‘Boğaziçi’nde hayvan barınağını yıkan müteahhit kim, hurda demirleri kime sattı?’
Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi (BUPAWS) gönüllüleri, barınaktaki son gelişmeler ve yönetimin hayvanları sahiplendireceği iddialarıyla ilgili Gerçek Gündem’e konuştu. BUPAWS gönüllüleri, müteahhit firmanın barınaktaki 4 ton demir ve hurdayı kimlere sattığının hala bilinmediğini söyledi.
MELİSA GÜLBAŞ - Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi’ne 26 Mart Pazar günü hiç kimseye haber verilmeden buldozerlerle girilmiş, barınak gönüllüleri darp edilerek alandan zorla çıkarılmıştı. Barınağın 10 yıllık gönüllüsü Ahmet’in telefonuna el konularak diğer gönüllülerle iletişimi kesilmiş, alana giden iki Boğaziçi öğrencisi ise darp edilerek gözaltına alınmıştı. Köpekleri yaşlılık/engellilik durumlarına uygun olmadan, travmatize ederek, bazı köpeklerde ise yaralanmalara sebep olarak yeni alana BUPAWS gönüllüleri olmadan taşıyan ‘kayyum yönetim’, yeni ve eski alana girmeye çalışan öğrenci, gönüllü veya avukata izin vermemişti. Polis ve güvenlikler eşliğinde girişleri kapatan yönetim, içeri girmek isteyen insanlardan telefonlarını teslim etmelerini talep etmişti.
Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi (BUPAWS) gönüllüleri, barınakta meydana gelen son gelişmeler ve hayvanların sahiplendirileceği iddialarıyla ilgili Gerçek Gündem’e konuştu. Barınak gönüllüleri, barınağın yıkımını yapan müteahhit firmanın kim olduğunun bilinmediğini söyledi. Ayrıca alan yıkıldıktan sonra ortaya çıkan yaklaşık 4 ton hurda demirin de kimler tarafından alındığı hala bilinmiyor.
4 TON HURDA DEMİR KİMLERE SATILDI?
26 Mart Pazar sabahı, kimseye haber verilmeden barınak alanına buldozerlerle girilip bütün eşyalar, ahşap evler, barınaklar yıkılmıştı. Barınağın yıkımını yapan müteahhit firmanın yıkımdan sonra ortaya çıkan 4 ton demir ve hurdayı kimlere sattığı bilinmiyor. 4 ton demirin parasının kimlere gittiği ve alanı yıkan müteahhit firmanın da kim olduğu ise hala bir muamma.
26 Mart’ta kendi alanlarından zorla çıkarıldıklarını belirten barınak gönüllüsü, barınak yıkıldıktan sonra ortaya çıkan 4 ton hurda demirin parasının kimlere gittiğini, yıkımı yapan müteahhit firmanın kim olduğunu hala öğrenemediklerini söyledi:
“Bu konuyu daha hiçbir yerde gündeme getirmedik. Önceden de hiçbir yerde bahsetmedik ama o gün barınak taşınırken ortaya çıkan yaklaşık 4 ton demir ile hurdanın parasının kimlere gittiğini, paranın kimler arasında paylaşıldığını ve firmanın kim olduğunu hala bilmiyoruz. Kendi evimizden çıkarıldığımız yetmiyormuş gibi bütün eşyalarımızı, çelik dolapları, metal masaları, her şeyimizi gözümüzün içine baka baka ezip, hurdaya verdiler. Parasının da nereye gitti belli değil. Bu inanılmaz derecede büyük bir haksızlık.”
“22 YILDIR HAYVANLARLA BİR KEZ BİLE İLGİLENMEYEN YÖNETİM ŞİMDİ DE KÖPEKLERİ SAHİPLENDİRECEKLERİNİ SÖYLÜYOR”
26 Mart sabahı yirmi iki yıllık birikimlerinin hepsinin yıkıldığını belirten barınak gönüllüsü, son günlerde gündeme gelen ‘yönetimin barınak hayvanlarını sahiplendireceği’ iddialarıyla ilgili de konuştu. Gönüllü, yönetimin 22 yıl boyunca hayvanlarla hiçbir şekilde ilgilenmediğini söyleyerek, okulun 657’ye tabi devlet memuru veterinerinin bir gün bile hayvanların durumlarına bakmadığını ifade etti. Gönüllü, bunca yıldır hayvanlara bir kez bile sahip çıkmayan ‘kayyum yönetimin’ hayvanları sahiplendireceğini söylemesini inandırıcı bulmadığını ifade etti:
“Yönetim şimdi de hiçbir zaman sahip çıkmadığı hayvanları sahiplendireceğini söylüyor. Yönetim, hayvanların nelerden korkup nelerden mutlu olduklarını, kimlerle anlaşabildiklerini, hatta ne yediklerini bile bilmiyor. 22 yıldır, yönetim tarafından hayvanlarla ilgili hiçbir konu hakkında kapımız çalınmadı. Tüm bu köpekler de kampüs köpekleri. Bu köpekler neden burada, biliyor musunuz? Sürekli şikâyet edildikleri için. Orası zaten biz istemeden toplama kampı haline gelmiş. Bize her zaman şu tehditle gelindi: “Ya alın ya da biz belediyeye vereceğiz.” Biz ister miyiz kampüste yıllarca bakıp beraber yemek yediğin, yan yana oturduğun köpeğin sırf bir olayı yüzünden belediyeye verilmesini? Şimdi de sahiplendireceklerini söylüyorlar.”
