Narin Cinayeti Davasında İkinci Gün: İşte Dakika Dakika Gelişmeler

Abone ol

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin dava devam ediyor. Ağabey Baran Güran, "Amcan ile annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?" sorusuna, "Kafasına sıkardı" yanıtını verdi. Narin'in babası Arif Güran, fenalaşınca ambulansla hastaneye götürüldü. Narin’in 6 yaşındaki kardeşinin ifadesinin alınması ise iptal edildi. Salonda tansiyon yüksek. İşte dakika dakika tüm gelişmeler...

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp çalılıklarla gizlenmiş cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, dün 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Mahkeme Narin’in babası Arif Güran'ın ‘müşteki’, aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise ‘tanık’ sıfatıyla katılması için ‘zorla getirme’ kararı çıkarıldı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla duruşmaya davet edildi. Gazeteci Emrullah Erdinç duruşmada yaşananları dakika dakika aktarıyor.

Ardından Mahkeme Başkanı, duruşmayı savunma makamının tanıklarının dinlenmesi için yarın sabah saat 10.00’a erteledi.

GİZLİ TOPLANTILAR NEDEN YAPILDI?

Narin’in gözaltına alınmayan tek amcası Erhan Güran'ın ifadesi alınıyor. Salim Güran’ın kardeşi Erhan Güran getirildi.

Hakim: “Bu yangını planlı mı yaptınız?”

Erhan Güran: “İstesek de yapamayız, teller çok yüksek.”

Hakim: “Kamerayı neden taktınız?”

Erhan Güran: “Sürekli benim evimin etrafında çalışmalar yapılıyordu. Evimizin önüne herhangi bir şey atarlar diye kamera taktık.”

Hakim: “Siz Narin bulunmadan önce mi kamera taktırdınız?”

Erhan Güran: “Evet, 4 Eylül’de.”

Hakim: “Siz bu evlerde toplantı yaptınız mı gizli saklı? Narin’in kimin öldürdüğünü bilip çıkmaması için hareket ettiniz mi?”

Erhan Güran: “Çıkmaması için değil, biri bir şey biliyorsa yardımcı olsun diye toplandık.”

Hakim: “Bu toplantının sebebi katilin bulunmasıydı yani?”

Erhan Güran: “Evet.”

Hakim: “Bu toplantılarda Salim var mıydı?”

Erhan Güran: “Yok, o hep kolluk ile beraberdi.”

Hakim: “Siz dışarıdasınız, tutuklu değilsiniz. Vecdi Bahtiyar olayı nedir? Para teklifi oldu mu?”

Erhan Güran: “Kesinlikle Vecdi ile yan yana gelmedik. Numarası da kayıtlı değildi. Beni aradı, kendimi tanıttı; ‘Bizim bir suçumuz yok,’ dedi. ‘Dedim biz sana bir şey dedik mi?’ Hayır dedi.”

Hakim: “Ben masumum demek için aramış olamaz mı?”

Erhan Güran: “Niye beni arıyor ki?”

Hakim: “Sen nasıl evine başın belaya girmesin diye kamera taktırmışsın; o da ondan aramış olamaz mı?”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan avukat;

Avukat: " Saat 13.00-15.00 sıralarında bir şey gördünüz mü?"

Erhan Güran: "Benim evim altta görmüyor. 17.00 sıralarına kadar evdeydim."

Diyarbakır Barosu'ndan avukat sormaya başladı: Avukat: 'Kanala yoğunlaştık' dediniz, neden?"

Erhan Güran: "Köpekler yönlendirdi."

İTİRAFÇININ KARDEŞİ VECDİ BAHTİYAR İFADE VERİYOR

Salona Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar getirildi.

Vecdi Bahtiyar: “Ali Rıza Güran, Hasan Kaya’ya demiş ki, ‘Nevzat kızı öldürmüş, herkes biliyor, itiraf etsin, suçu üstlensin.’ Ben de gidip Nevzat’a görüşte söyledim.”

Mahkeme Başkanı: “Siz kiminle konuştunuz?”

Vecdi Bahtiyar: “Yeğenim İbrahim bana söyledi.”

Mahkeme Başkanı: “Nerede yaşıyorsunuz?”

Vecdi Bahtiyar: “Çarıklı.”

Mahkeme Başkanı: “Narin’in kaybolma olayını biliyor muydunuz?”

Vecdi Bahtiyar: “Ben Hatay’da çalışıyordum, eşim aradı haber verdi. Salim Güran’ı aradım.”

Mahkeme Başkanı: “Salim’i nereden tanıyorsunuz?”

Vecdi Bahtiyar: “Eski köylümüzdür.”

Mahkeme Başkanı: “Nevzat diyor ki, ‘Ben eve gittiğimde kız evde ölüydü, Salim bana ‘ben öldürdüm, al bu cesedi yok et’ dedi.’ Salim size bu yönde tembihlerde bulundu mu?”

