Aleyna Çakır'ın Ölümünde İddianame 4 Yıl Sonra Hazır! Ümitcan Uygun İçin İstenen Ceza Belli Oldu
2020 yılında Türkiye'yi derinden sarsan Aleyna Çakır'ın şüpheli ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı. Çakır'ın erkek arkadaşı Ümitcan Uygun'un 'intihara teşvik etmek ve intihar kararını kuvvetlendirme' suçundan 10 yıla kadar, 'eziyet etme' suçundan 8 yıla kadar olmak üzere toplam 18 yıla kadar hapsi istendi.
Ankara Keçiören'de 3 Haziran 2020'de ismi Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen'in şüpheli ölümüne ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Çakır'ın erkek arkadaşı Ümitcan Uygun'un 'İntihara teşvik etmek ve intihar kararını kuvvetlendirme' suçu ile 'eziyet etme' suçundan toplam 15 yıla kadar hapsini istedi.
Habertürk'te yer alan habere göre; Esen ailesinin avukatı Umur Yıldırım, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Olay tarihi 03.06.2020 olan Aleyna Çakır dosyasında, yaklaşık 4 buçuk yıl sonra iddianame hazırlandı. Ancak iddianame kasten öldürme suçundan düzenlenmemiştir. İddianamedeki sevk maddeleri TCK md.84 'İntihara yönlendirme' ile TCK md. 96 'Eziyet' suçlarıdır. Bu iddianameye ve dosya kapsamına bakıldığında bir insanın kendisini bir ila bir buçuk metrelik bornoz kuşağı ile 2 metre dahi olmayan bir kapının arkasına asarak öldürmeye çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bir insan intihar edecek olsa sanırım en son bu yöntemi tercih ederdi. Bornoz kuşağı denen şeyin sağlam ve kalın bir şey olmadığı herkes tarafından bilinmektedir ki bir insanı taşımasının beklenmesi de abesle iştigaldir"
Aleyna gibi birçok genç kadının şüpheli ölümlerinin aydınlatılmadığını ifade eden Yıldırım, Aleyna Çakır hakkındaki iddianamenin eksik ve sorulara cevap vermekten uzak olduğunu söyledi.
İFADELER ÖRTÜRMEDİ
Aleyna Çakır'ın ölümü üzerine hazırlanan iddianamede, soruşturmanın intihar ihbarı üzerine açıldığını daha sonra sosyal medya ve televizyon kanalları üzerinden oluşan kamuoyu üzerinde oluşan cinayet şüphesi üzerine soruşturmanın genişletildiği ifade edildi. Dava ile ilgili televizyon programına katılan tanıkların o programlardaki beyanlarıyla daha sonra savcılığa verdikleri ifadelerin örtüşmediği ifade edilirken, Adli Tıp kurumundan alınan raporların; savcılığın ulaştığı verilerle dosya içeriğinin uyuştuğunun ortaya çıktığı söylendi.