CHP İstanbul Örgütü’nden Siyasi Yasak Davasına İlişkin Deklarasyon
CHP İstanbul İl Örgütü, 39 ilçe başkanıyla birlikte toplantı düzenleyerek deklarasyon yayımladı. Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak davasının “halk iradesine darbe” olarak tanımlandığı deklarasyonda “Darbeci zihniyete geçit vermeyeceğiz” dendi.
RIFAT KIRCI
CHP İstanbul İl Örgütü, 39 İlçe Başkanıyla bir araya gelerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak davasının gündeme alındığı bir toplantı gerçekleştirdi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik başkanlığında yapılan toplantının ardından siyasi yasak davasına karşın bir deklarasyon yayımlandı.
Özgür Çelik ve 39 ilçe başkanının tamamımın imzasıyla yayımlanan deklarasyonda “Halkın iradesine, demokrasiye ve adalete sahip çıkıyoruz” ifadeleri yer aldı. Hazırlanan deklarasyonda siyasi yasak davasının bir baskı unsuru olduğuna değinilerek şöyle dendi:
“Başkanımız İmamoğlu’na karşı yürütülen, kamuoyunda ‘Ahmak davası’ adıyla anılan, söz konusu hukuk katliamının, siyasi rakiplere yönelik baskı aracı olarak kullanıldığını biliyoruz. Bu hukuka aykırı yargı süreci, İstanbul halkının tercihine ve milletimizin demokrasiye olan inancına zarar veremeyecektir. İstanbul halkı, 2019 yılında Ekrem İmamoğlu'nu büyük bir demokratik çoğunlukla iki defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçti. En son 31 Mart 2024’te yani henüz 6 ay önce Başkanımız İmamoğlu yapılan seçimlerde rakibinden bir milyondan fazla oy aldı ve üçüncü defa İstanbul halkının iradesiyle başkan seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi, son yerel seçimlerde İstanbul’da 39 ilçenin 26’sını kazanırken, ülke çapında büyük bir seçim zaferi elde ederek, Türkiye’nin birinci Partisi oldu.”
'HALKIN İRADESİNE DARBE'
İktidarın yerel seçim yenilgisini hazmedemediği vurgulanan metinde şu ifadelere yer verildi:
“Siyasal iktidarın hazımsızlığının asıl sebebi; halkımızın CHP’ye gösterdiği teveccühtür. Milleti ekonomik darboğaza sürükleyen, büyük bir sosyal yıkıma götüren AKP yönetimi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü durduramaz. Yargıyı bir sopa olarak kullanamaz. İBB Başkanımız İmamoğlu nezdinde, hedef haline getirilmeye çalışılan Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliği, kadroları ve partimize oy veren milyonlarca yurttaşımızdır. Bu nedenle, Başkanımız İmamoğlu’na karşı verilecek olası bir mahkûmiyet kararının, halkın iradesine darbe vurmak anlamına geldiğini çok iyi biliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin; askeri ve/veya sivil fark etmeksizin demokrasiye karşı her türlü girişime ve bu darbeci zihniyete geçit vermeyeceğini İstanbul İl Örgütü olarak bir kez daha ilan ediyoruz.”
'HİÇBİR BASKI HALK İRADESİNİN ÖNÜNE GEÇEMEZ'
Adalet vurgusu yapılan deklarasyonda iktidara seslenilirken “Adaletin bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Yargının, siyasi baskılara boyun eğmemesi ve herkes için adil yargılanma hakkını koruması olmazsa olmazdır. Buradan tüm yargı mensuplarımıza çağrı yapıyoruz, milletle bağını koparmış ve günleri sayılı bir siyasi yapı için adınızı ve itibarınızı lekelemeyin. Adil olun. Halkın iradesine sahip çıkma sorumluluğumuzu her koşulda yerine getireceğimizi beyan ediyoruz. Demokrasiye olan inancımızı ve bağlılığımızı yineliyoruz. Hiçbir baskı, tehdit veya hukuksuzluk, demokrasinin ve halk iradesinin önüne geçemez. Türkiye’ye çok partili demokrasiyi kazandıran kurucu parti olarak, demokrasiye pusu kuranlarla her platformda mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dendi.
'KARARLIYIZ, İNANÇLIYIZ, SABIRLIYIZ'
Deklarasyonda son olarak şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye’mizin 81 şehrinin izlerinin olduğu, dünyanın en muhteşem şehri İstanbul’umuzda tarihi bir dönemde görev yaptığımızın bilincindeyiz. Bu kadim şehrin tek bir ferdinin haksızlığa uğramasına ve tercihine saygısızlık yapılmasına asla göz yummayacağız. İBB ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na yönelik, olası haksız ve hukuka aykırı bir karara karşı tüm hukuki ve demokratik haklarımızı sonuna kadar savunacağımızı ilan ediyoruz. Hukuka aykırı bir karar verilmesi durumunda bu karar, Türkiye hukuk ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir.
Geçmişteki siyasi davalarda haksız kararı verenler hatırlanmıyorken, hukuka ve demokrasiye aykırı olarak mahkum edilenlerin hiç unutulmadığını ve unutulmayacağını da net bir şekilde belirtmek isteriz. İstanbul’un ve Türkiye’nin aydınlık geleceği için adalet, hukuk ve demokrasinin yanında dimdik durmaya devam edeceğiz. Kararlıyız, inançlıyız, sabırlıyız, yılmayız. Bizler, halkın iradesine olan bağlılığımızla kararlıyız. Yurdumuzun her köşesinin adalet, refah ve demokrasi özlemiyle yanıp tutuştuğunu bildiğimiz için inançlıyız.
‘Geldikleri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine inandığımız ve onun gibi milletimizin gücüne güvendiğimiz için sabırlıyız. Hiçbir tehdit, hiçbir baskı, hiçbir hukuksuzluk bizi yıldıramaz, çünkü biz yılmayız. Türkiye'nin aydınlık geleceği için Ekrem İmamoğlu’nun yol arkadaşları olarak mücadelemizi sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceğiz."