6 yaşında kız çocuğunun evlendirilmesi davasından karar çıkmadı: Dava 5 Haziran'a ertelendi!

İstanbul'da 6 yaşındaki çocuğun cinsel istismarı ve 'evlendirilmesi' ile ilgili Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın üçüncü duruşması başladı.

Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşında kızı H.K.G.'yi, 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikahla 'evlendirmesiyle' ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede Kadir İstekli hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı' ve 'Nitelikli cinsel saldırı' suçlarından 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında da ise 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Birgün'den Sibel Bahçetepe'nin aktardığına göre; mahkeme, bir tanığın daha dinlenmesi yönündeki isteği kabul ederek davayı 5 Haziran'a erteledi.

Dava öncesi çok sayıda kadın örgütü adliye önünde açıklama gerçekleştirdi. Dava öncesi Kartal Anadolu Adliyesi önünde geniş güvenlik önlemleri alındı.

Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ilk tanığın ifadesinin tamamlandığı, tanığın ifadesinde 'imam nikahlarında' şahit olduğu, diğer tanıkların da dinlendiği öğrenildi.

30 Ocak’ta görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti yayın yasağı ve gizlilik kararı getirilmesine karar verilmişti. 27 Şubat’ta görülen ikinci duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı sanıkların cezalandırılmasını istemişti. Gümüşel'in avukatı Bulut Müslüm Gezer'in AKP'li Meclis Üyesi olduğu açığa çıkmıştı.

"KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Sol Feminist Hareket ve bazı kadın örgütleri de dayanışma için duruşma öncesi adliye önünde toplandı.

Dava öncesi adliye önünde bir araya gelen Sol Feminist Hareket “Yaşamlarımızı tarikatlara teslim etmeyeceğiz”, “Tarikat, cemaat hepsi kapatılsın”, “Laiklik için kadınlar burada” yazılı döviz ve pankartlar açtı, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Yaşasın feminist mücadelemiz”, "Asla yalnız büyümeyeceksin" sloganları attı.

Sol Feminist Hareket’ten Gizem Kürekçi yaptığı açıklamada “H.K.G’nin davası hepimizin davası. 6 yaşındaki çocukları istismara maruz bırakan, yaşamını, umutlarını çalan, Ensar’da, Aladağ’da, Kulp’ta, Taşkent’te, Hiranur Vakfı’nda ve şimdi anlatılamaz acılar, yıkımlarla kuşatılan deprem bölgesinde kimsesiz kalmış çocukları cemaat tarikat karanlığına mecbur bırakan, bu karanlığa karşı ‘H.K.G’nin davası hepimizin davası’ diyoruz, buradayız, takipçisiyiz. Tarikat düzenini yıllardır ‘münferit’ diyerek aklayanlara karşı laikliğin ülkesini kuracağız kararlılığıyla buradayız” dedi.

"ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Kadınların ve toplumsal muhalefetin mücadelesiyle bu davanın açıldığını söyleyen Kürekçi, şöyle devam etti:

"Duruşmanın kapalı yapılması ve yayın yasağı getirilerek dava unutturulmak, cemaat-tarikat karanlığı bir kez daha aklanmak isteniyor. Sol Feminist Hareket olarak bu davanın peşini asla bırakmayacağız. Tüm cesareti ile yaratılan bu karanlığı faillerin yüzüne bir şamar gibi çarpan, gerici zihniyetten hesap sormak isteyen H.K.G’nin yanındayız.H.K.G davasına sahip çıkmak memleketin her yerindeki çocukların, kız çocuklarının yaşamlarına, umutlarına sahip çıkmak, bugün kimsesiz bırakılmış çocukların tarikat karanlığa teslim edilmesine karşı çıkmaktır.Hiçbir çocuk yalnız büyümeyecek, hiçbir kadın yalnız yürümeyecek.Yaşasın feminist mücadelemiz."

"HESAP SORMAK İÇİN BURADAYIZ"

Sol Feminist Hareketten Leyla Koç Üzüm ise şunları kaydetti:

"Bugün burada bir utanç davasına tanıklık etmek için açıklama yapacağız. Öfkeli, isyandayız ama aynı zamanda hesap sormak için buradayız. Çünkü biliyoruz ki bugün çocukları istismar edenler İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırarak ve bugün yine kirli pazarlıklarla onların yaşam alanlarını gasp etmeye kararlılar. Ama asla bunu başaramayacaklar. Çünkü kadınlar asla buna müsaade etmeyecekler. 6284 sayılı kanun kadınların ve çocukların yaşam hakları ve bunu ihlal edenleri engellemek için çıkarılmış bir yasa. Peki neden masalarda pazarlık olarak bunu ortaya koydular. Çünkü kadınlardan korkuyorlar, evet korkmaya devam etsinler. Ne çocukları yalnız bırakacağız ne de kadınların haklarından bir adım geri atacağız. Bu davanın da sonuna kadar takipçisiyiz. Sadece yargılanan o üç kişiyi değil çocuk istismarını teşvik edenleri, bunun arkasında bulunan zihniyetinde yargılanmasını ve asla peşini bırakmayacağımızı buradan ilan ediyoruz."

"KADIN MÜCADELESİ, KADIN DÜŞMANI İTTİFAKLARI YENECEK"

Kadın Cinayetlerini Durduracagız Platformu da duruşma öncesi adliye önünde bir açıklama yaptı. Platformdan Fidan Ataselim, "Kadınların mücadelesi kadın düşmanı ittifakları yenecek. Kadınların mücadelesi tüm bu gerici ve köhneci zihniyetleri tarihin çöplerini gönderecek başka yolu yoktur” diye konuştu.

Demokratik Halk Derneği'nin Tarikat Yurtları Kapatılsın Kampanya Grubu adına Büşra Islak ise "Bugün 3. duruşma görülüyor. Kadın katillerini, çocuk istismarı faillerini engellemeyenler Kartal Adliyesi etrafını polis barikatları ve araçlarla donatabiliyor. Dosyadaki gizlilik kararı sebebiyle kamuoyunun duruşmayı takip etmesini engellemek istiyorlar. Adliye içerisine girişlere izin verilmiyor. Mevzu faillerin cezalandırılması olduğunda sessiz kalanlar, suçlarını örtbas etmek için bütün araçları kullanıyor. AKP, cemaat ve tarikatları besleyerek, öğrencilerin güvenli ve nitelikli barınma hakkını gasp edip tarikat yurtlarına mahkum ederek, 6284'ü tartışmaya açarak, şiddet ve istismar faillerini aklayarak yaşamlarımıza kast ediyor. Kadınların, çocukların, gençlerin hayatının karartılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.