Enerji Bakanı, Amasra faciasındaki ihmalleri böyle akladı: Ön rapora bağlı olarak suçlu ilan mahkemelere ne gerek var
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 42 kişinin yaşamını yitirdiği Amasra maden faciası için TBMM’de açıklama yaptı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 42 kişinin yaşamını yitirdiği Amasra maden faciası için TBMM’de açıklama yaptı. Dönmez, “Tabii işin daha çok başındayız. Henüz elimizde bir bilirkişi ön raporu var. Bilirkişi ön raporunda ortaya atılan iddialar var. Şu anda Meclis Araştırma Komisyonu’muz bu iddialar da dâhil olmak üzere tüm tarafları dinliyor. Bu noktada şu suçludur şu kusurludur diyemeyiz. Eğer ön rapora bağlı olarak suçlu ilan edip birtakım ithamları ona yöneltecek olsak o zaman mahkemelere neden ihtiyaç var. Bilirkişi raporu gelir hâkime çıkmadan herkesi içeri tıkarız. Hukuk kendi içerisinde yürüyor. Biz de ona her türlü desteği vereceğiz. Bakanlığımızda daha ilk gün olay yerinden döner dönmez yazılı talimat verdim teftiş kuruluna. Her yönüyle araştırılmasıyla ilgili bir tahkikat başlatılmasını, müfettişler de oraya gitti, ilk incelemeleri de yaptılar. Amasra Müessese Müdürlüğü’nde 7 yönetici görevden alındı. Bu belki kamuoyuna yansımadı. Diğer boyutları itibariyle incelememiz devam ediyor” diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Nükleer Düzenleme Kurumu, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü 2021 yılı kesin hesapları, 2023 yılı bütçe kanun teklifleri ile Sayıştay raporları görüşüldü.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez akşamki oturumda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Dönmez şöyle konuştu:
"Birçok komşu ülke de bize gelerek doğalgaz ve elektrik talebinde bulunmaktalar. Avrupa Rus gazına ve petrolüne bağımlılığı azaltmak adına ciddi tedbirler aldı. Bu yıl bu rakam 50 milyar metreküpün altında gerçekleşecek. Bu açığı kapatmak içinde en esnek çözüm LNG yani sıvılaştırılmış doğalgazın peşine düştü. Bizim de portföyümüzde yüzde 20’ler mertebesinde LNG alıyoruz. Fakat ekonominin toparlanmasına paralel olarak artan gaz talebinin karşılayabilmek için boru hatlarının kapasitesi belli fiziki kapasitesi orada artışlar sınırlı. Ama LNG terminallerimiz sayesinde bir esnekliğimiz vardı doğal olarak enerji kaynaklarına biz de yönelmiş olduk. Ekim ayı itibariyle Avrupa’daki başkentlerdeki kullanılan doğalgazın hane halkı fiyatlarını sizlerle paylaşmak isterim. Hollanda da bir metreküp gaza 81 lira 25 kuruş ödeniyor. İtalya 58 lira 24 kuruş. Almanya 41 lira 42 kuruş. Komşumuz Bulgaristan 31 lira 53 kuruş. Biz Avrupa’da AB üyesi olmayanları da dikkate aldığımızda 5 lira 72 kuruş ile her şey dahil Avrupa’nın en ucuz doğalgaz kullanan ülkesi durumdayız.
DESTEKLER VE CUMHURBAŞKANI KARARI
Burada arkadaşlar ‘destekleri kendi cebinizden mi yapıyorsunuz?’ eleştirisinde bulundu. Elbette ki milli bütçe içerisinden yapıyoruz. Ama siyasi karar oluşmadan bu kurum ve kuruluşlar zararına satış yapma hak ve yetkisine sahip değil. Cumhurbaşkanı kararı bir Kamu İktisadi Teşekkülü’nü görevlendirmeyle maliyet altında satma izni vermezse bu şirketler alış ve üretim maliyeti neyse en fazla maliyetine satabilir. Maliyetinin altında satamaz. Bu yetkiyi Cumhurbaşkanımız kullandı hazinemizden ödenek aktarmak suretiyle bu destek verilmiş oldu. Aynı uygulamaları zaman zaman belediyelerimiz parti ayrımı yapılmaksızın suda, halk ekmek gibi üretim yerlerinde yapıyorlar. Orada biz diyor muyuz belediye başkanı cebinden verdi diye. O da belediyenin bütçesinden bu yetkisini kullanmış oldu.
AVRUPA’DAKİ ALIM GÜCÜ İLE DE KIYASLADI
Yine diğer bir eleştiri de ‘Biz de alım gücü farklı bu mukayeseler doğru değil, orada asgari ücretler yüksek bu çok gerçekçi olmuyor’ doğru bir eleştiri. Bununla alakalı olarak da, örneğin elektrikte her ülkenin asgari ücretini dikkate alarak, brüt asgari ücreti… Bakın bizden daha düşük olanlar da var. Onları da söyleyeceğim. Lüksemburg’ta hakikaten asgari ücretin yüzde 2’sini ödüyor elektrikte. Türkiye yüzde 5,4’ünü ödüyor. Polonya yüzde 5.8’i. Almanya 7.2’i. yani biz burada 24 ülke içerisinde de 10’cuyuz.
Asgari ücretli bir vatandaşımız 100 metreküp bir doğalgaz için yüzde 8,8’ini öderken Romanya yüzde 13’ünü Almanya yüzde 13.1’ini Bulgaristan mesela çok ilginç yüzde 49, 9’unu doğalgaza ayırıyor. Bu da gösteriyor ki ülkemiz hem sübvansiyonlarla destek olmuş hem de asgari ücreti enflasyonu üzerinde artışla alım gücünü yükseltmiş.
“ABONELERİN ÜÇTE İKİSİNİN ELEKTRİĞİ AYNI GÜN İÇERİSİNDE AÇILIYOR”
Yılda 3 milyon abonenin elektriğinin kesik olduğu iddiası… Bu şu demek, Her 10 kişiden birinin elektriği kesik. Düşünün 10 haneli bir apartmanda oturuyorsanız bir tane vatandaşın elektriği kesik. Böyle bir durum yok. En son güncel veriyi söyleyeyim. Ağustos’ta Türkiye genelinde elektriği kesik olan abone sayısı -hanehalkı ve ticarethane dahil- 209 bin 174’tü. Peki ne kadar sayaç var? 48 milyon sayacımız var. Bu oran binde 4. Doğal gazda da yine aynı tarihte 86 bin 504 abonenin gazı kesilmiş borçtan dolayı. Toplam 19,1 milyon doğal gaz abonesine oranladığımızda buradaki rakam da binde beş. 209 bini ve 86 bini ne ile kıyasladığınıza göre bunun şiddetini belirlemek lazım. Her bin kişiden dördünde ya da beşinde borcundan dolayı kesilme var. Onu da şöyle izah edeyim: Kesinti uygulanan abonelerin üçte ikisinin elektriği aynı gün içerisinde açılıyor. Belli ki vatandaş unutmuş. Yatıramamış ya da otomatik ödeme noktasında bir sorun yaşanmış. Yine beşte dördünün de elektriği bir hafta içinde bağlanıyor. Elektriği kesik olma süresi de son derece sınırlı.”
BİNA YALITIMINA DİKKAT ÇEKTİ
Türkiye’de ortalama bir hane bin 50 metreküp civarında bir doğal gaz tüketiyor -yaz ve kış-. Türkiye’de bulunan binaların yaklaşık yarısı yalıtımsız. Bir hesap yaptık. Eğer herkes binasını yalıtmış olsa yüzde 25-30 daha az tüketmiş olacağız. Bizim doğal gaz tüketimimizin yüzde 25-30’luk kısmı hanelerimizde tüketiliyor. Yıllık 20 milyar metreküp eder. Yüzde 25 tasarruf etsek 5 milyar metreküp eder. Bugünkü piyasa değerleri ile en az 6 milyar dolar cebimizde kalacak, paramız yurt dışına gitmemiş olacak. Herkesi duyarlı olmaya davet etmek istiyorum."