Vecdi Bahtiyar: “Hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Sizin bu rutin aramalarınız tamamen meraktan mıydı? Salim size talimat verdi mi?”

Vecdi Bahtiyar: “Hayır.”

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Vecdi Bahtiyar’a soruyor: “Sıralı aramaları hatırladın mı?”

Vecdi Bahtiyar: “Aradığımı biliyorum.”

Nahit Eren: “Aynı gün içerisinde 2-3 saat arayla Salim’e ne sordun?”

Vecdi Bahtiyar: “‘İnşallah bulursunuz’ dedim, ‘buldunuz mu?’ dedim.”

Nahit Eren: “Bir günde 2-3 defa sorma ihtiyacı hissettin yani?”

Vecdi Bahtiyar: “Evet.”

Nahit Eren: “23 Ağustos’tan sonra niye bir daha hiç aramamışsın?”

Vecdi Bahtiyar: “Çünkü köye geldim.”

Diyarbakır Barosu Avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar’a soruyor: “Siz mi daha samimiydiniz, Salim ile abiniz mi?”

Vecdi Bahtiyar: “Abim.”

Avukat: “Peki, nasıl oluyor da siz daha fazla görüşüyorsunuz?”

Vecdi Bahtiyar: “Zaten onlar işbirliği yapmışlar.”

Aile ve Sosyal Politikalar Başkanlığına bağlı avukat, Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar’a soruyor: “50 bin liralık ödeme bu cinayete mi sebep oldu?”

Vecdi Bahtiyar: “Hayır, öyle bir şey yok.”

Avukat: “Arama çalışmalarına beraber mi gidiyorlardı?”

Vecdi Bahtiyar: “Hayır, ben görmedim.”

Avukat: “Alacak verecek meselesinden sonra Salim ve Nevzat’ın arası nasıldı?”

Vecdi Bahtiyar: “İyiydi, aralarında problem yoktu.”

Yüksel Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar’a soruyor: “Aileniz Salim’den korkar mı?”

Vecdi Bahtiyar: “Hayır, ama arkadaşı olduğu için çekinirdi.”

Avukat: “Siz?”

Vecdi Bahtiyar: “Ben sadece Allah’tan korkarım.”

Avukat: “Dosyada sizin adınıza bir ihbar var.”

Vecdi Bahtiyar: “Kabul etmiyorum.”

Avukat: “Nevzat yakalanınca siz neredeydiniz?”

Vecdi Bahtiyar: “Evdeydik, yollar kapalıydı, giriş çıkışlar kapalıydı.”

Avukat: “Ali Rıza Güran teklifte bulunmuş dediniz. Başka aracılar ile teklif ilettiğini söylediniz değil mi?”

Vecdi Bahtiyar: “Evet, telefon görüşmesi de oldu.”

Avukat: “Kimle?”

Vecdi Bahtiyar: “İbrahim Bahtiyar, Hasan Kaya ona söylemiş.”

Enes Güran’ın avukatı, Vecdi Bahtiyar’a soruyor: “Mahkeme başkanı bu soruyu geçti.”

Avukat: “Kardeşinizi nasıl bir insan olarak tanımlarsınız?”

Vecdi Bahtiyar: “Kendi halinde, sakindir.”

Avukat: “Kardeşiniz soğukkanlı mı?”

Vecdi Bahtiyar: “Gördüğünüz gibi soğukkanlılığı ortadadır.”

Avukat: “Siz Nevzat’ın bu suçu işlediğine inansaydınız, yardımcı olur muydunuz?”

Mahkeme Başkanı: “Bu soruyu geçiyoruz.”

Enes Güran’ın avukatı, Vecdi Bahtiyar’a soruyor: “Nevzat’ın paraya ihtiyacı var mı?”

Vecdi Bahtiyar: “Abimin paraya ihtiyacı yok. 3 tane erkek oğlu var. Hepsi çalışıyor.”

Avukat: “Ağabeyiniz Askeri Bahtiyar parayı sever miydi?”

Vecdi Bahtiyar: “Sen de avukatsın, sen daha çok parayı sevmez misin?”

Mahkeme Başkanı müdahale etti.

NARİN'İN TEYZESİ İFADE VERİYOR

Yasemin Gül; Yüksel Güran’ın kız kardeşi ifade veriyor

Narin kaybolduğu gün evdeydim, saat 21 gibi aradı. Köye geldik, aramalara katıldık.

Başkan: Yüksel, “Narin’in bir mezarı olsun,” dedi mi?

Yasemin: Öyle değil, Tülin öldüğü için öyle dedi. Öldüyse onunla bari bir mezarı olsun, dedi.

Hakim: Enes’te morluk var mıydı?

Yasemin: Vardı, hafif bir morluk vardı.

Hakim: Olay günü mü?

Yasemin: Hatırlamıyorum.

