Erdoğan, "merdiven altı" değil Diyanet’in kurslarına gidin dedi: "Tarikatların hemen hepsi Diyanet’le koordinasyon halinde; Menzil zaten birlikte çalışıyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 'Haydarpaşa Anadolu Lisesi Karne Töreni'nde konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği kurslara katılma çağrısında bulunan Erdoğan, "Merdiven altı kapkaççılara kendinizi kaptırmayın. Gençlik ve Spor Bakanlığı'mızın Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın sizlere yönelik çalışmaları var" dedi.

Erdoğan, öğrencilere seslendiği konuşmasında şunları kaydetti:

"Sizlere yardımcı olmak üzere çok farklı alanlarda açılmış ücretsiz yaz okullarımız, gençlik kamplarımız var. Bunu söylerken bir şey daha söylemek zorundayım. Merdiven altı kapkaççılara kendinizi kaptırmayın. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, Diyanet İşleri Başkanlığımızın sizlere yönelik çalışmaları var. Devletimizin sizlere sunduğu bu imkanlardan en güzel şekilde istifa edeceğinize inanıyorum."

Birkaç gün önce Şanlıurfa'da, yatılı kaldığı Kuran kursunun yakınlarında asılı bulunan 12 yaşındaki çocuğun gittiği medresenin Menzilcilere ait olduğu ortaya çıkmıştı. İktidara geldiği günden bu yana dini güç odakları ile göbek bağını kesmeyen Erdoğan’ın bugünkü sözleri tarikat ve cemaatlere yaklaşımda yeni bir döneme mi girilecek sorusunu akla getirdi.

KILIÇ: DİYANET ZATEN TARİKATLERLE ÇALIŞIYOR

İlahiyatçı Cemil Kılıç, “İlginç bir açıklama” yorumunda bulunsa da “Menzil cemaatine bir savaş mı?” sorusuna “Sanmıyorum. Çünkü Menzil zaten Diyanet’le birlikte çalışıyor. Türkiye’deki bütün cemaat ve tarikatların hemen hemen hepsi Diyanet’le iletişim ve koordinasyon halinde. Savaş olmaz en fazla rekabet olur” dedi.

“YETİŞTİRMEK İSTEDİKLERİ PROFİL AYNI”

Kılıç konuşmasının devamında Erdoğan’ın gençleri yönlendirdiği Diyanet ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da cemaatlerin kontrolünde olduğuna işaret ederek “Yetiştirmek istedikleri insan profili de aynı” dedi.

İlahiyatçı Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erdoğan zeki bir adam. Belirli bir kesimde rahatsızlık olduğunu biliyor ve o rahatsızlığı karşılamak için bu sözleri sarf ediyor. Aslında gençleri, çocukları Diyanet’e ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yönlendiriyor ama zaten oralar da bu cemaatlerin kontrolünde. Sonuç olarak gerek kaçak denilen oluşumlarda gerekse Diyanet’te olsun müfredat bakımından bir değişiklik yok. Aynı şeyleri öğretiyorlar. Belki en fazla Diyanet’te kısmen iyi bir yöntem, pedagojik açıdan daha kabul edilebilir bir yol ve yöntem izliyorlardır ama müfredatları aynı, yetiştirmek istedikleri insan profili aynı.”

TAŞTAN: AKP DÖNEMİNDE BİNLERCE KAÇAK SÖZDE OKUL, MEDRESE AÇILDI

Eğitim Uzmanı Ali Taştan, AKP hükümetinin vakıf ve derneklerin, kaçak eğitim merkezi açmalarını kolaylaştırmak için iktidara geldiği günden bu yana birtakım çalışmalar yaptığına vurgu yaparak şunları söyledi:

“2013 yılında Türk Ceza Kanunu’nun 263.maddesini yürürlükten kaldırarak, Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu açan, çalıştıran ve bu merkezlerde çalışanlara verilen 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasını ortadan kaldırıldı. Bu süreçten sonra binlerce kaçak sözde okul- medrese açıldı. Merdiven altı kapkaççılar varsa bunların sayısı 2013’ten sonra katlandı. Ayrıca Karaman’da yaşanan istismar vakasından sonra ortaokul düzeyinde yurt açma yetkisi özel sektöre de verildi. Bu süreçte yatılı okulların çoğu kapatıldı.”

Taştan, özellikle maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının vakıf ve derneklerin yurtlarına mahkum edildiğini belirterek “Çocuklarımızın ihtiyaçları devlet tarafından karşılanamaz oldu” dedi.

"BİNLERCE SIBYAN MEKTEBİ, MEDRESE VAR HİÇBİRİ MEB TARAFINDAN DENETLENMİYOR"

Taştan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu an ülke genelinde binlerce sıbyan mektebi, medrese, kurs, yaz okulu kaçak oluşumlar bulunuyor. Bunların hiçbirisi MEB tarafından denetlenmiyor. En son Şanlıurfa’da yaşanan elim olay da yöneticilerin ve eğitim alanında alınan kararların yanlışlığını ortaya çıkardı.”

Taştan, Erdoğan’ın yukarda alıntıladığımız sözlerine istinaden şunları söyledi:

“Bu hususta çeşitli tedbirler alınması gerekiyor. Aksi halde cumhurbaşkanının bugünkü açıklaması havada kalacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı kendi alanları ile ciddi bir denetime başlamalı, tespit edilen aksaklıklarla ilgili derhal tedbir almalıdır. Aksi halde Şanlıurfa'da yaşanan olayın benzerleri yine yaşanacaktır. Öte yandan merdiven altı kurumların tamı Öğretim Birliği Kanununa aykırıdır. O nedenle yasal bir yanı yoktur.”