Canlandırdığı Rol Sebebiyle Linç Edilmişti: Melisa Sözen'den Eleştirilere Sert Yanıt
Fransa'nın ünlü polisiye dizisi "Le Bureau des Légendes” dizisindeki ajan rolü sebebiyle sosyal medyadan linçe uğrayan Melisa Sözen, sosyal medya hesabından 4 yılın aranın ardından bir paylaşım yaprak, "Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim" dedi.
Geçmişte Asmalı Konak, Çemberimde Gül Oya ve Muhteşem Yüzyıl gibi yapımlarda boy göstermiş olan ünlü oyuncu Melisa Sözen, 2017 yılında oynadığı Fransa'nın ünlü polisiye dizisi "Le Bureau des Légendes” dizisindeki ajan rolü sebebiyle uğradığı linç kampanyasına tepki gösterdi.
X(Twitter) hesabından paylaşım yapan Melisa Sözen, "Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. IŞİD ile savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım. Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi" ifadelerini kullandı.
Sözen'in resmi X hesabından 4 yıl aranın ardından ilk kez yaptığı paylaşımın bu konuyla ilgili olması ise dikkatlerden kaçmadı.
Sözen’in paylaşımı şöyle:
"En anlaşılır haliyle:
1-Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi.
2-Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. Deaş’la (Işıd) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.
3-Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.
Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum.
Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum. Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle.
Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim.
Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun."