Yakınlarını arayan halk, bölgede bulunan siviller binalardan gelen sesleri, yardım çağrılarını yetkililere ulaştırmaya çalışsa da ekip yetersizliğinden birçok enkaza zamanında müdahale edilemedi. Elektriğin olmaması, jeneratör ve yakıt sıkıntıları geceleri enkazları aydınlatmayı zorlaştırdı. Depremden kurtulan halka çadır, gıda ve temel ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılmasında gecikildi. Yakınlarını kaybeden vatandaşlar, günlerce soğukla mücadele etti.
Türk Deniz Kuvvetleri tarafından TCG İskenderun personel taşıma gemisi yaralıların tahliyesi için görevlendirildi. Ayrıca, TCG Bayraktar ile TCG Sancaktar gemileri, TCG Osmangazi gemisi ve diğer gemiler İskenderun'a iş makineleri, kıyafet, gıda ve teçhizat götürmek için görevlendirildi. Bölgede zaman içerisinde 350 çadır kent alanında 645 bin çadır, 414 konteyner kentte ise 215 bin 224 konteyner kuruldu.
“TÜRKİYE TEK YÜREK” KAMPANYASI
Kızılay, AFAD başta olmak üzere birçok yerden yardım kampanyaları başlatılırken, 10 gün sonra “Türkiye Tek Yürek” bağış kampanyası düzenlendi. 213 televizyon ve 562 radyonun ortak yayın yaptığı kampanyada 115,1 milyar liralık bağış rakamına ulaşıldı, 9 milyon adedi aşkın SMS gönderildi. Kampanyadan toplanan yardımın akıbeti ile ilgili belirsizlik tartışmalara neden oldu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in konuya ilişkin soru önergesine verdiği yanıtta, “Depremden etkilenen vatandaşların iaşe ve ibate ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 15 Şubat tarihinde TV Kanalları Ortak Yayını aracılığı ile 'Türkiye Tek Yürek" kampanyası başlatıldığını ve kampanya kapsamında 85 milyar 697 milyon 129 bin 344 TL bağış toplandığını” açıkladı.
Bakan Yerlikaya, bağış yatırma işlemlerinin devam ettiğini ifade ederek, kampanya kapsamında bağışçılar tarafından yatırılan tutarların, kamu bankalarında AFAD adına açılan hesaplarda değerlendirildiğini açıkladı.
Bakan Yerlikaya, taahhütte bulunmuş olmakla birlikte bağışını henüz yapmayan kişi ve kuruluşların tespiti yapıldığını da ifade ederek bağışların tamamlanması için iletişim sürecinin devam ettiğini vurguladı. Toplanan bağışlardan bugüne kadar 56 milyar 563 milyon 536 bin 392 liranın, deprem bölgesindeki afetzedelere hane başı ödeme, vefat yardım, taşınma, kira ödemesi, çadır, konteyner, wc, gıda ve hijyen kolisi alımı için kullanıldığını belirten Bakan Yerlikaya, konteyner kent kurulumu ve sosyal donatı çalışmalarının ise devam ettiğini kaydetti.
HATAY’DA İKİ BÜYÜK SARSINTI DAHA
14 gün boyunca süren arama-kurtarma çalışmaları yerini enkaz kaldırma çalışmalarına bıraktı. 21 Şubat’ta Hatay’ın Defne ilçesi merkezli 6,4 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında Samandağ ilçesi merkezli 5,8 büyüklüğündeki artçı depremler meydana geldi. Son depremler sonrası enkaz altında kimsenin kalmadığı açıklanırken evlerine dönebilen ya da dönmeyi tercih eden vatandaşlar da yeniden sokaklara döküldü. Çadır yetersizliği bir kez daha baş gösterdi.
BİR YILIN ARDINDAN HALA KAYIPLAR MEVCUT
Kahramanmaraş merkezli depremlerle birçok ev-işyeriyle birlikte kentlerdeki kültürel miras niteliğindeki eserler de yıkıldı. 14 asırlık Habibi Neccar Camisi, Antakya tarihi kent merkezi, Hatay Valiliği, Hatay tarihi Meclis binası, Antakya Ortodoks Kilisesi, Malatya Yeni Camii, Gaziantep Kalesi başta olmak üzere onlarca eser hasar gördü ya da yıkıldı.
Enkaz kaldırma çalışmaları 6 ay sonra sonlandırıldı. Şehirleri büyük bir boşluk kaplarken depremden etkilenen 14 milyonu aşkın insanın bir kısmı çevre illere ya da büyükşehirlere göç ederken hala büyük bir çoğunluğu deprem bölgesinde mücadelesini sürdürüyor. Resmi rakamlara göre 53 bin 580 kişinin hayatını kaybettiği depremde hala birçok kişi kayıp yakınlarını arıyor.
Hataylılar yaralarını sarmaya çalışırken, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ili ziyareti depremzedeler için yeni bir şoka dönüştü. Erdoğan Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen AKP ilçe belediye başkanı adayı tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” dedi.
Tepki çeken bu sözler, Hatay gerçeğinin, ilin deprem sonrası yaşadığı yoklukların nedenini birinci elden tarihe yazdı.