Atadan Miras Kalan 'Kayıp Servet': Türkiye'nin En Uzun Soluklu İhlallerinden Biri...

Abone ol

Balçova’da 55 yıl önce gecekondulaşmanın önüne geçilmesi için belediyenin satışa çıkardığı arsaları satın alan 5 bin kişi mağdur edildi. Kimi tapu alıp imar alamayan kimi makbuzu olduğu halde tapu alamayan mağdurların birçoğu, hak kayıplarının giderildiğini görmeden yaşama gözlerini yumdu. Balçova arsa mağduriyeti, ikinci ve üçüncü kuşaklara devrolan bir miras olarak kalırken, mağdurlar ranta kurban gitmemek için sorunlarının giderilmesini istiyor.

İzmir'in Balçova ilçesindeki arsa mağdurları, Türkiye tarihinin en uzun soluklu hak ihlallerinden birine karşı üç kuşaktır adalet mücadelelerini sürdürüyor. Yaklaşık 5 bin kişi ilk elden mağdur edilirken, sorun 55 yıldır çözülmediği için mağdur sayısının yıllar içinde 2 kat arttığı belirtiliyor. Mağdurlar, sorunlarının çözüldüğünü görmeden hayatını kaybederken, arsa mağdurlarının çocukları ve torunları büyüklerinden miras kalan bu sorunla mücadele ediyor. Bölgede ciddi bir rantın da döndüğünü belirten arsa mağdurları, sorunlarının ivedilikle giderilmesini talep ediyor.

İzmir’in Balçova ilçesinin Adalet Partili (AP) Belediye Başkanı Ercüment Uysal döneminde, kaçak yapılaşmayı önleme projesi kapsamında 1969 yılında hazineden 1187 parsel arsa satın alıyor. Belediye, satın aldığı taşınmazların arsa tahsislerini yapınca 350 bin metrekarelik alanı parsellere ayırarak satışa çıkartıyor. Arsalar, metrekaresi 10 liradan, 300 metrekare halinde satılıyor. Bu arsalar noter kura çekimi sonucu, tapuda parselasyonları tescil edilerek bin 53 kişiye veriliyor.

USULSÜZLÜK YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKTI

İkinci etap arsa satışında belediye, hazineden aldığı parselin 239 bin metrekarelik alanını da Aralık 1971’de satışa çıkarıyor. Noter kura çekimi ile 438 kişiye ada parsel numaraları verilerek tahsis (dekont) belgesi veriliyor. Fakat ilk etap arsa satışının aksine bu vatandaşlara sebebi bilinmeyen bir şekilde tapu verilmiyor.

Balçova Belediyesi, bu satışların ardından 1188 parsel, toplamda 2 milyon 300 bin metrekare alanın da parselleme işlemini yaparak satış duyurusu yapıyor Vatandaşlara, diğer satışlarda olduğu gibi metrekaresi 10 liradan 300 metrekare arsa satılıyor. Elinde tahsis belgesi bulunan vatandaşlara tapuları verilmezken belediyenin, mülkiyete konu edilmeyen mera vasfındaki hazine arazisini usulsüz bir şekilde sattığı ilerleyen yıllarda ortaya çıkıyor.

YENİ BELEDİYE BAŞKANI DA TAPULARI VERMEDİ

Tapu sahibi vatandaşlar imar için izin, tahsis belgeli vatandaşlar ise tapu almayı beklerken, Balçova Belediyesi’nin vatandaşları oyaladığı öne sürüldü. Hazineye ait olmasına rağmen belediyenin sattığı araziler için tapularının akıbetini soran vatandaşlara, belediyenin bu durumdan hiç bahsetmediği bildirildi.

Belediye, vatandaşlara tapularını vermezken, tapululara da imar izni çıkmazken, teleferik ve otel inşa ediyor, ilçedeki baraj yapımını tamamlıyor. Takvimler 1977’yi gösterdiğinde arsa satışlarının mimarı olan AP’li Uysal’ın başkanlık koltuğuna, yüzde 61 oy alan bağımsız aday Saim Katırcıoğlu oturuyor.

Katırcıoğlu döneminde de tapu bekleyen vatandaşlara tapu verilmezken, Uysal’ın sattığı 1188 parsel, belirli bir gayrimenkulün ipotek olarak verilmesi sonrası 1980 yılında, 12 Eylül darbesinden 6 önce hazineden satın alınıyor. Darbeye kadar geçen süreçte ne ikinci ne de üçüncü etap arsa satışlarının tapusu verilmiyor, darbeyle birlikte belediye kapatılıyor.

