Çorlu tren kazası davasında karar açıklandı

Abone ol

Çorlu'da meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasıyla ilgili davanın karar duruşması görüldü. Davada 4 sanık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan, 5 sanık hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan hapis cezası verildi. 4 sanık ise beraat etti.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili davanın karar duruşması bugün görüldü.

Duruşma 10.00’da başladı. Davaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP Genel Başkan Yardımcıları, Aylin Nazlı Aka, Suat Özçağdaş, Gül Çiftçi, Gökçe Gökçen, Zeliha Aksaz Şabhbaz, İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun, Nurten Yontar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ve birçok siyasi parti temsilcisi katıldı.

Sanıklar son sözlerini söyledi ve suçsuz olduklarını ifade ederek beraat talep ettiler. Duruşmaya 20 dakika ara verildi.

KARAR AÇIKLANDI

Aranın ardından mahkeme kararını açıkladı.

Dönemin (TCDD) 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu hakkında, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 17 yıl 6 ay, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 16 yıl 3 ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 13 yıl 9 ay, TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan da aynı suçtan, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca hükümle birlikte tutuklanmalarına karar verildi.

Diğer sanıklara verilen cezalar ise şöyle:

Tevfik Baran Önder hakkında, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 10 yıl, Deniz Parla, Kubilay Başkaya, Levent Muammer Meriçli, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 9’ar yıl 2’şer ay, Nizamettin Aras’ın aynı suçtan 8 yıl 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına hükmetti. Mahkeme bu sanıklar hakkında adli kontrol şartları uygulanmasına karar verdi.

4 SANIK BERAAT ETTİ

Mahkeme kararıyla davada yargılanan 4 sanık beraat etti. Sanıklar; Levent Kaytan, Burhan Ortancıl, Çetin Yıldırım ve Celalettin Çabuk'un ayrı ayrı beraatlerine karar verildi.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Davanın avukatları duruşma sonrasında açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

"TCDD'ye giden olan basamağı çıkmış olduk. 6 yılın sonunda ailelerin yüreklerine bir nebze olsun su serpen bu karar için şimdilik 1.basamak tamamlandı diyebiliriz. Bu 4 sanık taksirden ceza alarak tutuklandılar. Diğer sanıkların tutuklanmasına karar verilmedi. Onların da adli kontrollerinin devamına karar verildi. Aslında 6 yılın sonunda tüm bu süreç 7. celsede 2021'in mart ayında dosyada neticelenmişti. Dosyada bir dilekçe vardı; şu an TCDD Genel Müdürü olan Veysi Kurt kaza tarihinde TCDD'deydi ve onun yardımcıları ve daire başkanlarının isim listesini mahkemeye sunmuştu ve mahkeme dilekçeyi olduğu gibi savcılığa intikal ettirmişti ve intikal etme sebebi şuydu: Yeterli şüphe oluştu. Bu kazanın oluşmasında bu isimlerin her biri kasten ihmallerle bu kazaya sebebiyet verdiler. Derhal onlar hakkında dava açılsın diye gönderildi. Ama 4 yıl boyunca dava dosyasını sürüncemede bırakan Galip Özkurşun yeni giden dilekçemizi soruşturan savcı Fatma Top. Bunlar tarihin kara sayfalarına geçtiler. Etkin soruşturma yapmayarak bugün bize 13 sanık hakkında karar verdiler. Netice itibarıyla bu 4 sanık tutuklandı, cezasızlık politikasına bir nebze de olsa dur demiş olduk. Biliyoruz ki kazadan sonra bazı tedbirler alındı meteorolojiyle protokoller yapıldı. Altyapı sorunu olan bölgelerde tren yavaş gidiyor. Halkın can güvenliği bu davanın sahiplenilmesi kamuoyunun ailenin ısrarı ve adalet arayışıyla bu noktaya geldi."

Çorlu faciasında çocuğunu kaybeden bir anne de şu ifadeleri kullandı:

"Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece Çorlu tren katliamı davası kapanmayacaktır. Bugün içimize su serpen bu kararda emeği olan herkese sonsuz teşekkürler. Birlikten mücadele doğdu hepimize kutlu olsun."

Kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz, şunları söyledi:

"Umarım Türkiye'de emsal bir karar teşkil eder bugün verilen karar. 6 yıldır hep birlikte veriyoruz bu mücadeleyi. Siz basın emekçileriyle yanımızda olan siyasetçilerle gönüllü avukatlarla yurttaşlarla herkesle bir arada olup çok büyük bir mücadele verdik. Biz bu yollarda 10 kişi yürüdüğümüzü de biliyoruz. Bugün sokakları taşırıp yürüdüğümüze de şahit olduk. Ama önemli olan adaletin sağlanmasıydı. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de artık cezasızlık politikasının bittiğini suçlu olan herkesin cezalandırılarak birtakım katliamların önüne geçilmesini istiyoruz. Toplumsal cinayetler politiktir. Biz ne yazık ki 6 yıldır çok büyük emek verdik bu mücadeleye. Ama bugün bitmiyor. Evet bugün 4 sanığın tutuklanmasına şahit olduk yüreğimize su serpildi. Bu dava burada bitmez. Biz İsa Apaydın'ın peşindeyiz. Biz genel müdür yardımcısı Ali İhsan Uygun'un peşindeyiz. Biz diğer bürokratları, dönemin Ulaştırma Bakanı olup bizi bir kere bile dinlemeyen ama milletvekili olup TBMM'nin koltuklarında oturup maaş alan hatta yetmeyip tekrar parantez içinde 35 kamu ihalesi alıp parasına para katan İsa Apaydın'ı da bu karar gibi bir kararla cezaevine göndermeden rahat etmeyeceğiz. Özür diliyorum çok heyecanlıyım. Çok büyük bir mücadelenin başlangıcındayız umarım bundan sonra birlik olarak daha da güçlü bir biçimde herkese sorumlulara çanak tutanlara en başta bu ülkeyi bu hale getirenlere hesap sorarız."

ÖZGÜR ÖZEL: DAYANIŞMA SONUCUNDA GERİ ADIM ATTILAR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruşma sonrası şunları söyledi:

"Bugün Çorlu tren katliamını karar duruşması için buradaydık. Şubat ayında hiç beklenmedik biçimde duruşma bugüne atıldığında büyük bir intihal vardı. O gün ailelere söz vermiştik. Günü geldiğinde 25 Nisanda çok daha güçlü geleceğiz çok daha kalabalık olacağız diye. Defalarca ifade etti. Burada tek başına yürüdükleri günler de oldu. Bugün burada büyük bir kalabalıkla büyük bir inançla yıllardır bu mücadeleyi gösteren bütün Türkiye'deki mağdurlara umut olan hakkı yenenlere örnek olun bu büyük ailenin önünde hepimiz bütün Türkiye olarak saygıyla eğiliyoruz. Ardından başta çağdaş hukukçular olmak üzere Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetinde Soma'da 2 tutuklu var birisi Selçuk Kozağaçlı birisi Sevgi Can Atalay. Soma'da o günkü şartlarda bütün mücadelelerin sonucunda onları alıp içeriye attılar ve Soma'nın katillerini dışarı bıraktılar. Bugün burada belki de ilk kez kamu görevlilerin ceza alıp tutuklandığı 22 yıldır yerleştirilmiş cezasızlık kültürünün ilk kez geriletildiği ülkeyi yönetenlerin benim bürokratıma kamu görevlime dokundurtmam çünkü verdiğim kanunsuz emirleri onlar uyguluyor onlar yargılanırsa bundan sonra sözümü dinlemezler mantığıyla hiçbirini feda etmeyenlerin bugün halkın göstermiş olduğu büyük dirayet ve halkın göstermiş olduğu büyük dayanışma sonucunda geri adım attıklarını görüyoruz.

