Çadır kentlerde yangın tehlikesi: Uzmanlardan 'önlem alınmalı' uyarısı
Türkiye'nin 10 ilinde yıkıma neden depremler nedeniyle çok sayıda yurttaş yaşamını çadırlarda devam ettirmek zorunda kalıyor. Uzmanlar çadırlarda yurttaşları bekleyen yangın tehlikesi için uyardı.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaklaşık 10 saat arayla meydana gelen, başta Hatay olmak üzere Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa'da yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından evi yıkılan yüz binlerce yurttaş çadılarda yaşıyor.
Dr. Rüştü Uçan, afet çadırlarının yangına dayanıklı malzemeden üretilmesi gerektiğini belirterek, "Deprem çadırlarında yangın önlemleri alınmalı." uyarısında bulundu.
Uçan, deprem çadırlarında alınması gereken önlemlere ilişkin bilgi paylaştı.
AA'nın aktardığına göre; Uçan, çadırlarda çocukların yalnız bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, "Çadır dışına kaçış yolu her zaman açık tutulmalı ve engel bulunmamalıdır. Afet çadırları yangına dayanıklı malzemelerden imal edilmelidir. Deprem çadırlarında yangın önlemleri alınmalı." ifadelerini kullandı.
"ÇADIR İÇİNDE VE YAKININDA KESİNLİKLE SİGARA İÇİLMEMELİ"
Her deprem çadırı dışında olası bir yangın başlangıcını söndürmek için mutlaka bir miktar su bulundurulması gerektiğini ifade eden Uçan, "Pişirici ve ısıtıcılar yanıcılardan mümkün mertebe izole edilerek kullanılmalıdır. Çadır içinde ve yakınında kesinlikle sigara içilmemelidir." değerlendirmesinde bulundu.
"SOBA VE ATEŞLİ ALETLER SABİTLENMELİ"
Öğretim Görevlisi Abdurrahman İnce de özellikle deprem sırasındaki olası yangın risklerine dikkat içekti.
Depremde yangın tehlikesinin göz önünde bulundurulmasını ve bu riske karşı önlemler alınması gerektiğini vurgulayan İnce, şunları kaydetti:
"Soba ve benzeri ateşli aletler daha nitelikli sabitlenmelidir. Sanayi tesislerinde kullanılan yanma prosesleri deprem sarsıntısı ile otomatik durdurulacak şekilde sistem geliştirilmelidir. Deprem bölgesinde olası başlayabilecek çok sayıda yangın için itfaiyenin yetersiz kalacağı dikkate alınarak halkın kendisinin söndürebileceği imkanlar oluşturulmalıdır."