12 EYLÜL DARBESİNDEN SONRA SÜREÇ NASIL DEVAM ETTİ?

Darbeyle birlikte kapatılan Balçova Belediyesi, 1992 yılında yeniden kuruluyor. Belediye kapalıyken büyükşehir belediyesine geçen taşınmazlar, 3030 Sayılı Büyükşehir Belediyesi yasasına göre, Balçova Belediyesi’ne iade ediliyor. Fakat belediye, mallarının bir kısmını büyükşehirden iade alamıyor. İade alınmayan parselin içinde, Balçova arsa mağdurlarının satın aldığı arsalar yer alıyor.

Binlerce vatandaş tapu alamazken, Balçova Belediyesi kendisine iade edilen taşınmazlar içinde tahsis belgesine sahip olan kişilere, 93 ile 97 yılları arasında tapusunu veriyor. 71’de ve 93 ile 97 arasında tapusunu alan toplamda 1898 kişi, imar izni alamıyor. Vatandaşlar imar alamazken, aynı bölgede 2003 yılında inşaatına başlanan ve 2005 yılında biten Olimpiyat Köyü inşa edildi. Ayrıca, büyükşehirde kalan Balçova Belediyesi’ne ait araziyi parsellere bölen İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir parseli Karayolları Genel Müdürlüğü’ne devrederek, kamulaştırma bedeli aldı.

TAPULULAR İÇİN ADIM ATILDI

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer döneminde tapu sahipleri için elini taşın altına koyuyor. Kocaoğlu ve Soyer döneminde tapulular için imar planları hazırlanıyor. Son olarak Soyer döneminde bir imar projesi hazırlandı. Soyer proje için “Biz Ağustos veya Eylül ayı içinde planımızı meclise getirmiş olacağız. Ve bu yıl içinde, 2023 yılı bitmeden de mutlaka orada imalatla ilgili ilk adımı atmış olacağız. Ne demek imalat? Her bir parsel sahibine bir konut yapacağız. 'Konut hakkı vereceğiz' demiyorum. Konut yapacağız. Belediye şirketiyle, kamu eliyle yapacağız, bir müteahhit pazarlığıyla sizi baş başa bırakmadan belediyenin yüzde 1 karla imalat yapacağı konutlarla sizi buluşturacağız” dedi. Hazırlanan projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda onay beklediği bildirildi.

TAPUSUZLAR İÇİN GAZİEMİR ÖRNEĞİ

2010 yılında Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, 12 Eylül sonrası 1992’de yeniden belediye olmalarına karşılık, mallarının bir kısmını İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alamadıklarını fark etmişti. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’ndan bu taşınmazları istemiş, Gaziemir Belediyesi 17 parseli Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin kararı ile geri almıştı. İlçe belediyesi, büyükşehirden alamadığı parsellerin geri iadesi için dava açmış, İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18 Aralık 2014 tarihindeki kararı ile bu taşınmazları geri almıştı.

Yargıtay 1.Hukuk Dairesi 17 Nisan 2018 tarihli kararı ile yerel mahkemenin kararını onarken, ilçe belediyesinin iade alamadığı ve İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) için 2004 yılında kamulaştırılan 1 parsel için, ilçe belediyesine kamulaştırma bedeli verilmesine karar vermişti. İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26 Şubat 2019 tarihli karar ile Gaziemir Belediyesi, büyükşehirden bu parselin kamulaştırma bedelini almıştı.

Gerçek Gündem’e konuşan arsa mağduru Nurcan ile Balçova Arsa Mağdurları’nın Sesi Derneği (BAMSES) Genel Sekreteri Ali Ekmekçioğlu, Balçova Belediyesi’nin Gaziemir Belediyesi gibi dava açarak, büyükşehirden iade alamadığı mallarını geri alabileceğini söyledi. Balçova Belediyesi’nin iade alamadığı parselde, teleferik hattı, baraj, İzmir Ekonomi Üniversitesi gibi önemli alanlar bulunuyor. Ayrıca ilçe belediyesinin, dava yoluyla karayolu ve Olimpiyat Köyü’nün kamulaştırma bedellerini alma ihtimali bulunuyor. Balçova’da 300 metrekare ortalama bir arsa fiyatının 3 milyon TL olduğunu belirten mağdurlar, yaşadıkları hak mahrumiyetinin boyutunu gözler önüne serdi. Nurcan ve Ekmekçioğlu, 2 Eylül tarihinde Balçova İlçe Belediye Meclisi’nin bu konuyu görüşmek üzere toplanacağını, AKP’li meclis üyelerinin taşınmazların geri alınması için Büyükşehir'e dava açılması teklifinde bulunacağını aktardı.

