AYM Can Atalay Kararını Verdi: Şimdi Ne Olacak?
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay’ın TBMM’de vekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna dair verdiği karar Türkiye gündemine oturdu. AYM’nin kararını değerlendiren hukukçular Atalay’ın 1 dakika dahi cezaevinde kalmaması gerektiğini vurgularken, Atalay için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bugün başvuru yapılarak tahliye talep edildi. Atalay’ın avukatı Fikret İlkiz Gerçek Gündem’in sorularını yanıtladı.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davadaki hapis cezası gerekçe gösterilerek vekilliğinin düşürülmesine yapılan itirazlarla ilgili 22 Şubat tarihli gerekçeli karar bugün Resmi Gazete'de yayımlandı. Karar 4’e karşı 10 oyla alındı.
Kararda, “TBMM'nin Genel Kurulu'nun 31.07.2024 tarihli 53. Birleşiminde Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 03.01.2024 tarihli kararının okunması suretiyle Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesinin yok hükmünde olduğunun tespitine ve Anayasa'nın 85. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesine yer olmadığına” ifadeleri yer aldı.
AVUKATLARDAN TAHLİYE TALEBİ
Can Atalay'ın avukatları, TİP Milletvekili için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bugün başvuru yaparak tahliye talep ettiklerini bildirdi.
AYM’nin gerekçeli kararının ne anlama geldiğini Can Atalay’ın avukatlarından Fikret İlkiz’e sorduk.
-AYM’NİN KARARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Olumlu buldum. AYM tekrar şunu hatırlatıyor; AYM kararları uyulması zorunlu kararlardır. Bu kararlar konusunda herhangi bir şekilde yorum yapamazsınız. Önemli olan hak ihlalini ortadan kaldırmaktır. Bunu yapabilmeniz için de AYM kararlarını yetine getirmek mecburiyetindesin. Esas önemli olan nokta burası.
AYM bugün açıklanan gerekçeli kararında özetle vekilliğin düşürülmesi kararı için “yok hükmündedir” dedi. Çünkü Meclis'e gönderilen Yargıtay kararı yapılan başvurunun değerlendirilmesi kararıdır. Dolayısıyla, inceleme sırasında ortada kesin karar yoktur.
AYM diyor ki; “bir hak ihlali kararı varsa bu yargısal kararlara karşı hiçbir kamu otoritesi, başta yargı olmak üzere, anayasaya aykırılığı sabit olan bir karara ‘ben bunu tanımıyorum’ deme sureti ile hukuken bir geçerlilik tanıyamazsınız. AYM’nin kararları yol gösterici ya da tavsiye mahiyetinde kararlar değildir. Bağlayıcı ve gereğinin yapılması gerekli olan kararlardır. Ne Yargıtay 3. Ceza Dairesi ne İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı yorumlama ya da bu kararı tanımıyorum deme hakkına sahip değildir.”
‘BAŞA DÖNDÜK’
-BUNDAN SONRA NE OLACAK?
AYM’nin son verdiği kararda da görüldüğü üzere vekilliğin düşürülmesi kararı yok hükmünde olduğundan dolayı Can Atalay şu an milletvekilidir. Meclis bu konuda eskisi gibi devam etmelidir. AYM diyor ki “hak ihlaline son vermek için durma kararı vermelisin.” O zaman da milletvekili cezaevinden çıkar Meclis’e gider ve yemin eder. Henüz Can Atalay yemin etmiş değil. İşte AYM bunun sağlanması gerekir diyor. Tekrar AYM kararlarının uygulanması gerekir noktasına gelindi. AYM kararında da zaten yazıyor; vekilliğin düşürülmesi kararını defacto olarak uyguladılar. Karar okundu, vekilliği düşürdük dediler ve oturumu kapatıyorum dedi dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. Şimdi kendisi Meclis Başkanvekili. Umarım onun tarafından bu karar yerine getirilir. Meclis’in aldığı karar şu an şu an yok hükmündedir. 30 Ocak 2024 tarihinde durum ne ise ona döndük. Yani başa döndük.
‘CAN ATALAY TAHLİYE EDİLMELİ’
-22 ŞUBAT’TA VERİLEN KARAR NEDEN 5 AY SONRA AÇIKLANDI?
Bu bir milletvekilliği iptali ile ilgili bir başvuru olduğu için anayasa gereği 15 gün içerisinde AYM tarafından karar verilmeliydi ancak verilmedi. Büyük olasılıkla karşı oyların yazılması beklenmiştir. Ancak mademki karar 22 şubatta verildi, aynı gün Resmi Gazete’de yayınlanması gerekirdi. Bu AYM Başkanlığının cevaplaması gereken bir konudur. Çünkü hangi kararın ne zaman Resmi Gazete’de yayınlanacağına AYM Başkanlığı karar verir.
-CAN ATALAY’IN TUTUKLULUĞUNA SON VERİLECEK Mİ?
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un, ‘Benim milletvekilimi gönderin, tahliye edin’ demesi lazım. Bu karardan sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi durma kararı vermeli ve Can Atalay’ı tahliye etmelidir. Mahkeme’nin bunu kendiliğinden yapması gerekir.
NE OLMUŞTU?
Can Atalay, 25 Nisan 2022'de Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edilmişti. 14 Mayıs 2023'te yapılan genel seçimde Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’la ilgili mahkûmiyet kararı, 28 Eylül 2023'te Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onaylandı.
AYM ise milletvekili seçilmesi nedeniyle Can Atalay hakkında 25 Ekim 2023'te hak ihlali kararı verdi. Yüksek Mahkeme; yargılamanın durdurulmasına, vekilliğinin kabulüne ve Atalay'ın tahliyesine karar verilmesine hükmetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı uygulamadı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire, 8 Kasım 2023'te AYM'nin süper temyiz mahkemesi gibi davranarak böyle bir hüküm kuramayacağı gerekçesiyle karara uyulmayacağını açıklayarak AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
AYM bunun üzerine anayasal zorunlulukları anımsatarak 21 Aralık 2023'te ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise 3 Ocak'ta bu kararın yok hükmünde olduğu yönünde bir karar aldı. Vekilliğin düşmesi karar Meclis’te okununca Yargıtay tarafından bir örneğinin de AYM’ye gönderilmesine karar verilmişti. Bu karar dairenin 3 Ocak 2024 tarihli yazısıyla AYM’ye gönderildi.
Bu karar dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından Meclis’te okundu ve Atalay’ın vekilliğinin düşürüldüğü açıklandı. Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi kararı hakkında TİP, DEM Parti ve CHP AYM’ye taşıyarak kaldırılmasını talep etmişti.