Hakim: Kadınların kavgası neydi?

Yasemin: Narin bulununca eşim ile köye gittim. Ablam üzüntülüydü, “Allah kimseye yaşatmasın,” dedi. Maşallah geldi, tepki gösterdi, “Allah belanızı versin,” diye. Ben de dedim ki, “Bizi mi suçluyorsun?” Sonra Kürtçe “Allah belanı versin, gözüm çıksın, boynun devrilsin,” dedi ama kime söylediğini bilmiyorum. Kadınların hepsine dönerek söyledi.

Diyarbakır Baro Avukatı: “Böyle bir olay varsa, öldürüldüyse, bunu köyün dışından birinin yapması imkansız.”

Yasemin: “Köyde çocuk mu kaybolur, öldürülür dedin. Ablamın gönül ilişkisi olsa benim haberim olur.”

Mahkeme başkanı evde çocukları beklediği için Yasemin Gül’ün evine gitmesine izin verdi. O sırada Yasemin Gül ablasına seslenerek selam verdi ve “Allah büyüktür Yüksel” diyerek el salladı ve salondan çıktı.

ŞÜPHELİ SES KAYDI

Ses kaydı, dosyaya “Abi derenin yanında o tekeri açtım, ben ne yaptıysam olmadı” şeklinde girdi.

Sanık avukatı; “Tekeri açmaya çalıştım, açılmıyor” dedi.

Mehmet Selim Atasoy’a soruldu, “bilmiyorum” dedi.

Avukatı, Salim Güran’ın el kaldırdığını belirterek söz hakkı verilmesini istedi. Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ı çağırdı. "Salim, bu Kürtçe konuşma nedir?” dedi.

Salim Güran da "Biz traktörün arkasına takılan, taş atmak için kullanılan alete kepçe diyoruz." diye açıkladı ve tekrar yerine geçti.

Nahit Eren, çevirinin yanlış yapıldığını ifade etti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Mehmet Selim Atasoy’a sordu:

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: Salim size emir verir miydi?

Hayır, bizim işimiz tarla işiydi, bize yardım ederdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: Nevzat’ı tanıyor musun?

Mehmet Selim Atasoy: Tanımam.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: Salim’in maddi durumu nasıldı?

Mehmet Selim Atasoy: Bilmiyorum.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: Saat kaçta Salim yayına geldi

Mehmet Selim Atasoy: Hatırlamıyorum

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: ⁠Salim Güranın 3 tarlası var o tarlanın konumu dereyi görebiliyor mu?

Mehmet Selim Atasoy: Bilmiyorum

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: 3 tarlada suyu değiştirmen ne kadar sürdü?

Mehmet Selim Atasoy: ⁠Değişir zaman.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: ⁠Narin'in öldürüldüğü gün sen kepçe ile ilgilendin mi?

Mehmet Selim Atasoy: ⁠Kepçe arabanın arkasında bağlıydı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: ⁠Sen tarlaya gelen elektrikçileri gördün mü?

Mehmet Selim Atasoy: Görmedim.

Yüksel Güran’ın kız kardeşi yani Narin'in teyzesi Yasemin Gül tanık olarak dinlenecek.

SELİM ATASOY DİNLENİYOR

Duruşma aranın ardından, Salim Güran'ın çalışanı Mehmet Selim Atasoy'un tanık olarak dinlenmesiyle tekrar başlıyor. Mehmet Selim Atasoy ifade veriyor;

Mehmet Selim Atasoy: Ben gittim, Salim ve benim oğlan sondajın orada oturmuştu

- Saatini hatırlıyor musun?

Mehmet Selim Atasoy: Saat 15'i geçiyordu.

- İkindi ezanı okunmamış mıydı?

Mehmet Selim Atasoy: Hatırlayamadım. Tarlaya gittim, Salim ve Ramazan oradaydılar. Kısa bir süre oturdum. Tavşantepe ile Çarıklı arasındaki tarlaya indim suyu değiştirmeye gittim. Ondan sonra tekrar yukarı çıktım. Güneş batmak üzereydi. Tekrar Tavşantepe ile Batı Karakoç’un oraya gittim, güneş batmak üzereydi. Telefonu çaldı, bizim köyde bir çocuk kayıp dedi."

- Yani o zaman yaklaşık 4 saat tarlada birlikteydiniz.

Mehmet Selim Atasoy: Saati tam olarak hatırlamıyorum.

- Salim ile konuştuğunuzda Salim’in hareketlerinden şüphelendiniz mi?

Mehmet Selim Atasoy: Ben orada çok kalmadığım için…

- İddianameye göre, Salim Narin'i öldürdükten sonra oraya gelmiş oluyor. Hareketleri nasıldı?

Mehmet Selim Atasoy: Onu bilmiyorum.

- 15:52’de sizi telefonda aramış. Ramazan size başka bir şey söyledi mi?