YILLARDIR VARLIK VERGİSİ ÖDÜYORLAR

Emekli bir öğretmen olan arsa mağduru Nurcan, babasının zamanında Balçova’dan tapusuyla birlikte arsa aldığını mağduriyetlerinin giderildiğini görmeden öldüğünü belirtti. Bu mağduriyeti yaşayan birinci neslin büyük çoğunluğunun hayattan koptuğunu dile getiren Nurcan, artık ikinci hatta üçüncü neslin bu sorunla mücadele ettiğini söyledi. Bu sorunun kendileri için manevi bir yükü olduğu vurgulayan Nurcan, 55 yıllık bu sorunun giderilmesini istiyor. Tapulular olarak imar planı için bakanlıktan onay beklediklerini belirten Nurcan, imar izni almadıkları halde yıllardır varlık vergisi ödediklerinden bahsetti.

YETKİLİLERE AÇIK MEKTUP

BAMSES Derneği’nden Ekmekçioğlu, tapulu bir arsa mağduru olduğunu dile getirdi. Bu mağduriyetin üç kuşaktır sürdüğünü dile getiren Ekmekçioğlu, babasının mağduriyet yaşadığını ve mağduriyetinin giderildiğini görmeden vefat ettiğini belirtti. Ekmekçioğlu, ranta kurban edilmeden mağduriyetlerinin giderilmesini talep ederken, sorunun çözümü için devlet yetkililerine açık mektup yazdığını paylaştı.

Mektupta şu ifadeler yer alıyor:

"Sayın Yöneticilerimiz, öncelikle Balçova arsa mağdurları adına tüm yöneticilerimize selamlarını iletiyorum. Bu ses; sabrın, Devletine saygının ve güvenin en önemlisi her şeye rağmen mağdur edilmiş halkın sesidir. Bu ses bu şehri yönetenlere sitemin ve kırgınlığın sesidir.- Bu mektup onlarca insanın alın terinin, umudunun ve özleminin hatta on binlerin sesidir. Sayın yöneticilerimiz 1972 yılından bugüne dek süren mücadele, bekleyiş ve bitmez tükenmez sabrın örneğidir Balçova Arsa mağduru olmak. Dünyada ve ülkemizde binlerce gökdelenin ve yüzlerce kattan oluşan yapıların olduğu düzen de bir mücadeledir. 1970'li yıllarda gecekondulaşmanın çığ gibi büyüdüğü köyden şehre göçün hızla başladığı yılların öyküsüdür Balçova arsa mağdurluğu. 1970'li yılarda 40 yaşında olan bir büyüğümüzün bugün 90 yaşında olduğu bir mücadeledir ve hatta binlercesinin ebediyete göçtüğü bir acıdır Balçova arsa mağdurluğu.

'TAPULU VE TAPUSUZUN HASRETLE BEKLEYİŞİ...'

Kısaca babamın arsayı aldığı yaştayım demektir arsa mağdurluğu ki bugün 60 yaşındayım.
Sayın Devlet Büyüklerimiz; 1970 yılında başlayan bu serüven Balçova belediyesinin devlet güvencesinde halka sattığı arsaların öyküsüdür. 1970 yıllarından bu günümüze iki mağdur grup yaratılmıştır. Tapulular; yaklaşık 1800 kişi, Balçova Belediye’sinden tapusunu almış vergisini ödemeye devam eden ama imar ve yapılaşmayı bekleyen insanların grubudur. Tapusuzlar, iki binden fazla kadar kişi ise çeşitli sebeplerle tapularını alamamış tapusuz mağdurlardır. Bu insanlar Balçova Belediyesine 1970 yıllında paralarını yatırmış resmi kayıtlarını ve evraklarını almış ama arsalarının tapuları verilmemiş tapusuzlar grubudur. Düşünün ki devletin Belediyesine, bankasına, devletin memurunun hazırladığı makbuzlarla paralarını yatıran ve bu para karşılığında elinde makbuz ve evraklarıyla bekleyen binlerce tapulu ve tapusuzun özlemidir, hasretle bekleyişidir Balçova arsa mağdurluğu.

