Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'e 'Suriye' Tepkisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Suriye'ye saldırı düzenleyen İsrail'e tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Buna mutlaka bir dur denilmelidir. Daha fazla kan dökülerek güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin ısrarla gittiği yol, yol değildir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sergi Salonu'ndaki 15. Büyükelçiler Konferansı'nda konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Dünyanın en geniş 3. temsil ağına sahip Dışişleri Bakanlığımıza bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum. Milli ve bağımsız dış politikamızın mihmandarlığını başarıyla yapacağına inanıyorum. Bugün aynı zamanda eşim Emine Erdoğan'ın himayelerinde Anadolu'dakiler Projesi'ni de bu salonda icra ediyoruz. Projeye katkı verenleri tebrik ediyorum. Yöresel ürünlerimizin korunmasında öncü bir rol oynamasını temenni ediyorum.
'KÜRESEL SİSTEM ÇIKMAZA GİRDİ'
Bu topraklardaki son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl 100. yaşını geride bıraktı. Devlet ve millet olarak cumhuriyetimizin asırlık kazanımlarını muhafaza edip birbirimize daha kenetlendik ve Türkiye Yüzyılı'na adım attık. Küresel sistemin çıkmaza girdiği uluslararası toplumun refikliklerini yitirdiği zorlu bir dönemden geçmekteyiz. Barış ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası kurum ve kuruluşlar sergiledikleri atıl tutumla yeni problemlere zemin hazırlıyor. Ortak akıl ve istişare kültürüne bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bu bakamından büyükelçiler platformumuz çok kıymetlidir.
'İSRAİL HÜKÜMETİNİN ISRARLA GİTTİĞİ YOL, YOL DEĞİLDİR'
Uluslararası ilişkilerde çok kutupluluktuk eğilimi ve bölgeselleşme hareketleri daha ağırlık kazanıyor. Başta yakın coğrafyamızdakiler olmak üzere katliamların durdurulmasında sizlere tarihi bir sorumluluk düşüyor. 50 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın önüne bir türlü geçilemedi. İsrail saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Buna mutlaka bir dur denilmelidir. Daha fazla kan dökülerek güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin ısrarla gittiği yol, yol değildir. Bu durum Gazze ve Filistin için geçerli olduğu kadar Suriye için de geçerlidir. Türkiye olarak kalıcı ateşkesi 14 aydır vurguluyor. Türkiye Gazze'deki kan deryasının son bulması için elini vücudunu taşın altına koymak için hazırdır. Oyalama taktikleri yerine samimi bir irade gösterilirse elbette netice alınacaktır.
'SURİYE'DE EN ZOR DÖNEM GERİDE KALDI'
Komşumuz Suriye son 10 günde büyük bir değişime sahne olmuştur. Esed rejimi arkasında büyük bir enkaz bırakarak Suriye'de firar etmiştir. Mazlumlar bir kez daha kazanmıştır. Suriye'de 61 yıldır süren kötülük son bulmuştur. Bu ülkede en zor dönem pazar günü itibariyle geride kalmıştır. Türkiye, ilk günden beri daima adaleti savunmuştur. Katliamlar başlayınca da Suriyeli kardeşlerimize kapılarımı açtık. İtibar suikastlarına rağmen haklılığımız çok net bir şekilde tescillenmiştir. Muhalefetin ve içimizdeki ırkçı çevrelerin yeni bir Boraltan Köprüsü Olayı utanıcını yaşatma girişimi boşa çıkmıştır.
'PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEMİZ TAVİZSİZ BİR ŞEKİLDE SÜRECEKTİR'
Hapishane denilen yerlerin bir insan mezbahanesi olduğunu gördük. Savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin zaferi de kazanacağına inanıyoruz. Temennimiz yeni yönetimin Suriye halklarını kapsayacak bir şekilde tutum almasıdır. İhtiyaç duyuldukları her konuda gerekli desteği vereceğiz. Tıpkı Suriye gibi Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için çok ama çok önemlidir. Her iki ülkenin bekasına kasteden PKK terör örgütüyle mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir. Rusya Ukrayna savaşıyla dünyada taşlar yerinden oynamıştır. Ülkemiz bu savaşta da dengeli politika izlemiştir.
AGİT Sekreterliğine oy birliğiyle tecrübeli bir büyükelçinin Sayın Feridun Sinirlioğlu'nun atanması barış konusunda işimizi kolaylaştıracaktır. Görüldüğü üzere çevremizde istikrarsız yumağı devam ediyor. Hariciye teşkilatımızın bölgemizin barış ve huzuruna yönelik çalışmaları bundan sonra da başarıyla ifa edeceğini inanıyorum. İkinci dünya savaşından sonra savuma harcamaları çarpıcı şekilde artıyor. Yine çarpıcı detay da yeni tehditler sebebiyle milli güvenlik kavramının kapsamının genişlemesidir. Teyakkuzda olmalıyız ve hızlı çözümler üretmeliyiz. Türkiye oyun kurucu bir aktör olarak müessir güç konumunu günden güne pekiştirmektedir. Hedeflerimiz ve idealarımız büyük olsa da bunları hayata geçirecek diplomatik kabiliyete sahibiz. Ancak bu kabiliyeti ve kapasiteyi daha ileri taşımalıyız. Hariciye teşkilatımızın bu beklentileri karşılayacağına inancım tamdır.
'SAVUNMA SANAYİNDE DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATTIK'
Dişileri Bakanlığımız teröristeler tarafından en çok hedef alınan kurumlarımız arasında yer alıyor. Diplomatlarımız bugün de dünyanın en zor coğrafyalarında vazifelerini ifa etmektedir. Büyükelçilerimizi yakından takip etmelerini beklediğim bir takım konulara dikkat çekmek istiyorum. Özellikle savunma sanayinde kendi kendimize yeterli olma yönünde devrim niteliğinde adımlar attık. Yerlilik oranını yüzde 80 seviyesinin üzerine çıkardık. Ülkemize yönelik gizli açık yaptırımların bertaraf etmenizi bekliyorum. Ortaklarımızla işbirliğinin geliştirilmesi noktasında önemli görevler düşüyor. Dijital çağın imkanlardan istifade etmeniz dış politikadaki manevra kabiliyetimize müspet bir katkıda bulunacaktır. Bir diğer önemli husus Batı'daki İslam düşmanı eylemlerdir. Bir arada yaşama kültürünü zedeleyen bu saldırılarla etkin şekilde mücadele etmemiz önemli.