Fahrettin Koca’nın 25 Kasım gafına tepki: Bu açıklama hurafelere ve yobazlara verilen bir ödül
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada HPV aşısına dair yaş grupları ve ‘medeni hal durumları’ dikkate alınarak bir plan hazırlandığını söyledi. Prof. Dr. Esin Şenol, Bakanın açıklamasının tamamen hurafeci ve yobaz gruplara verilen bir ödül olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamada, rahim ağzı kanserini önleyen HPV aşılarına dair çalışmaların olduğunu söyledi. Bakan, “HPV aşısının uygulanması konusunda bir çekincemiz asla yok ancak ülkemizin sosyal gerçekliklerinden kopuk karar alınmasının kimseye faydası yok. Bu açıdan yaptığımız planlamaya göre yaş gruplarını ve medeni hal durumlarını dikkate alan bir plan hazırlığındayız. Belirlenen bir grupta aşılanmaya başlayacağımızı ve kapsamını kademe kademe geliştireceğimizi ifade etmek isterim” açıklamalarında bulundu.
“Yaptığımız planlamaya göre yaş gruplarını ve medeni hal durumlarını dikkate alan bir plan hazırlığındayız” ifadesini kullanan Bakanın ‘medeni hal’ vurgusu büyük tepki çekti.
“BAKANIN AÇIKLAMASI HURAFECİ VE YOBAZ GRUPLARA VERİLEN BİR ÖDÜL”
Gerçek Gündem’e konuşan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Fahrettin Koca’nın açıklamasının tamamen hurafeci ve yobaz gruplara verilen bir ödül olduğunu belirterek, ‘medeni durumun’ konuyla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi:
“Bu aşı 9 yaş itibariyle uygulanıyor. 9-15 yaş arasındakilere iki doz yapılır ve evrensel olarak bunun kuralları belli. Konunun medeni durumla kesinlikle ilgisi yok çünkü evli olmak sizi bundan korumaz. Bu hastalık yaşam boyu bir kadının karşılaşabileceği en ciddi hastalıklardan biri. Aşının yüzde 95’in üzerinde koruyuculuğu var ve kanseri önlüyor.”
“AÇIKLAMANIN 25 KASIM’DA YAPILMASI TAMAMEN TALİHSİZLİK”
“Böyle bir açıklamanın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde yapılması tamamen talihsiz” diye konuşan Şenol, Koca’nın açıklamasının sadece hurafecilere verilen bir ödül olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR”
Prof. Şenol, “İstanbul Sözleşmesi’ne de dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır cümlesinin anlamını hatırlatmak istiyorum. Son 20 yılda 7 bin kadın cinayeti işlendi ve bu cinayetler giderek artıyor. Cezasızlıkla kadına şiddeti artıran ve tırmandıran bir durum var. Bu aşıyı medeni duruma göre yapacağım demek tam istedikleri şeyi ellerine veriyor. Onların düşüncesine göre “Kadın tek eşli ve evli olur aksi takdirde her türlü muameleye müstahaktır” gibi çok korkunç bir açıklama.”
“SAĞLIK BAKANLIĞI BÖYLE BİR AYRIM YAPMAMALIYDI”
Gerçek Gündem’e konuşan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ise aşının bilimsel ölçütlere göre yapılması gerektiğini söyleyerek, açıklamanın 25 Kasım gibi bir günde yapılmasının tamamen yanlış olduğunu ifade etti:
“Bakanının açıklamasındaki ‘medeni duruma göre’ kısmı çok talihsiz bir ifade. Açıklamada “Nasıl olsa evlendi, bundan sonra aşı yapmamıza gerek yok” gibi bir düşünce var. Bu nedenle “medeni durum” kısmı hiç uygun olmamış. Aşının bilimsel ölçütlere göre herkese yapılması lazım.”
“Madem aşının sosyal güvenlik şemsiyesi içerisine alınması planlanıyor, bu durumda bilimsel ölçütler dikkate alınmalı” diye konuşan Ertuğrul, bir ülkenin Sağlık Bakanlığı’nın ‘medeni durum’ gibi ayrımları kesinlikle yapmaması gerektiğini söyledi.
“AÇIKLAMANIN 25 KASIM GİBİ BİR GÜNDE YAPILMASI BÜYÜK TALİHSİZLİK”
Açıklamanın özellikle 25 Kasım’da yapılmasının büyük bir talihsizlik olduğunu ifade eden Ertuğrul, “Bugün kadına şiddetin engellenmesine yönelik bir gün. Hiç kimse hele de bir ülkenin Sağlık Bakanlığı evli-bekâr gibi bir ayrım yapmamalı. Bir de bu açıklama kadınlara ödülmüş gibi 25 Kasım’da yapıldı, büyük talihsizlik. Kadınlar arasında böyle bir ayrıma yol açabilecek açıklamanın talihsiz olduğu çok açık. Bu aşı her kadının hakkı” diye konuştu.