Bu Kötülüğün Dibi Görünmüyor! 'Yenidoğan Çetesi' Bebeklere İşkence de Yapmış...

Abone ol

Türkiye gündeminden düşmeyen 'Yenidoğan Çetesi' hakkındaki korkunç gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor. Son olarak, 2019 yılında Özel Reyap Hastanesi'nde doğum yapan Selda Aydın, kendi bebeği de dahil birçok bebeğe çete tarafından işkence edildiğini açıkladı. Aydın, şu anda 5 yaşında olan çocuğunun hala sağlık sorunları olduğunu belirtirken, onu hastaneden çıkardığında bedeninin mosmor olduğunu anlattı.

Türkiye günlerdir "Yenidoğan Çetesi"nin yaptıklarıyla yasa boğulurken, İstanbul Beylikdüzü'nde bulunan Özel Reyap Hastanesi'nde doğum yapan bir kadının anlattıkları kan dondurdu. Vedat ve Selda Aydın (37) çifti, 2019 yılının haziran ayında tüp bebek yöntemi ile ismini Umut koydukları sağlıklı bir bebek sahibi oldu. Özel Reyap Hastanesi'ndeki doğumdan sonra Yenidoğan Çetesi'nin lideri Dr. Fırat Sarı ve çete üyeleri tarafından sağlam bebek, SGK'dan günde 10 bin lira alabilmeleri için yoğun bakıma götürüldü.

'ÇOCUĞUMUN KARNI DAVUL GİBİ ŞİŞMİŞTİ'

Sabah'a konuşan Selda Aydın, şimdi 5 yaşında olan oğlu Umut'a yapılanları anlattı. Aydın, şunları söyledi:

Selda Aydın sözlerine şöyle devam etti:

"Ben Ramazan Bayramı öncesinde doğum yaptığım için bayram tatili araya girdi. Tatilde çocuğumu eve götürmek istedim fakat yönetim bana 'Çocuğu tatilde taburcu edemeyiz' deyip engel oldu. Ben çocuğumun iyi olduğunu ve götürmek istediğimi söyledim. Ancak Dr. Fırat Sarı, tatlı bir dil ile çocuğumun kalması noktasında beni ikna etmeyi başardı. Biz bayramdan sonra hastaneye gittiğimizde çocuk hâlâ entübeydi.

Çocuğum nefes alamıyor ve karnı davul gibi şişmişti. Çalışanlar ise müziği son ses açmış, ellerindeki telefonların içinde kaybolmuşlardı. Kimse ne bebeğimle ilgileniyor ne de doğru dürüst bana cevap veriyordu. Umut'un yanında Ali Eren isminde bir çocuk yatıyordu, annesi ile aynı gün doğum yapmıştık. Seyhan adındaki erkek hemşire elindeki pisliği battaniye ile sildi sonrada o battaniyeyi Emir'in üstüne örtü. Hemen çocuğun annesini aradım ve bu olanları anlattım. Sadece Umut değil, doğum yaptığım gün doğan tüm sağlıklı bebeklerin aynı hastalığa ve aynı tedaviye maruz bırakılmaları mantığa ve akla uymuyor. Aileler mağdur edildi."

'DEVLET HASTANESİNDEKİ TANIDIKLAR UYARDI'

Aydın, enfeksiyon yalanını da şöyle anlattı:

"Çocuğumu entübeden çıkardılar. 'Umut'un durumu gayet iyi. 1-2 gün içerisinde taburcu edeceğiz' dediler. Eşimle birlikte çok sevindik, ama aradan günler geçmesine rağmen taburcu etmediler. Ben 'Neden böyle yapıyorsunuz?' diye sorduğumda çocuğun akciğer enfeksiyonu kaptığı ve bir süre daha kalacağı söylendi. Dr. Fırat Sarı ise 'Akciğer enfeksiyonu geçmeyene kadar sana çocuğu teslim edemeyiz, çok tehlikeli' dedi. Ben ise çok korkuyordum. Hastanede kaldığım süre içerisinde dört bebeğin öldüğüne şahit oldum. Esenyurt Devlet Hastanesi'nde çalışan tanıdık hemşireler ise bu durumun normal olmadığını, bunların SGK'dan para almak için çocuğu orada tutuklarını, Umut'un hemen hastaneden almam gerektiğini söylediler."