Mehmet Selim Atasoy: Beni aramadı, öyle bir şey konuşmadık.

- 15:52’de bu konuşma neden gerçekleşti? Sizinle değil Ramazan ile konuşuyor. Sizi kaçta aradığını biliyor musunuz?

Mehmet Selim Atasoy: Aradığını biliyorum, saatini hatırlamıyorum.

Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat, Mehmet Selim Atasoy’a soruyor; 18:38’de neredeydiniz?

Mehmet Selim Atasoy: Tavşantepe ile Çarıklı arasındaki tarladaydım.

- Oğlunuz Ramazan sizinle birlikte miydi?

Mehmet Selim Atasoy: Hayır.

- Bir telefon konuşması var. Salim Güran oğlunuzu arıyor. Kürtçe bir konuşma. ''Senin bir şeyin düşmüş sınırda...'' diye. Bununla ilgili bir şey söyledi mi?

Mehmet Selim Atasoy: Hayır, söylese ben de size söylerdim.

- 18:51’de bu kez oğlunuz arıyor, bir araçtan bahsediyor. Sonra 1 dakika sonra yeniden arıyor. ''Tamam gitti'' demiş. Nedir bu?

Mehmet Selim Atasoy: Salim bize kaçaktan dolayı haber vermemizi söylemişti.

- TEDAŞ’ın gece saati teftişi oluyor mu? Bir jandarma tutanağı var. Jandarma tutanağında, oğlunuz, ''Muhtar öğleden sonra geldiğinde her iki ayak bileğinin de paçaları ıslaktı'' demiş. Doğru mu?

Mehmet Selim Atasoy: Hayır, öyle bir şey yok.

- Dere kenarına gitmediniz mi?

Mehmet Selim Atasoy: Hayır. Salim eve geldiğine kalabalığın içine girdik

- Ama ifadenizde "Salim üstünü değiştirmeye girdi" demişsiniz.

Mehmet Selim Atasoy: Evet üstünü değiştirmeye gitti.

Nahit Eren soruyor; - Sen yukarıdaki sondaj olan yere, Ramazan ile Salim’in yan yana olduğu yere tam olarak saat kaçta geldiğini hatırlıyor musun?

Mehmet Selim Atasoy: Hatırlamıyorum. Genelde işçiyi sabah 06:00'da tarlaya bırakıyorum, sonra köye saat 15:00 gibi bırakıyorum, motosiklet ile tarlaya geri dönüyorum.

- Süreyi hatırlamıyor musun?

Mehmet Selim Atasoy: Hayır.

- Sen Narin’in nereden çıkarıldığını biliyor musun?

Mehmet Selim Atasoy: Hayır, bilmiyorum.

- 3 tarlaya gittiğinde Eğertutmaz Deresi’nin konumunu görebiliyor musun?

Mehmet Selim Atasoy: Bilmiyorum.

Avukat Nahit Eren saat 16:28’de Salim Güran ile yaptığı bir telefon görüşmesinin dökümünü Kürtçe okuyor. Salim Güran dahil olmaya çalışıyor. Avukatları ses kaydını talep etti. Ses kaydı flash bellekten bilgisayara aktarılıyor ve mahkemede dinletilecek.

Herkes ayağa kalktı, yemin edildi. Her iki taraftan da Kürtçe bilen avukatlar, ses kaydını çevirecek. Kayıt şu an dinleniyor.

O SAATLERDE NEREYE GİTTİ?

Avukat Nahit Eren: Sabah çocuklarınıza kahvaltı hazırladığınızı söylediniz, Abdurrahman kahvaltıda mıydı?

Hediye Güran: Evet.

Nahit Eren: Saat 13:00-15:00 arası nerede olduğunu hatırlıyor musun?

Hediye Güran: Evimdeydim.

Nahit Eren: Oğlun ifadesinde, 'ben saat 13:00’te uyandım, annem evde değildi, annemi sadece 17:00 sıralarında gördüm' diyor. 13:00-15:00 arası neredeydin?

Hediye Güran: Evdeydim.

Nahit Eren: 15:00-17:00 arası neredeydin?

Hediye Güran: Evdeydim.

Nahit Eren: Öğleden sonra uyanık mıydı Abdurrahman?

Hediye Güran: Uyuyordu.

ANNE YÜKSEL NASILDI?

Hakim: Kaç saat evde kaldın?

Hediye Güran: Bayağı uzun oturduk

Hakim: Enes ahırda olabilir miydi?

Hediye: Hayır

Hakim: Bir beyanınızda "Enes uyuyor", diğerinde "Enes eve geldi" demişsiniz

Hediye: Ben geldiğimde Enes uyandı onu gördüm

Hakim: Delilleri saklayın veya jandarmayı yanlış yönlendirin diyen oldu mu?

Hediye: Hayır, olmadı.

Hakim: Narin bulunduğu zaman Yüksel nasıldı?

