Deprem Felaketinde Her Şeyi Değiştirebilecek Rapor... 13 Yıl Önce Uyarmışlar!
Kahramanmaraş depremleri sonrası 2020 tarihli AFAD raporundaki uyarıların dikkate alınmaması tartışma yaratırken, kimileri o vakitten sonra zaten önlem alınamayacağını söylüyordu. Ancak bu kez de İller Bankası'nın 2011’de hazırlayıp yetkililere yolladığı Kahramanmaraş raporu gündeme geldi. Raporda, yapılaşmayla ilgili kritik uyarılara yer verilirken, kentte 50 yıllık bir zaman diliminde 6.0 büyüklüğündeki bir depremin olma olasılığı yüzde 48.1 olarak belirlendi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 20 ay geçerken, 11 ilde büyük yıkım yaratan afetle ilgili pek çok ihmal ve tedbirsizlik hala tartışma konusu. Uzun yıllar uzmanların uyarılarda bulunduğu bölgeyle ilgili AFAD'ın 2020 tarihli raporunda da kuvvetle olası risklerden bahsedildiği ortaya çıkarken, Mart 2011’de Kahramanmaraş’a gönderilen rapor da dikkat çekti. Belediye Başkanlığı, valilik ve diğer yetkili resmi makamlara gönderilen rapor İller Bankası tarafından hazırlandı.
T24'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre; 2011’de hazırlanan raporda, İller Bankası açık açık tarım alanlarının imara açılmaması, belirtilen bölümlerde az katlı, aralıklı yapılar dışında yapıya izin verilmemesi, kent merkezinin doğrudan birinci derecede deprem bölgesine kurulduğu, Kahramanmaraş’ta mutlaka deprem olacağı hakkında ikaz ediyor. Ardından şehrin imar planının hazırlanırken bunların göz önünde bulundurulması gerektiğini söylüyor.
'DEPREM RİSKİNİ ASLA UNUTMAYIN'
Kritik uyarıların yer aldığı raporda öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"Çalışma alanının 1. derece deprem bölgesinde yer alması, Kahramanmaraş şehrinin içerisinden Kahramanmaraş Fay zonunun (Ahırdağı Bindirmesi) ve şehrin yaklaşık 12 güneydoğusundan Doğu Anadolu Fay zonunun geçmesi nedeniyle, çalışma alanı ve hatta tüm Kahramanmaraş ili deprem etkisinde olacağından yapılan çalışmalarda bu risk hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Çalışma alanında zemin litolojisine sahip bütün birimlerde, Doğu Anadolu Fay zonu ve Kahramanmaraş Fay zonu üzerinde meydana gelebilecek olası depremin, çalışma alanı üzerindeki yıkıcı etkisini arttıracağını düşündürmektedir.
'AZ KATLI YAPILAŞMAYA GİDİN'
Gösterilen bu alanlarda, bina önem katsayısı daha düşük binaların az katlı ve az yoğunluklu olarak planlanması önerilir. Planlama aşamasında “parsel bazında yapılacak çalışmalar” için yapılan öneriler, plan notu olarak belirtilmelidir.
Planlama aşamasında; gösterilen bu alanların da alüvyon çökelleri üzerinde yer alması nedeniyle ve alüvyon çökellerinde dayanımın az olması nedeni ile az katlı yapılaşmaya gidilmesi önerilmektedir. Bu alanların içerisinde büyük oranda tarım arazileri bulunmaktadır. Bu haliyle durması en ekonomik çözüm olacaktır. Yerleşim açısından değerlendirilmesi zorunlu ise mümkün olduğunca bina önem katsayısı yüksek olan yapılar bu bölüme yerleştirilmemelidir.
SIVILAŞMA TEHLİKESİ
Sıvılaşma tehlikesi vardır. Mühendislik sorunları (taşıma gücü, şişme, oturma vb.), diğer mühendislik sorunları (Yumuşak zeminler, aşırı ayrışmış kaya vb.), yukarıdaki sorunların bir arada olduğu çoklu problem alanları bulunmaktadır.
Bu tehlikelerin değerlendirilmesinin ardından, her bir tehlike için altlık haritalar hazırlanmış olup, bu haritalar doğrultusunda oluşturulan mühendislik jeolojisi haritasından da yerleşime uygunluk haritaları üretilmiştir.
50 YILLIK ZAMAN DİLİMİNDE BEKLENEN DEPREM
Çalışma alanında büyüklüğü 5.0 olan bir depremin dönüş periyodu 6 yıl iken 6.0 büyüklüğündeki bir depremin dönüş periyodu ise 76 yıldır. Bunun yanında; 6.0 büyüklüğündeki bir depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 12.3 iken standart bir yapının ömrü olarak düşünülebilecek 50 yıllık bir zaman diliminde 6.0 büyüklüğündeki bir depremin olma olasılığı ise yüzde 48.1 olarak belirlenmiştir."