'BEBEĞİMİN BEDENİNDE MORLUKLAR GÖRDÜM'

Seyhan adındaki bir hemşirenin bebeklerle ilgilendiğini belirten Aydın, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

"Ben çocuğumu emzirirken, Seyhan hemşirenin ağlayan bir bebeğe 'Bak ben seni tokatlarım' diye bağırdığına şahit oldum. Eve gidince eşime dedim ki, 'Bunlar çocukları dövüyorlar. Eşim ise 'Saçmalama şaka yapmıştır' dedi. Ertesi gün Umut'u görmeye gidince bebeğimin göğüslerinin mosmor olduğunu, kolunda ve elinde de morluklar olduğunu gördüm. Ağlamaya başladım ve kan tahlili istedim. Bana 'Boşuna evham yapmışsın, çocuğunuz sapa sağlam!' dendi.

Ben de 'Madem ki çocuğum sağlam, çocuğumu verin evime götüreceğim' dedim. Cevap olarak 'Olmaz, daha enfeksiyon devam ediyor. Bir süre daha kalacak' denildi. Tam 40 gün çocuğumu hastanede yatırdılar. Durumumuz perişandı. Bir bebek ağlamasıyla hastane adeta inliyordu. Sesin çocuğuma ait olduğunu anladım. Kapıyı kırdım, içeri girdim, 'Çocuğumu verin' diye bağırdım. Hemşire bana kızdı 'Ne var? Kan alıyorum çık git' diye beni azarladı. Şikâyetçi olacağımı söyleyince de hemen Dr. Fırat S.'yı aradı. Daha bir gün öncesinde 'Bebeğin enfeksiyonu var, veremeyiz' diyen Fırat S. şikâyet sözünü duyunca bu sefer 'Yarın çocuğu verelim' dedi. Niyetlerini anlamıştım. SGK'dan para almak için çocuğumu orada tutuyorlardı."

'ÇOCUĞUM BİR TÜRLÜ İYİLEŞMEDİ'

Aydın, bebeklerin yalnızca kuvözde tutulmadığını, işkenceye de maruz bırakıldığını söyleyerek şöyle konuştu:

"Çocuğumu almaya gittiğimde, çocuğumu çoktan kuvözden çıkarıp giydirdiklerini gördüm. Başına şapka takmışlar. Ben hemen üstündekileri çıkardım. O an dehşete düştüm. Çocuğumun kollarını patlatmışlardı, davul gibi şişmişti. Başı ve bacakları her tarafı şiş içinde morarmıştı. Çocuğumu alıp eve getirdim daha sonra çocuğumu kontrole götürdüğümde ise sahte gülücükler atıyorlardı.

Beş yıl boyunca sürekli kontrole götürdüm. Çocuğum bir türlü iyileşmedi; sürekli ciğerlerinden hastalandı, zatürre oldu. Şimdi yine tedavisi devam ediyor. Yedikule Hastanesi'nde randevu aldım, çocuğumu oraya götüreceğim. Çocuğum ölmedi ama bu Yenidoğan Çetesi bana ve çocuğuma hayatı zehir etti."

Aydın çifti, çetenin skandallarının ortaya çıkmasının ardından geçtiğimiz gün Büyükçekmece Adliyesi'ne giderek Özel Reyap Hastanesi, Dr. Fırat Sarı ve Yenidoğan Çetesi hakkında suç duyurusunda bulundu.

'Yenidoğan' Skandalının Ardından 'Doğurganlığı Artırma' Hamlesi Siyaset Sağanak Yağış ve Fırtınaya Dikkat! Güncel Kadını Kafese Koyup Kırbaçlatmışlar! Güncel TUSAŞ Genel Müdürü'nden Açıklama! Güncel