Boğaziçi Üniversitesi'nde direnişin 684'üncü günü: 'Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz'

Abone ol

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin her gün rektörlük binasına sırtlarını dönerek yaptıkları eylem 684'üncü gününde de devam etti.

Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 Ocak 2021'de Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu'nun görevden alınmasının ardından da devam ediyor. Direnişin 684'üncü gününde Boğaziçili akademisyenler bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler ve Bulu'nun ardından rektörlüğe atanan Naci İnci'yi protesto ettiler.

Direnişin 88'incu haftasında yayımlanan açıklama şöyle oldu:

"MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYORUZ"

Bugün 18 Kasım Cuma. Nöbetimizin 463., direnişimizin 684. günündeyiz. Sizlere basının hâlen alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik güçleri ve sivil polislerce denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri olarak gayrimeşru yönetimin hukuksuz, usulsüz ve akademik özgürlüklerle bağdaşmayan tüm müdahalelerine karşı haklarımızı yasal düzlemde savunuyor, ilkelerimiz, demokratik haklarımız ve kamu yararı için verdiğimiz ortak mücadeleyi sürdürüyoruz.

"DAVA SÜRECİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Geçen hafta, 2021 yılı Şubat ve Mart aylarında kayyım Melih Bulu'yu protesto eylemleri sırasında LGBTİ+ flaması taşıdıkları veya civarında bulundukları gerekçesiyle yargılanan 12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin duruşması yapıldı. Davanın yeni değişen üçüncü savcısı mütalaasında “yasaya aykırı yürüyüş yaptıkları” iddiasında bulunarak, bu öğrenciler için 3 yıla kadar hapis isteminde bulundu. Kayyım Melih Bulu döneminde başlayan dava süreci eski yardımcısı ve halefi Naci İnci döneminde de devam ediyor. Anayasal haklarını kullandıkları ve azınlık haklarına sahip çıktıkları için hedef gösterilen öğrencilerimizin yanındayız; dava sürecinin takipçisi olacağız.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünün, bölümün haber ve talebi olmadan yapılmış profesör kadrosu ilanına karşı yürütmeyi durdurma davası açtığını geçen hafta duyurmuştuk. Bu hafta da aynı fakültenin kayyım dekanı Murat Önder'in kendisini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkan vekili olarak atadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Böylelikle, gayrimeşru rektörlüğün uygulamaya koyduğu kayyımlık geleneğine uygun bir şekilde kendini daha önce İşletme Bölüm Başkanı ilan eden Önder, fakültenin dekanlığının yanı sıra, var olan üç bölümünden ikisinin başkanlığını da üzerine almış oldu. Ekonomi Bölümü öğretim üyelerinin bugün yaptığı açıklamada da belirtildiği gibi, Önder'in yetkisini kötüye kullanarak yaptığı bu kendine yönelik atamaların demokratik yönetişim ilkelerine ve temel etik değerlere aykırı olduğu açıktır. Kendisi adına utanıyor ve kayyım yönetimini kınıyoruz.

"GEREKEN YASAL ADIMLARI ATACAĞIZ"

16 Temmuz 2021'de gayrimeşru Hukuk Fakültesi için açılmış ve Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerince dava edilmiş olan toplam 4 kadro ilanı mahkeme tarafından “objektif, bilimsel ve denetlenebilir” olmadıkları nedeniyle iptal edildi. Böylece bir gecede kurulan ve kurucu dekanı dersler başlamadan görevinden ayrılan Hukuk Fakültesinin kadro ilanlarının da hukuksuz olduğu mahkemece tescillenmiş oldu. Söz konusu ilanları takiben yapılmış olan atamaların iptali için de gerekli yasal adımları atacağız.

Bu hafta Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyeleri de, bölümleri için kişiye özel ilanlara dayanarak yapılan iki yeni atamaya karşı dava açtı. Davanın gerekçeleri arasında, kadroya atanan adayların adrese teslim ilan yoluyla işe alınmasının yanı sıra, atama sürecinin gerekli aşamalarında Fakülte ve Bölüm kurulu görüşlerinin usulsüzce yok sayılması da bulunuyor.

"GAYRİ MEŞRU YÖNETİM YASAKÇI TASARRUFLARIYLA ANILACAK"

Kayyım yönetimi geçen hafta Üniversite Yönetim Kurulu'ndan, Instforum, bölüm, fakülte, enstitü, yüksekokul ve diğer haberleşme sitelerinde yalnızca tam zamanlı öğretim üyeleri ve tam zamanlı, ders veren öğretim görevlilerinin bulunabileceğine dair bir karar çıkardı. 2021 öncesi yönetim tanımını hala üniversite web sitesinde tutan yönetim, aldığı bu baskıcı ve tepeden inme kararla, akademisyenlerin ve akademik birimlerin görüş, değerlendirme ve bilgi alma süreçlerine doğrudan, engelleyici bir müdahalede bulunmuş, kurumun ortak iradesinin oluştuğu çok sesli iletişim süreçlerini keyfî olarak kısıtlamıştır. Özellikle Instforum gibi, resmî olmayan ve gönüllü katılımla işleyen, eğitim, araştırma hayatı ve kampüs deneyimleriyle ilgili açık ve serbest bir tartışma ortamı yaratan bir mecranın bu kurumda ders veren ve bu kampüsün paydaşı olan emekli, emeritus ve yarı zamanlı hocalara kapanmış olması, Boğaziçi Üniversitesi'nin eleştirel, kapsayıcı ve çok sesli akademik kültürüne vurulmuş büyük bir darbedir. Kurumumuzun ulusal ve uluslararası saygınlığının mimarları olarak gördüğümüz, özveriyle kuruma ve bilime hizmet vermeye devam eden emekli hocalarımızın mevcut yönetim tarafından kolayca saf dışı edilebilecek birer hasım olarak görülmelerini, baskıyla derslerinin engellenmelerini ve kampüslerden, iletişim ağlarından ihraçlarını, bu karanlık dönem sona erdiğinde de utançla hatırlayacağız. Emekli hocalarımız bu üniversitenin sunduğu zengin ve çok yönlü akademik deneyimin vazgeçilmez parçası olmaya devam edecekler. Gayrimeşru yönetimse keyfî, akıl dışı ve yasakçı tasarruflarıyla anılacak.

Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir. Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir. Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır. İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir. Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır. Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz. Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz. Üniversitemizi yılmadan ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.

"KABUL ETMİYORUZ, VAZGEÇMİYORUZ"

Bizler her iş günü her öğlen bu meydanda toplanıyor, rektörlüğe sırtımızı dönüyor, gayrimeşru yönetimin demokratik olmayan uygulamaların hiçbirini kabul etmediğimizi, ilkelerimizden vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz. Kamuoyuna ilkelerimizin arkasında olduğumuzu, insan haklarına, bilimsel düşünceye saygılı, demokratik bir üniversite ortamı kurulana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğimizi yeniden ve ilk günkü kararlılığımızla duyurur, bu mücadeleyi öğrencilerimize, mezunlarımıza, tüm topluma olan borcumuz olarak gördüğümüzü ifade etmek isteriz.

Türkiye'de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar,

Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz.

Emniyet yayınladı: İşte İstiklal bombacısının 'keşif' görüntüleri Güncel Süleyman Soylu 'Münbiç' dedi, İsmail Çataklı üç farklı yer ismi verdi Güncel Adliyedeki silahlı çatışmada Şule Çet ayrıntısı Güncel Gökçeada ve Bozcaada’ya yarın yapılacak feribot seferleri iptal edildi Güncel