Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen güvenlik açığına dikkat çekti: 'Sınırın kontrolünün önemi giderek arttı'
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde 24 bini aşkın yurttaş yaşamını yitirdi. Depremin vurduğu Suriye'de de can kayıpları artıyor. Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, depremin etkilerini Suriye ile değerlendirilmesi gerektiğini söyledi ve sınır güvenliği zaafiyetine dikkat çekti.
GERÇEK GÜNDEM - Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde Türkiye, arama kurtarma çalışmalarından gelecek mucize haberleri bekliyor. Felakette resmi açıklamaya göre, ölü sayısı 24 bin 617 (12:03) olurken yaralı sayısı 80 bin 278’i buldu.
Facianın yedinci gününe girilirken, Kahramanmaraş merkezli depremin vurduğu Suriye’de de kurtarma çalışmaları sürüyor.
Öte yandan deprem bölgelerinde yaşanan büyük yıkımın ardından barınma sorunu ortaya çıktı ve sağ kalan yurttaşlar şehirleri terk etmeye başladı. Bununla birlikte bölgede güvenlik açıkları da ortaya çıktı.
DEPREMİN GETİRDİĞİ GÜVENLİK SORUNU VE SURİYE GERÇEĞİ
Gerçek Gündem’e açıklamalarda bulunan emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, depremin etkilerini Suriye ile değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Batı dünyası depremi Suriye-Türkiye depremi olarak tanımlamaktadır. Bizim de bu depreme böyle bakmamız gerekmektedir” diyen Eslen, “Çünkü deprem, Türkiye’de demografik hassasiyetinin sığınmacılar nedeni ile daha da arttığı bölgede ve Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki alanda gerçekleşmiştir" diye belirtti.
Depremin ardından bölgede yaşanan göçe dikkat çeken Eslen, “Suriye dahil deprem bölgesi, Türkiye için güvenlik hassasiyetine, Türkiye’nin stratejik yumuşak karnına dönüşmektedir” dedi.
"SURİYE-TÜRKİYE SINIRININ KONTROLÜNÜN ÖNEMİ GİDEREK ARTMAKTADIR"
Nejat Eslen şunları söyledi:
“Depremin gerçekleştiği bölgedeki evsiz kalan Türk vatandaşlarının göç etmekte olduğu bilinmektedir. Bu durum doğal bir sonuçtur. Ancak, bu göçler, bölgede demografik zafiyete dönüşmektedir. Suriyeli sığınmacıların ise bölgede kalmaya devam ettiği haberleri gelmektedir. Suriye’nin kuzeyinde depremin etkisi ve bu bölgedeki radikal gruplar ve iç savaş nedeni ile bu bölgeye yerleşen Suriyeliler de dikkate alındığında, Suriye dahil deprem bölgesi, Türkiye için güvenlik hassasiyetine, Türkiye’nin stratejik yumuşak karnına dönüşmektedir.
Bu büyük deprem ile Türkiye’nin bağışıklık sistemi zayıflamış, özellikle de deprem bölgesinde, her türlü dış etkiye açık hale gelmiştir. Suriye-Türkiye sınırının kontrolünün önemi giderek artmaktadır. PKK’nın ve Suriye’deki PKK uzantısı YPG’nin bu hassasiyeti istismar edebilecek girişimlerde bulunabileceği dikkate alınmalıdır. Türkiye ile ilgili jeopolitik emelleri olan yabancı devletlerin istihbarat örgütlerinin bölgede daha yoğun çalışmalar içinde olabileceği unutulmamalıdır.”