Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'e 'Silah Ambargosu' Çağrısı

Yoğun diplomasi trafiği devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'na katılmak üzere gittiği Riyad’da konuştu. Erdoğan “İsrail'e silah ambargosu uygulanması, ticaretin durdurulması ve tecrit edilmesi son derece mühimdir” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle:

“TÜRKİYE DAHA FAZLASINI DA GÖNDERMEYE HAZIR”

Nentayahu yönetimi Lübnan'a saldırılarını sürdürüyor. İsrail, insani yardımların dahi Gazze'ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor, yardım malzemelerini aylardır Mısır'da bekletiyor. Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması konusunda acil çözüm yolları bulmamız şarttır. Türkiye bugüne kadar Gazze'ye 84 bin tondan fazla yardım göndermiştir. Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını da göndermeye hazırdır.

“BİZLERE AYAK BAĞI OLMASINA İZİN VEREMEYİZ”

İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek, Batı Şeria'daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Buraya gidiş söz konusu. Buna engel olmalıyız. Bir avuç Batılı ülke, İsrail'e askeri, siyasi, ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepkide yetersiz kalması, sahadaki durumun bu noktaya gelmesine yol açmıştır. Filistin'de soykırım suçu işleyenlere zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eşgüdüm halinde sürdürmemiz fevkalade önemlidir. Görüş ve tutum farklılıklarının ortak davamızda bizlere ayak bağı olmasına izin veremeyiz.

“İSRAİL'E SİLAH AMBARGOSU MÜHİM"

İsrail'e silah ambargosu uygulanması, ticaretin durdurulması ve tecrit edilmesi son derece mühimdir. İsrail'e silah satışının durdurulması girişimimize 52 ülke ve 2 uluslararası teşkilat destek vermiştir. İsrail aleyhine UAD'da açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Türkiye olarak İsrail'e yönelik ticari kısıtlamaları yürürlüğe koyduk.

“90'IN ÜZERİNDE ÜLKENİN KATILMASI ÜMİT VERİCİ”

Mevcut İsrail hükümetinin rızasını arayarak iki devletli çözüme ulaşmanın imkansızlığını hepimiz görüyoruz. Bu şartlar altında daha fazla ülkenin Filistin'i tanımasını teşvik etmeliyiz. 7 Ekim'den bu yana 9 ülke daha Filistin'i tanıdı. Güvenlik Konseyi'ndeki direncin de aşılarak Filistin Devleti'nin BM üyesi olduğu günleri göreceğimize inanıyorum. İki devletli çözümü ilerletmek için 30-31 Ekim'de Riyad'da düzenlenen Uluslararası İttifak Toplantısı'na 90'ın üzerinde ülkenin katılması ümit vericidir. İİT ve Arap Ligi'nin Filistin meselesinde tek ses olduğunu tüm dünyaya göstermesini rabbimden niyaz ediyorum.