Engelliler Günü'nde dikkat çeken rapor: Kamu personeli alım sayısı sadece 4 bin 350!
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla rapor hazırladı. Raporda, "2025 yılı sonuna kadar hedeflenen ‘ilave’ engelli kamu personeli alım sayısı sadece 4 bin 350 kişidir" denildi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla hazırladığı raporda; “2025 yılı sonuna kadar hedeflenen ‘ilave’ engelli kamu personeli alım sayısı sadece 4 bin 350 kişidir. E-KPSS'ye giren 125 binden fazla engellinin kamudaki istihdam hakkının bu şekilde kısıtlandığı bilinmeli” değerlendirmesini yaptı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Raporu’nu yayımladı. Engellilerin Toplumsal Hayata Katılımı ve Özel Eğitim Programı (ETHKÖEP) payının 2022 Temmuz ayındaki ek bütçeye göre yıl sonunda yüzde 1,2'ye düştüğü belirtildi.
Raporda; şu değerlendirmeler yapıldı:
“Bu oran (yüzde 1,2) 2023 ve 2024 bütçelerinde aynı düzeyde tutuluyor ve 2025 yılında ise yüzde 1,3 olarak teklif ediliyor. 2023 yılında 4 trilyon 808 milyarı aşan toplam bütçede ETHKÖEP için ayrılan miktar 60 milyarın TL'nin altındadır. Nüfusun yüzde 10'u oluşturan engelliler ve yakınları için iktidarın öngördüğü ana bütçe kalemi maalesef bu kadar. Bütçe teklifine göre ‘2025 yılı sonuna kadar’ hedeflenen ‘ilave’ engelli kamu personeli alım sayısı sadece 4 bin 350 kişidir. EKPSS'ye giren 125 binden fazla engellinin kamudaki istihdam hakkının bu şekilde kısıtlandığı bilinmeli.
Türkiye'de şu an üniversite okuyan engelli kişi sayısı 56 bin kişi civarındadır. Erişilebilir iş ve yaşam koşullarında, engelli işgücü arzının milyonlarla ifade edilebileceği bir yerde, planlanan bu istihdam 4 bin 350 kişilik çok yetersiz. Bütçe teklifinde 'Özel Eğitim Alan Kişi Sayısının' 2023 yılında tüm Türkiye genelinde sadece 1777 kişi artacağı öngörülmüştür. 2024'te bu sayı sadece 5 bin, 2025'te ise 10 bin olarak tahmin edildi."
“TÜRKİYE’DEKİ ENGELLİ DAHA YOKSUL”
Rapora göre Avrupa Birliği ile Türkiye’deki engellilerin eğitim hakkı ve yoksulluğu arasında uçurum var. Raporda bu durum, “AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı yüzde 25. Bu oran İsveç’te yüzde 11 iken, Türkiye’de yüzde 60. AB’de engellilerin yüzde 29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de bu oran yüzde 77,1” diye açıklandı.
Raporun satır başları şöyle:
“OECD ülkelerinde 20-34 yaş arasındaki engelli birey oranı yüzde 6. Bu oran 35-49 yaş arasında iki katına çıkıyor. 50-64+ yaş arasında ise yüzde 24’ü buluyor.
AB’de 15-64 yaş arası temel etkinlik problemi yaşayan engelli birey sayısı 44 milyon, yaşam boyu süren bir sağlık problemi nedeniyle kısıtlı çalışma imkanına sahip engelli birey sayısı 35 milyon.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programına göre engellilerin yüzde 80’i gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
OECD ülkelerinde engelli nüfusun istihdam oranı yüzde 44, engelli olmayanlar için yüzde 75.
"ENGELLİLERDE İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 14"
Aynı yıllar için işsizlik oranları ise engelliler için yüzde 14, genel nüfus için yüzde 7. İstihdam edilen engellilerin yüzde 22’i yarı zamanlı işlerde çalışıyor, bu oran engelli olmayan bireyler için yüzde 13 düzeyinde.
Her ay yayınlanan ama içerisinde güncel olmayan (2011'de, 2017, 2019'da kalan veriler içermektedir) birçok veriyi barındıran ‘Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni’ verilerine göre ‘Engel oranı yüzde 70 veya üzeri olan bakıma muhtaç engelli’ sayısı 2021 yılı için 280 bine yakın.
Asgari ücretin üçte ikisi kadar ödeme alan engelli ‘bakıcılarının’ bu miktarla kendilerine veya baktıkları engelliye nasıl bir yaşam kuracağı bu ülkenin temel meselesi olmalı.
2022 Temmuz zammıyla bu miktar 3 bin 340 TL'ye yükselmiştir. Açlık sınırının yarısı bile olmayan bu tutarla bir yaşamın idame edilmesi mümkün değil. Ayrıca on binlerce engellinin çeşitli bahanelerle bu miktardan dahi mahrum bırakıldığı, bu yardımların siyasi saiklerle istismar edildiği de bilinmeli. Özetle 2023 bütçesinin engelli yoksulluğunu, işsizliğini ve muhtaçlık durumunu azaltacak yeni bir teklif sunmadığı ifade edilmelidir.
"KANUN FAYDA ETMEDİ"
2005 yılında ‘Engelliler Hakkında Kanun (5378)’ kabul edildi. Kanunla, ‘toplu taşıma araçlarında engelli bireyler için erişim kolaylığı sağlanması’ da düzenlendi. Düzenlemeye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ‘Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planı 2021-2025’de de yer verildi. Amaç, otobüslerin, dolmuşların, trenlerin, yolcu vapurlarının engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesiydi. Sonra ne oldu? Araçlarda yapılacak düzenlemenin maliyeti insandan daha önemli olduğu için ‘torba kanunlarla’ bu süre ertelendikçe ertelendi. Halen daha da engelli bireylerin araçlardan rahatça yararlanması mümkün değil.
2020-2021 eğitim döneminde 54 bin 515 engelli birey yüksek öğrenim gördü. Ancak bu öğrencilerin çok büyük bir çoğunluğu (yüzde 70) ‘okula gitmek’ yerine Anadolu, Atatürk ve İstanbul Üniversitelerinin açık öğretim bölümlerinde kayıtlı.
Engelli Anneleri ve Gönüllüleri Derneği (EAGD) Başkanı: Türkiye'de yaklaşık 600 bin ağır engellinin evde bakımı yapılıyor. Bakım verenlerin yüzde 91’i kadın."