AYM, Hasköy'deki Rum Kilisesi'ne mülkiyet ihlali kararı verdi
Rum toplumunun 1936 Beyannamesi ile el koyulan mülkleri arasında yer alan Hasköy Aya Paraskevi Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı için AYM mülkiyet hakkı ihlali kararı verdi.
Avrupa Birliği’ne giriş anahtarlarından biri olarak görülen ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2008 yılında gündeme getirilen Azınlık toplumlarına ait mülklerin iadesinde 12 yıl sonra bir gelişme daha yaşandı.
Anayasa Mahkemesi, (AYM) 36 Beyannamesi ile el konulan mülkler arasında yer alan Hasköy Aya Paraskevi Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı mülkünün iadesi için yapılan başvurunun reddi ve daha sonrasında yapılan yargılama sürecinde vakfın mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
1936 BEYANNAMESİ NEDİR?Azınlık vakıflarının gayrimenkullerinin tespiti için 1936’da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce istenen ve içinde sadece sahip oldukları gayrimenkullerin sayı ve adreslerinin bulunduğu listeyi içeren beyannameler “36 Beyannamesi” olarak adlandırılıyor. |
Rum toplumu tarafından Hasköy Aya Paraskevi Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı için 2008-2009 yılları arasında yerel mahkemeye başvuru yapılmıştı. Yerel mahkeme mülkiyet hakkı ihlali olmadığına karar vermiş bunun üzerine 2016 yılının Şubat ayında AYM’ye başvuruldu. Yapılan başvuru 7 yıl sonra sonuçlandı. AYM, Hasköy Aya Paraskevi Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’nın, mülkiyet iddialarının yerinde olduğuna ve yerel mahkemenin bu mülkiyet iddialarını değerlendirmeden karar vererek hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verdiğine hükmetti.
“OLUMLU BİR GELİŞME”
Avukat Hülya Benlisoy ve Avukat Atila Lök, AYM kararını Gerçek Gündem’e değerlendirdi. Benlisoy, AYM’nin mülkiyet hakkının ihlali yönünde karar verdiğini ve tekrar yargılama yapılması için dosyayı İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne geri gönderdiğini söyledi. Bu kararı “olumlu bir gelişme” olarak değerlendiren Benlisoy, “Daha önce AYM idari yargı yollarının tüketilmesini yeterli görmeyerek başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle başvurularımızı reddediyordu” dedi.
AYM kararında Boyacıköy Panayia Evangelistria Kilisesi’ne ilişkin ret kararına da atıf yaparak “Genelgenin yasanın uygulanmasını zorlaştırdığını” ifade etti. Benlisoy, AYM’nin Boyacıköy kararını emsal alarak kabul edilemezlik kararı verilen birçok dosya var. Şimdi bu dosyaların yeniden değerlendirilmesinin de gündeme alınabileceğini, AYM’nin Hasköy Vakfı kararı ile nam-ı mevhum ve nam-ı müstear iddialarının yeterli ve adil bir şekilde incelenmediğinin de tespit edildiğini söyledi.
Benlisoy karara ilişkin olarak şunları kaydetti:
“Şimdi yeniden yerel mahkemede yargılama süreci başlayacak. Bu süreci bizde merakla bekliyoruz ama AYM’nin kararının aksi yönünde bir karar beklemiyoruz.”
İADE SÜRECİ NASIL BAŞLADI?
2008 itibariyle sürecin başladığının altını çizen Benlisoy, 5737 sayılı yasanın geçici 7’inci maddesi kapsamında başvuruların başladığını ve 2011 yılında da geçici 11’inci maddenin çıkartıldığını anlattı. Bu kapsamda kilise ve mezarlık gibi iade aldıkları bazı mülklerinin olduğunu söyleyen Benlisoy, “Ancak mülkiyet iddiamızı ispatlayabileceğimiz bilhassa 1936 Beyannemesi’nde bulunduğunu dile getirdiğimiz birçok başvurumuz da ‘yasa kapsamında değildir’ çok genel bir gerekçeyle reddedildi. Aslında bu genel gerekçe iddialarımızın yeterli bir şekilde değerlendirilmediğinin de bir ispatı” diye konuştu.
İLK TAPU
2009 yılında çıkartılan kararname ile başlayan süreç 2012 yılında kimi mülklerin iadesini getirmişti. Rum toplumunun geriye aldığı ilk tapusu Galata Rum Okulu olmuştu.