Hediye: Perişandı.

Hakim: Nasıldı, işlediği bir suçun açığa çıkması gibi bir durumu var mıydı?

Hediye: Bir anne olarak yüreği yanar gibiydi.

Hakim: Salim’le hiç görüştünüz mü?

Hediye : Hayır.

TANIKLIKTAN ÇEKİLDİ

Salim Güran ile telefon konuşması çıkan 15 yaşındaki tutuklu Ramazan Atasoy mahkemeye getirildi.

Mahkeme Başkanı: Tanık olmak istiyor musun?

Ramazan Aksoy: Tanık olmak istemiyorum

Mahkeme Başkanı: Cezaevine geri götürün

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Diyarbakır Barosu avukatı, Birsen Güran’a soruyor:

Avukat: İlk ifadenizde sorun var mıydı?

Birsen Güran: Sorun vardı. Yüksel yengemden duyduğumu söylemiştim.

Avukat: Olaydan 8 gün sonra yine ifade veriyorsunuz, burada baskı gördünüz mü?

Birsen Güran: Kim tarafından?

Avukat: Kötü muameleye maruz kaldınız mı?

Birsen Güran: Kötü muameleye maruz kaldım. Beni, benim özel hayatımla… (avukat anlatmasını istemedi) Kimseye suç duyurusunda bulunmadım, korkuyorum.

Mahkeme Başkanı avukatlara "dinlenen tanıklar salonda dursun mu?" diye sordu. Tanıkların salonda durmasına karar verildi. Saat 16.00'ya karar mahkemeye ara verildi.

KUZEN BİRSEN GÜRAN'IN İFADESİ

Hakim: Salim seni yönlendirdi mi?

Birsen Güran: Yönlendirmedi. Ben galiba kendimi yanlış ifade ettim, okumadan imzaladım, ilk mahkememde öğrendim.

Hakim: O zaman Birsen Hanım, 17:40’ta Narin’i gördün diye söylemeni Salim mi istedi?

Birsen Güran: Hayır, olmadı. Ben ve Melike, Narin’i arıyorduk. Saat konusunu tartışıyorduk.

Hakim: Neden saat konusunu tartışıyordunuz?

Birsen Güran: 17.40 dememenin sebebi şu; Mina geldi. Melike kardeşim kapıyı açınca… (anlaşılmadı)
19 Ağustos’ta ben, babam ve annem üniversiteye kayıt yapmaya gitmiştik. Heyecanlıydım.

Hakim: Yani Salim size 17:40 söyleyin demedi mi?

Birsen Güran: Hayır, böyle olmadı.

Hakim: Bu olaydan sonra Salim sizi başka konuda yönlendirdi mi?

Birsen Güran: Hayır olmadı. Ben sürekli evdeydim. 18:00’de görenler olduğunu söylemişti.

İFADE DEĞİŞTİRDİ

Daha önceki ifadesini baskı altında verdiğini söyleyen Güran, “Medyada ‘Melek Güran eşi Salim Güran’dan şüpheleniyor’ deniyor. Kesinlikle yok böyle bir şey” dedi. Baskı ve şiddet altında, “Eşimden şüpheleniyorum” dediğini söyleyen Güran, bunu daha sonra düzelttirdiğini fakat “yalan” şekilde basına sızdığını iddia etti.

Güran, Diyarbakır Barosu’ndan bir avukatın “Eşinizin sizi aldattığına dair beyanları var” demesine, “Eşim kesinlikle beni aldatmaz, hiçbir zamanda aldatmamış” tepkisiyle karşılık verdi.

Güran, Narin’i kimin öldürdüğüne dair soruyu ise “Nevzat Bahtiyar öldürmüştür. Başka kim öldürmüştür. Eşimin üzerine iftira atmış. Eşime güveniyorum. Kesinlikle o öldürmemiştir” şeklinde yanıtladı.

EŞİN NARİN'İ ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİR Mİ?

Hakim: Evinize başka biri geldi mi?

Salim Güran’ın eşi Melek Güran: Hayır.

Hakim: Enes geldi mi?

Melek Güran: Hayır.

Hakim: Siz dışarı çıktınız mı?

Melek Güran: Çıkmadım.

Hakim: Kızlarınız çıktı mı?

Melek Güran: Hayır, onlar da evdeydi.

Hakim: Peki, bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?

Melek Güran: Hayır, kesinlikle şüphelenmiyorum.

Hakim: Eşinizin bazı yönlendirmeleri oldu mu?

Melek Güran: Nasıl?

Hakim: Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye, iddia bu. Yaşandı mı böyle bir şey?

Melek Güran: Hayır.

Hakim: Dosyada şöyle bir iddia var; Kızınızın telefonu 15:39’da aranmış.

Melek Güran: Hayır, böyle bir şey olmadı, çarşıda aradım o kadar.

Baro Avukatı: Kocanız size altın hediye alır mıydı?

