Demirören’den CNN Türk’ün Netanyahu Yayınını Eleştiren Habere Erişim Engeli
Demirörenler, Filistin’deki katliam sürerken ABD’de konuşan İsrail Başbakanı Netanyahu’nun konuşmasına CNN Türk’te geniş yer verilmesini eleştiren yazıya “aile ve iş hayatlarının olumsuz etkilendiği” gerekçesiyle erişim engeli getirtti.
TUĞBA ÖZER- İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçen hafta Washington’da ABD kongresinde konuştu. Netanyahu binlerce Filistinlinin öldürüldüğü Gazze'de "hiç sivilin öldürülmediğini" öne sürmüştü. Filistin’deki soykırım sürerken Türk’ün İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde yaptığı konuşma dakikalarca ayakta alkışlanması büyük tepki topladı.
Yıldırım Demirören’e ait Demirören Holding’in sahibi olduğu CNN Türk’te yayınlanan ‘Akıl Çemberi’ isimli programda Netanyahu’nun konuşmasının büyük bir bölümünü tercüman aracılığıyla Türkçe’ye çevirerek canlı olarak yayınlamasına tepki gösteren Medyaradar yazarı Varol Ersoy, “CNN Türk, neden çocuk katilinin borazanı oldu?” başlıklı bir yazı yayımladı.
Haber kanallarının tamamına yakınını Netanyahu’nun kürsüdeki görüntülerini sessiz olarak yayınladığını ve televizyonları aracılığıyla “kanlı propaganda” olanağı tanınmadığını söyleyen Varol Ersoy, CNN Türk’ü eleştirerek şunları demişti:
“Bir kanal hariç! O da CNN Türk…
New York’taki Türk Günü Yürüyüşü’nde, kırmızı bültenle aranan Sezgin Baran Korkmaz’ı “tesadüfmüş” gibi yayına çıkaran ve karşılığında büyük paralar aldığı iddia edilen Demirören ailesine ait bu kanal, bu kez de Netanyahu’nun konuşmasının önemli bir bölümünü canlı ve sesli olarak ekranlarına taşımakta sakınca görmedi.
Üstelik İsrail’in Filistinliler’e karşı terör suçu işlediğini iddia eden ve bu yüzden Yahudi lobisi tarafından istifa etmesi istenen CNN İnternational’ın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Ted Turner’a rağmen…”
'İŞ HAYATIMIZ OLUMSUZ ETKİLENDİ'
Demirören Holding’in avukatları Varol’un söz konusu yazısı hakkında kendilerine iftira atıldığını öne sürerek mahkemeye başvurarak erişim engeli talebinde bulundu.
Mahkemeye yapılan başvuru dilekçesinde “müvekkili holdinge ait TV kanalını yıpratmak ve güvenilirliğini sarsmak adına internet ortamında; TV kanalına, holdinge, holding yönetim kurulu başkanına, başkan yardımcısına ve grup başkanına yönelik “medyaradar” internet sitesinde sürekli bir şekilde hukuka aykırı saldırılar gerçekleştirildiği, ifade ve basın özgürlüğünün diğer tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmadığını, kişilerin bu özgürlüklerini kullanırken diğer kişi ve kurumların onu, şeref ve saygınlıklarını ihlal etmemek zorunda olduklarını, yapılan itibar suikastlarıyla aile ve iş hayatlarının olumsuz etkilendiği…” ifadelerine yer verildi.
Başvuru dilekçesinde ayrıca yazıdaki iddiaların “gayriahlâki, asılsız, gerçek dışı, küçük düşürücü, karalayıcı ve iftira niteliğinde olduğu”, talebe konu içerikler ile Demirören Holding sahiplerinin “toplum nezdinde sahip olduğu itibarının zedelenmesi ve kendilerinin hak etmediği bir konuma düşmesinin istendiği”, “onur, şeref ve saygınlığı rencide eden bu iftiralarla yayın organının toplum katındaki itibarının zedelenmesi kasıtlı bir şekilde amaçlandığı” öne sürüldü.