Aslında kendileri adına utanç değil hukuk adına küçük ama Türkiye'deki mücadelelerin tümü için büyük bir adıma katkı sağladılar. Ben olası kast taksir bilinçli taksir tartışmalarını kıymetli hukukçularına bırakıyorum. Ama bildiğimiz bir şey var sadece bölge müdürlüklerindeki cezalandırmalar ilk adımdır ama yeterli değildir. Bundan sonra hepimize düşen istinaf ve Yargıtay aşamasını titizlikle dikkatle inatla takip etmektir. Buradaki kazanımın üst aşamalarda aşındırılmasına geri gitmesine asla izin vermeyeceğiz. Sözümüze değer veren herkese şunu söylüyoruz. Bir olay çıktığında hep beraber ağlıyoruz. Önemli büyük sözler söylüyoruz, "Unutursak yüreğimiz kurusun" diyoruz önemli. Ama süreci takip etmek son ana kadar ilk günkü öfkeyi, acıyı unutmadan takip etmek önemlidir. Devlet Demiryollarının genel müdürleri ve oradaki genel müdürü, yardımcıları ve tüm sorumluların yargılanması gerekmektedir. Siyasi sorumluluk asla unutulmamalıdır. Seçim öncesi hızla yetişsin faaliyete geçsin seçim vaadimiz yerine gelsin diye kanunsuz emir verenlerin acele hakları devreye alanların, bir başka seçim öncesi aman kesintiye uğramasın diye bakım onarım meselesinin aksatılmasına yönelik siyasi talimat verenlerin hesap verdiği günler gelmeden Çorlu için tam adalet sağlandı diyemeyiz."

DURUŞMA ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI

Duruşma öncesinde tren kazasında yaşamını yitirenlerin aileleri, Çorlu santrali önünde bir basın açıklaması yaptı. Adalet vurgusunun yapıldığı açıklamada aileler yargı sürecine ilişkin tepkilerini dile getirdi. Aileler yapılan açıklamanın ardından duruşmanın yapıldığı Halk Eğitim Merkezi önüne yürüdü. Sık sık adalet talebine vurgu yapılan yürüyüşte “Hak, hukuk, adalet”, “Çorlu için adalet” sloganları atıldı. Yürüyüşte kazada yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.

Yürüyüş öncesinde açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çorlu davasını dikkatle takip ettiklerini vurgulayarak “Böyle olaylarda ilk günden son güne aynı dirençte olmak lazım. Ailelerin, annelerin, kardeşlerin, çocukların, direnci bütün mağdur ve mazlumlara örnek olsun. Son sözüm şudur; Biz burada geçen sefer söylemiştik, çok daha kararlı, çok daha güçlü ve kalabalık geleceğiz diye. Bunu sağlayan halkın iradesi, bir başkası değil. 31 Mart’ta her türlü adaletsizliğe dur dediler. Bundan sonra da burada olacağız. Geçen sefer kararı yerel seçimlerden sonraya bırakanlar, bugün bir kere daha düşünsünler. O günkü gibi niyetlendikleri kötü bir karar ya da yeni oyunlar, 31 Mart’ta nasıl millet bu annelerin yanında durduysa bundan sonra da durmaya devam edecek. Ölenleri suçlu, suçluları masum gösteren bir karara kimse yeltenmesin. Bu iş burada bitmez. Bu tip kararları alanları, yani tren kazasında ölmüş 3-5 yaşındaki küçücük yavruların hakkına girenlerin peşini bırakmam namussuzum” dedi.

MISRA ÖZ: BAŞKA CANLAR ÖLMESİN

Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz de adalet talebini yineleyerek “Bugün gerçek sorumlular ve ihmale sebep olan kararları verenler burada değiller ama içeride sorumlu olan kişiler var. Onların ceza alıp tutuklanması için ve bu cezasızlık politikasının bitmesi için davanın peşindeyiz. Şimdi hep birlikte adliyeye doğru Çorlu için adalet diyerek yola çıkacağız. Başka canlar ölmesin. Biz başka bir şey istemiyoruz” dedi.

Tedavi olmadan ehliyet alamayacaklar! Güncel Gelibolu Yarımadası'nda 57. Alay Vefa Yürüyüşü yapıldı Güncel ABD'ye kaçan yazar Eylem Tok ve oğlu hakkında son durum Güncel Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda seferler 72 saat sonra normale döndü Güncel