“KARADENİZ GAZINDA İLK FAZ ÜRETİM 10 MİLYON METREKÜP GÜN OLACAK”
Karadeniz gazıyla ilgili olarak da bir iki ifade yapacağım. Bu ilk keşif ile birlikte burada soru işaretleri daha fazlaydı. Teşekkür ediyorum. Şimdi en azından herkes ne zaman çıkacak ne zaman kullanılacak noktasına gelmiş durumda. Hala bazı arkadaşlarımızın tereddütü olsa da inşallah bizim de hedefimiz bir mani keder çıkmazsa önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde mart gibi bu gazı sisteme vereceğiz. İlk faz üretim 10 milyon metreküp gün olacak. Dört yıl içerisinde de maksimum plato dönemine çıkartacağız 40 milyon metreküpe. 10 metreküp günlük gazın yıllık karşılığı 3,5 – 4 milyar eder. Bu da konutlarda kullanılan mutfaklarda ve sıcak suda kullanılan gazın tamamı demektir. İlk fazda konutlarımızda kullanılan mutfakta kullanılan gazı karşılayacak. Ama dört yıl sonra biz üretimi dört kat arttıracağız. O zaman da konutlarda kullanılan gazın tamamını buradan elde edeceğiz.
Bu konudaki gerek muhalefet gerekse Cumhur İttifakı’ndan gelen olumlu takdirleri de ayrıca ekibim adına özellikle müspet karşıladığımı ifade etmek isterim.
“AMASRA'DA 7 KİŞİ GÖREVDEN ALINDI”
Amasra maden kazasıyla ilgili olarak burada birtakım değerlendirmeler yapıldı. Tabii işin daha çok başındayız. Henüz elimizde bir bilirkişi ön raporu var. Bilirkişi ön raporunda ortaya atılan iddialar var. Şu anda Meclis Araştırma Komisyonu’muz bu iddialar da dâhil olmak üzere tüm tarafları dinliyor. Bu noktada 'şu suçludur şu kusurludur' diyemeyiz. Eğer ön rapora bağlı olarak suçlu ilan edip birtakım ithamları ona yöneltecek olsak o zaman mahkemelere neden ihtiyaç var. Bilirkişi raporu gelir hâkime çıkmadan herkesi içeri tıkarız. Hukuk kendi içerisinde yürüyor. Biz de ona her türlü desteği vereceğiz. Bakanlığımızda daha ilk gün olay yerinden döner dönmez yazılı talimat verdim teftiş kuruluna. Her yönüyle araştırılmasıyla ilgili bir tahkikat başlatılmasını, müfettişler de oraya gitti, ilk incelemeleri de yaptılar. Amasra Müessese Müdürlüğü’nde 7 yönetici görevden alındı. Bu belki kamuoyuna yansımadı. Diğer boyutları itibariyle incelememiz devam ediyor.
“TEİAŞ'IN KONTROLÜMÜZDEN ÇIKACAK İFADESİ DOĞRU DEĞİL”
TEİAŞ'ın özelleştirilmesine ilişkin olarak şunu daha önce de söyledim. Evet özelleştirme kapsamına alındı ama TEİAŞ'ı biz çoğunluğu devletin elinde kalacak şekilde, yani azınlık hissesini halka açacağız dedik. Buradaki uygulama ve programda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülüyor. Kimsenin endişesi olmasın. Mevcut TEİAŞ'ın sistem operatörlüğü ile ilgili gerek Elektrik Piyasası Kanunu ve mevzuatından gelen EPDK'nın denetimi gözetimi altında tarifeler orayı belirliyor. Bakanlığımızla ilgili kurum devam ediyor. Dolayısıyla bakanlığımızın gözetim denetimi var. Kamu rejimi zaten devam ediyor. Burada herhangi bir şekilde sizin de ifade ettiğiniz gibi bizim elimizden, kontrolümüzden çıkacak ifadesi doğru değil. Kâr ediyorsa da örneğin burada bir yüzde 90 devletin payıysa yüzde 90'ı zaten devlete kalacak demektir.”