Melek Güran: Hayır.

Avukat: Size 600 bin liralık altın almadı mı?

Melek Güran: Hayır.

Salim Güran’ın avukatı: Çocuklarınız ile Narin oynar mıydı?

Melek Güran: Evet, hep kapıda oynarlardı.

Avukat: Peki, DNA bu yüzden bulaşmış olabilir mi?

Melek Güran: Olabilir.

Avukat: Eşiniz Narin’i öldürmüş olabilir mi?

Melek Güran: Hayır.

KADINLAR ARASINDAKİ KAVGANIN SIRRI

Pedagog, M.G.'ye soruyor;

Pedagog: Narin kaybolduktan sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?

M.G.: Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, anneme parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım; 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz.' dedim.

Pedagog: Yasemin neden öyle dedi?

M.G.: Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan.

Pedagog: Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?

M.G.: Hayır, annem ona bakıyordu.

Mahkeme Başkanı: Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?

Pedagog: Narin olay günü size geldi mi?

M.G.: Kapı çaldı, 'Narin' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17:00-18:00 diyordu.

Pedagog: Bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?

M. G.: Bize geldi ama hiç konuşmadık.

Pedagog: Anneniz ya da ablanız konuştu mu?

M.G.: Hayır.

Pedagog: Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: Enes’in ‘bu saatte görmeniz imkansız’ gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?

Pedagog: Bu konuda ne düşünüyorsun?

M.G.: Hayır, ben duymadım.

AMCA SALİM'İN KIZI DİNLENİYOR

Salim Güran'ın 16 yaşındaki kızı G.G. pedagog eşliğinde dinleniyor.

Pedagog: Baban kaçta çıktı?

G.G.: 15.30 gibi babam çıktı.

Pedagog: Nereye?

G.G.: Tarlaya gitmiş.

Pedagog: Sonra ne oldu?

G.G.: Eve gelmedi.

Pedagog: Sonra babanı ne zaman gördün?

G.G.: Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım.

Pedagog: O zaman saat kaç gibiydi?

G.G.: Karanlıktı.

Pedagog: Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana "bir şey söyleme" dedi mi?

G.G.: Hayır.

Pedagog: Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?

G.G.: Oturduk.

Pedagog: Enes sizin evinize geldi mi?

G.G.: Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım.

SALONDA GERGİN DAKİKALAR

Narin’in 6 yaşındaki kardeşinin ifadesinin alınması iptal edildi.

Pedagog: Hiç annen yanınıza geldi mi? Enesler bir aradayken?

Çocuk M.E.G.: Hayır. Bir şey diyeceğim. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim.

Sanık avukatı: Biraz hassasiyet.

Mahkeme Başkanı: Tamam, son soru.

O esnada Narin'in 6 yaşındaki kardeşi Eren ağlayıp bağırmaya başladı.

Mahkeme Başkanı: Eren’i içeri alın.

Sanık avukatları: Hassasiyet.

Mahkeme Başkanı: iki çocuğun da ifadesi alınmasın tamam.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: Çocuğun dinlenmesi gerekiyor.

Mahkeme Başkanı: Size bunu izah etmekten utanıyorum.

ENES'E KIZDILAR MI?

Pedagog, çocuk M.E.G.’ye soruyor.

M.E.G.: O sırada annem sofrayı bıraktı, "Narin’i çağır" dedi. Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan "Melike, Narin orada mı?" dedim. "Yok" dedi. Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı. Sonra yengem Hediye'yi aradı. Ben onların evine gittim. ''Narin orada mı?'' dedim, "yok" dedi.

Pedagog: Bu aralar saat kaç gibiydi?

M.E.G.: Karanlık olmuştu.

Pedagog: Salim amcan neredeydi?

M.E.G.: Onu okulun orada gördüm.

Pedagog: Okuldan önce hiç görmedin mi?

M.E.G.: Yok, görmedim.

Pedagog: Eve o gün birileri girdi mi?

M.E.G.: Muzaffer amcam sabah kahvaltıya geldi

Pedagog: Salim amcan geldi mi?

M.E.G.: Gelmedi, gelse sesleri bana gelirdi.

Pedagog: Enes'in telefonu şarjda mıydı?

M.E.G.: Hayır açıktı.

Pedagog: O gün Enes'in davranışları nasıldı? Abinde ısırık izi var gördün mü?

M.E.G.: Görmedim, bilgim yok.

Pedagog: Narin tek başına eve girebiliyor mu?

M.E.G.: Giriyor, açamazsa kapıya vuruyordu.

Pedagog: Narin kaybolduktan sonra Enes’e "senin yüzünden kayboldu" diye kızdılar mı?

M.E.G.: Böyle bir şey olmadı.