Sayın yöneticilerimiz; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak belki de çok sayıda mağdurumuzdan oy almışısınızdır. Sizin bu konulara fevkalade hâkim ve içinde olacağınıza ve samimi yaklaşacağınıza inancımız tamdır. Biliniz ki Balçova arsa mağdurları tek tek incelense ve konuşulsa kendilerine sorulsa neden bu umutla bekleyiş diye, inanın size cevap olarak geleceğimiz, yuvamız, emeğimiz ve alın terimizin karşılığını bekliyoruz diyeceklerdir. Adalet ve kalkınmanın, hak hukuk ve adaletin savunucuları sizler, insani ve demokratik olan ve haklı mücadelemizin yanında olacağınız günü özlemle bekliyoruz. Hayatta en hakiki gerçek diyalogdur. Sizinle bu diyaloğu başlatmak ve yılların kanayan yarasına neşterin vurulma zamanıdır. Konuşmak, anlaşmak ve sorunları sağduyu içinde çözmek, yeni bir sayfa açmak için sizlere güveniyor ve bekliyoruz.

'ORTAK KOMİSYON İLE BU İŞ ÇÖZÜLMELİ'

Sayın yöneticilerimiz; İzmir Uzundere, Limontepe ve çevresine yüksek emsal verilirken hemen bir arkasındaki daha el değmemiş ve bakir olan arsalara çok düşük oranda emsaller verilmesi mağdurları üzmektedir. Bir tarafta yıllarca emeğini yatırıp bekleyen insanlar. Bir tarafta ülke gerçeklerinin ve çarpık yapılaşmanın, gecekondulaşmanın bölgesi. Bu bölgede yaşayan yurttaşlarımızın yaşanabilecek en güzel bina ve yaşam alanlarını sahip olmalarını gönülden destekliyoruz ve her zaman yanlarındayız. İktidar partisi AKP ve İzmir yerelde iktidar olan CHP'nin desteği ile bu konunun çözümü için adım atılması, binlerce kişinin mutluluğu olacaktır. Her ne olursa olsun, bu haksızlığın bitmesi için siyaset bir yana bırakılmalı ve kurulacak ortak komisyon ile bu iş çözülmelidir.

Her ne olursa olsun kızgınlıkları ve anlaşmazlıkları bir tarafa bırakarak bu mağduriyetin taraflarıyla bir araya gelmekte fayda vardır. 1970 yılında 5 bin kişi bugün 20 binlere ulaştı. Hiç kimsenin bu insanlar üzerinden menfaat elde etme hakkı da yoktur. Bu ses İzmir de yaşayan ve 49 yılı aşan Türkiye arsa mağduru yurttaşlarının sesidir. Sayın Yöneticilerimiz mektubumuza son vermeden önce halkın, hakkın, adaletin, insan haklarına inanan, Emeğin ve emekçinin yanında olan ve büyüyen şehrimizde sizin bir abi, baba ve kardeş şefkatiyle sarılacağınız mağdur kardeşlerinizin, haklarına ve özlemlerine son vermenizi diliyoruz. Doğru ve dürüst anlayışınızla bu insanlara kucak açacağınıza inanıyoruz.

'ALIN TERİ İLE ALINAN ARSALARIN HAK MÜCADELESİ'

Babamın ve babanız yaşındaki insanların, annelerimizin ve kardeşlerinizin selamını iletiyoruz. Biliniz ki bizler birileri veya kişiler tarafından yönlendirilmeyen kendi onurlu mücadelesini veren tapulu ve tapusuz yurttaşlarız. Bu mücadele; 49 yıla yaklaşan mağduriyetin ve sabrın mücadelesidir, tapulu ve tapusuz insanların haklı mücadelesidir, devlete güvenen onun kurumu belediyeye güvenen İnsanların mücadelesidir, rantın değil halkın haklı yerleridir, 40 yaşında başlayan umudun 90 yaşına geldiği mücadeledir, emek ve alın teri ile alınan arsaların hak mücadelesidir, bu şehri yönetenlerine ses duyurmanın mücadelesidir.”

Sonu Devrim Arabaları Gibi Mi Olacak? Güncel Sultanlar Ligi'nin Yıldızı Neden Öldü? Güncel Ziynet Eşya Çalan Hırsız Piknik Yaparken Yakalandı Güncel Parke Taşıyla Kafasına Vura Vura Öldürdü Güncel