“ZATEN BARINAKTAKİ HAYVANLAR SAHİPLENDİRİLMEYE UYGUN OLSAYDI BİZ BUNU YAPARDIK”
Sahiplendirmeye hiçbir zaman karşı olmadıklarını belirten barınak gönüllüsü, zaten sahiplenmeyi BUPAWS gönüllüleri olarak kendilerinin yaptıklarını söyledi. Ancak köpeklerin ve serbest yaşayan tüm hayvanların kendi doğası olduğunu belirten gönüllü, her hayvanın sahiplendirilmeye uygun olmayacağını ifade etti. Barınaktaki köpeklerin de doğaları gereği sahiplendirilmeye uygun olmadıklarını söyleyen gönüllü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zaten barınaktaki hayvanlar sahiplendirilmeye uygun olsaydı biz bunu yapardık. Biz her bir hayvana inanılmaz derecede özveriyle yaklaşıyoruz. Biz bir hayvandan daha yükümüzü azaltmak istemez miydik? Ama sahiplendirme her hayvanın doğasına uygun bir şey değil. Şimdi bunlar bunu dağıtmak amacıyla bir şekilde burayı basamak olarak kullandılar. Bizi kendi alanımızdan çıkarmak istediler çünkü birtakım sebepleri vardı. O alanın ne olacağı zaten çok büyük bir merak konusu. Onlar bizi orada istemediler ve özellikle çıkardılar ki buradan atılacağımızı da onlar çok iyi biliyordu.”
“YÖNETİM İNSANLARIN TEPKİSİYLE KARŞILAŞMASAYDI BARINAĞI GÜZELLİŞTİRMEK İÇİN PARA DA HARCAMAZDI ÇÜNKÜ BÖYLE BİR İSTEKLERİ YOKTU”
Yönetimin sosyal medyada ve basında çok büyük bir tepkiyle karşılaştığı için barınağı güzelleştirme adımları attıklarını belirten gönüllü, tepki olmasaydı yönetimin bunun için para harcamayacağını söyledi. Gönüllü, “Yönetim, bizi yani bütün gönüllüleri sürecin dışında bıraktı. Ancak çok büyük bir sosyal medya tepkisiyle karşılaştılar. Basından inanılmaz derecede destek geldi. Sonra insanların da tepkisiyle karşılaşınca orayı güzelleştirmeye çalıştılar yoksa bunların oraya hiç para harcayacağı yoktu. Hiçbir şekilde böyle bir istekleri yoktu. Madem hayvanlar sahiplendirilecekti o zaman neden buraya bu kadar büyük paralar harcandı, neden 3 tane konteyner alındı? Hayvanlar gözden çıkarılacaksa neden bu kadar masraf yapıldı?" diye konuştu.
“ÜNİVERSİTEDEN ÖNCE BÜMED ÇIKARILDI, ŞİMDİ BİZ ÇIKARILDIK”
Boğaziçi Üniversitesi’nden önce Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (BÜMED), şimdi ise kendilerinin çıkarıldığını söyleyen gönüllü, kendisinin de üniversiteye alınmadığını ifade etti. Ayrıca BUPAWS gönüllüsü, dün yani 19 Nisan’da mezun kartının ‘süresiz’ iptal edildiğine dair e-posta aldığını belirtti. Boğaziçi Üniversitesi mezunu olmasına rağmen üniversiteye alınmayan gönüllü, yönetimin aldığı her kararda ve attığı her adımda art niyet olduğunu ifade etti:
“Önce BÜMED, şimdi biz çıkarıldık. Eğer burada bizi gerçekten de Fetih Yolu mezarlık bölgesine yakın olduğu için istememe gibi bir durumları olsaydı bizim aşağıda yani mezarlıktan çok uzak bir yerde zaten kendi yerimiz vardı. Oraya inme talebimiz olumlu değerlendirilirdi. Bizi orada da istemedikleri için bunun arkasında tabii ki bir art niyet arıyoruz. Çünkü parsel çok büyük. Biz oraya da gidebilirdik. Biz zaten kendi yerimizde, orman yerindeydik.”