ÇOCUKLAR DİNLENİYOR

26 tanıktan şu ana kadar 5'i dinlendi. Geri kalan 21 tanık arasında Narin'in arkadaşı çocuklar da var. Tanık çocuklar, SEGBİS sistemi üzerinden uzaktan bağlanarak duruşmaya katılıyor.

Şu an çocuk M.E.G dinleniyor. Psikolog eşliğinde sorular soruluyor.

SALİM SİZİ YÖNLENDİRDİ Mİ?

Hakim: Kadınlar arasında kavga neden çıktı?

Maşallah Güran: Narin'in bulunduğu gün Hülya komutan geldi, Yüksel'e "başın sağ olsun" dedi Yüksel de "bana söz vermiştin hani benim Narin'im" dedi. Ambulansa aldılar, ben de o "Narin'i hangi şerefsiz öldürdüyse Allah belasını versin" dedim.

Hakim: "Herkes her şeyi biliyor beni konuşturmayın" demişsin.

Maşallah Güran: Hayır öyle söylemedim.

Hakim: Kızını susturan oldu mu?

Maşallah Güran: Hayır olmadı.

Hakim: Salim sizi yönlendirdi mi yalan beyanda bulunun diye?

Maşallah Güran: Hayır.

Hakim: O günkü videoda Narin 14.00'te size gelmiş, koşarak gidiyor. Ne gördü?

Maşallah Güran: Bir şey görmedi

Hakim: O saatler sırasında Salim evinize geldi mi?

Maşallah Güran: 18 gibi geldi, amcası olan Hüseyin Güran’ın elini öptü

Hakim: Narin'i Salim öldürmüş olabilir mi, panik var mı?

Maşallah Güran: Yok.

Hakim: Nevzat'ı tanıyor musun?

Maşallah Güran: Komşumuzdur. Bu saatten sonra artık iyi olmaz

Hakim: Salim, Yüksel ve Enes öldürmüş olabilir mi?

Maşallah Güran: Yok, bir fiske bile vurmazlar.

SALİM, NEREYE GÖNDERDİ?

Tutuklu sanıklardan Muhammet Kaya tanık olarak geldi.

Muhammet Kaya: Enes dayımın oğlu, Salim dayım olur.

Hakim: Terliği bulduğun güne gelelim.

Muhammet Kaya: Süt almaya giderken terliği gördüm es geçtim sütü aldım dönüşte tekrar terliği gördüm alayım dedim aldım.

Hakim: Oradan yüzlerce kişi geçti kimse görmedi de sen nasıl gördün? Acaba sana başka biri söylemiş olabilir mi?

Muhammet Kaya: Terliği aldım eve geçtim. Evde toplantı yapılacaktı komutan bağırıyordu ben de ona yardımcı olayım dedim sonra arabaya bindik Osman arabada terliği fark etti Baran'a atalım dedi fotoğrafı attı.

Hakim: Terliği unutmak biraz ilginç belki o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?

Muhammet Kaya: Unuttum o panikle Yüksel terliği gösterince ben olabilir dedim ki kızın terliği vardı ama sonra baktık numarası farklı. Anladık Narin'in olmadığını.

Savcı: Salim seni bilmediğin biri ile ayın 22'sinde bir yere göndermiş. Neresi orası?

Muhammet Kaya: Bilmiyorum, belki dayım istihbarattan biri ile göndermiştir beni.

İŞKENCE İDDİASI

Sanık avukatları soruyor: Kolluk kuvvetlerinden kötü muamele gördün mü?

Osman Güran: Düz duvara tutup zor kullanma ve tırnakların çekilmesi gibi muamele gördük.

Hakim: Neden şikayetçi olmadın?

Osman Güran: Biz Narin'in katilinin bulunmasını istiyorduk.

Avukat: Enes'in gözünde morluk var mıydı?

Osman Güran: Yoktu, görmedim.

TERLİK DETAYI

Narin'in amcasının oğlu Osman Güran tanık kürsüsünde.

Hakim: Aramalarda terlik bulunmuş.

Osman Güran: Terliği Muhammet köy yolunun üstünde almış arabaya. Benim yanıma getirdi ben de Baran'a fotoğrafını attım.

Hakim: Çok ilginç değil mi terliği bulup haber vermemesi?

Osman Güran: Bilmiyorum, öyle dedi. Muhammet buldu deyince araba ile oraya gittik.

Savcı: Annen kadınlar kavgasında Yüksel’i suçlamış.

Osman: Bilmiyorum.

O SORU SORULDU

Salim Güran'ın avukatı: Ali Rıza Güran, Bahtiyar ailesine para teklif etti mi?

Baran Güran: Asla, asla.

Salim Güran'ın avukatı: Salim Güran nasıldı?

Baran Güran: Amcam sürekli jandarmanın yanında arama yapıyordu

Salim Güran'ın avukatı: Salim Güran yeğenlerini döver mi?

Baran Güran: Asla, hiç dövmez.

Salim Güran'ın avukatı: Amcan ile annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?

Baran Güran: Kafasına sıkardı.

Baran Güran'ın sorgusu tamamlandı.

HASTANEYE KALDIRILIYOR

Narin Güran'ın babası duruşmada fenalaştı. Baba Güran hastaneye kaldırılıyor.

'NORMAL BİR DURUM'

Aile Bakanlığı avukatı: Sence ne oldu?

Baran Güran: Biz kardeşimin kaçırıldığını düşündük.

Aile Bakanlığı avukatı: 19 gün kardeşin aranıyor. Aileniz yanlış yönlendiriyor, ne diyorsunuz?

Baran Güran: Benim ailem karakol görmemiştir o yüzden yanlış ifade vermiş olabilirler.

Aile Bakanlığı avukatı: Enes madde kullanıyor mu şiddet uygular mı?

Baran Güran: Kesinlikle öyle bir şey yok.

Aile Bakanlığı avukatı: Kolunu ısırdı.

Baran Güran: Ben de kolumu duvara vurdum, bundan haberiniz var mı? Normal bir durum bu.

KAMERA GÖRÜNTÜLERİ

Avukat cezaevindeki kardeşi Enes ile yaptığı kamera görüntülerini sordu

Baran Güran: Kamera görüntüsü çok yayıldı nerden yayıldı bilmiyorum kardeşime dik dur dedim moral vermek için. Cezaevinde olduğu için sahipsiz mi bırakalım?

NARİN'İN DEFNEDİLMESİ

Nahit Eren: Biz Narin’in köyde defnedilmesini istemiyorduk. Sen o zaman ne dedin?

Baran Güran: Ben köy dışında bir yere defnedilmesini istemiyorum dedim.

Nahit Eren: Ben sana söyleyeyim, ne dediğini? "Bu konuda benim ve babam dışında başkası söz hakkı söyleyemez" dedin.

Baran Güran: Evet, doğru dedim.

Nahit Eren: Aile büyüğü biziz, biz karar veririz dedin yani?

BABA FENALAŞTI

Avukat Nahit Eren: Biz sorgu yaparken sen dışardaydın Salim Güran "Sen neyin peşindesin?" dedi. Baran'ın da benim peşinde olduğum şeyin peşindeyim.

Bu esnada baba Arif Güran yine ağlamaya başladı.

Avukat Nahit Eren: Arif bey lütfen benim neyin peşinde olduğumu söylemem lazım, benim amacım; yaşamıma da neden olsa 3 çocuk babası olarak mis gibi kokan Narin'in katilinin peşindeyim. O yüzden Baran sana adli tıpta kardeşini göstermedim, o kokuyu alma diye. Sende mis kokusuyla kalsın diye.

Arif Güran haykırmaya başladı. Baran Güran üstüne yürümek istedi. Baran babasını durdurdu.

Arif Güran kızım katledilmiş sen ne diyorsun diye haykırarak duruşma salonundan çıkartıldı.

Güran ailesi mensupları, Nahit Eren için "Onu istemiyoruz" dedi. Mahkeme başkanı duruşmayı izleyen Güran ailesi fertlerinin yanına gitti sakinleştirmeye çalışıyor.

BARAN GÜRAN ÇAĞIRILDI

Narin'in tutuksuz olan abisi Baran Güran salona çağrıldı.

Mahkeme Başkanı: Annen, amcan ve kardeşin sanık, tanıklık yapmama hakkın var.

Baran Güran: Tanıklık yapacağım. Erzurum'da çalışıyorum, saat 7-8 gibi kardeşim Muhammet aradı Narin'in kaybolduğunu söyledi. Ben de eve geldim caminin orada toplanmışlardı sonra 112'yi aradım.

Hakim: Amcanın evine kamera kurulmuş gizli toplantı yapılmış

Baran Güran: Gizli toplantı evde mi olur? Bakan geliyor evi boşaltın diyorlardı Bakan geliyordu gizli toplantı olsa köyde olmazdı.

Hakim: Kadınlar kavgası

Baran Güran: Ben orada değildim.

Hakim: Kadınların ağzı kapatılıyor konuşmasın diye

Baran Güran: Herkes gergin

Hakim: "Erkekler yaptı neden susuyorsunuz" diye kadınlar söylemiş.

Baran Güran: Herkes gergin o gerginlikle söylenmiştir.

Hakim: Narin kaçırıldı veya öldürüldü diye bir şey duydun mu?

Baran Güran: Olay günü bir araba geldiği söylendi bir araba gelmiş o gün biz kaçırılmış dedik. Şıha gidildi ölse ben bilirdim dedi kaçırılmış dedi biz de kaçırılmış sandık.

ADLİYEDELER

Duruşma öncesi tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden adliyeye getirildi.

Keşan'da Orman Yangını Kontrol Altına Alındı Güncel Sulama Kanalında Akıntıya Kapılan Çocuktan Acı Haber Güncel