Gerçek Gündem Karabük Adliyesi’nden Bildirdi! Gabonlu Dina’nın Duruşmasında Karar

EGEMEN İSAR/GERÇEK GÜNDEM

Karabük Üniversitesi Makine Mühendisliği hazırlık sınıfı öğrencisi olarak eğitim gördüğü Karabük’ün Filyos çayında cansız bedeni bulunan, ölümünün ardından burada ırkçı ve erkek şiddetine maruz kaldığı ortaya çıkan Gabonlu Dina’nın (Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga) davası, saat 14.30 itibarıyla Karabük Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya ilk 3 duruşmadan farklı bir heyet baktı.

Mahkeme koridorunda ve adliye önünde çevik kuvvet ekipleri bulundu.

Duruşmaya, Dina’nın davasını üstlenen ‘Dina İçin Feministler’ grubu, maktulün annesi Jessica Sandra Makemba Panga, babası Guy Serge Ibouanga, arkadaşları ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneği katıldı. Dosyadaki tek tutuklu sanık Dursun Acar ise duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.

'KIZIMIN NELER YAŞADIĞINI BİLİYORUZ'

Dina'nın annesi Jessica Sandra Makemba Panga, mahkemedeki ifadesinde "Ben Dina’nın annesiyim. O benim tek kızımdı. Bunu kimsenin başına gelmemesini diliyorum. Kızımı buraya okumaya gönderdim. Tüm diğer veliler gibi. Bir çocuğunuz olduğunda onun başarılı olmasını istersiniz ama o artık burada değil. Benim istediğim şey adaletin yerini bulması. Onun burada ne yaptığını ne yaşadığını biliyoruz. Onun öldüğü gece o apartmanın bodrum katında ne yaşadığını biliyoruz, kızımın koşarak kaçtığı apartmanın bodrumunda detaylı araştırmanın yapılmadığını biliyoruz, saç telleri elimizde. Tek söyleyeceğim şey bütün delillerin gözden geçilerek adaletin sağlanması" dedi.

'O BODRUMUN ARAŞTIRILMAMASI ANLAŞILMAZ'

Dina'nın babası Guy Serge Ibouanga ise "Mahkeme heyetinin süreci devam ettirmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Dina Türkiye topraklarına bir öğrenci olarak okumaya geldi. Dina tanrının bize verdiği tek çocuktu. 17 yaşındaki kızımızın cansız bedenini aldık. Burada anne baba olan bir sürü insan var. Bizim tek istediğimiz şey gerçekleri bilmek ve adaletin sağlanması. Dina hiçbir şey yapmadı. Onun bir suçu yoktu. Dina’nın bodrum katında olduğuna dair kanıtlar var. Dina’nın bodrum katında saçlarının olduğunu biliyoruz. Orada başka izler de bulundu. Türkiye büyük bir ülke ve o bodrumun araştırılmaması anlaşılacak bir şey değil. Dina belki buraya gelmeyecek ama adalet sağlanabilir" diye konuştu.

'DİNA'YI SUYA İTTİĞİ KANAATİNDEYİZ'

Dina'nın avukatı Adalet Aktepe, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Sürecin başından itibaren olayın Filyos çayından ibaret olmadığını anlatıyoruz. Biz ilk celseden beri Dina’nın 2 kişi tarafından sürüklenerek çekildiği, duvardan atladığı ve yalın ayak çıktığı bodrum katında yaşananların Filyos çayında gerçekleşen eylem dışında tutulamayacağını ilettik. Bunu daha önce de mahkeme heyetine sunduk ama reddedildi. Sanık neden öğrenci mahallesinde tur atıyor? Afrikalı kadın öğrenciler sokakta yürürken bile tacize uğruyor. Bodrum keşfi talebimizi yineliyoruz. Dina’yla sanığı aynı araçta gören tanıklar bile dinlenmedi. Dina’nın telefonundan ulaştığımız tacizcilerin burada yargılanması gerekir. Afrikalı kadınların Türkiye’de öğrendikleri ilk kelimelerin "kaç para" olduğuna ilişkin belgesel var. Araçta da bakışla, sözle, elle taciz mümkün. Nitekim sanığın telefonundan siyah kadınların fotoğrafları çıktı. Sanık avukatlarının mümkün değil iddiasını kabul etmiyoruz. Dina’nın pantolonundaki yırtık da cinsel suça delil olarak kabul edilmelidir. Dina’yı taciz eden Yunus Yabacı Tofaş marka aracıyla Dina’nın kaçtığı sokakta bulunuyor. Samet Çelebi Dina’nın kaldığı binanın fotoğrafını çekip Dina’ya gönderiyor. Baz sinyalleri de o çevreden geliyor. Bu kişiler dinlenmelidir. Dina’nın gece saati ıssız bir yolda, araçtan kaçmak istemesi bizce sanık Dursun Acar’ın Dina’yı taciz etmesinden kaynaklıdır. Dina’nın araçtan çıktıktan sonra Acar’ın cinsel isteklerini devam ettirdiği ve bunun ortaya çıkmaması için Dina’yı suya ittiği kanaatindeyiz. Dursun Acar’ın cezalandırılmasını talep ediyoruz."

'YENİDEN KEŞİF' TALEBİ

Dina'nın avukatlarından Berfin Karaçam da şunları ifade etti:

"En başından beri anlatmaya çalıştığımız şey, yargılamanın maddi gerçeklik üzerine yapılması üzerine. Daha önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz. Mahkemede esasa ilişkin katkıda bulunacağını düşündüğümüz Samet Çelebi ve Yunus Cebeci’nin yeniden dinlenmesini talep ediyoruz. Celse arasında keşif yapıldı. CMK 84’e göre keşif ara karar olmaksızın taraflara haber verilmeden yapılması hukuka aykırıdır. Bize tebligat çıkarılmadı. Karşı tarafa da tebligat çıkarılmamış ama katılmışlar. Mahkemeyle sanık avukatlarının nasıl bir iletişimi var? Bu durum mahkemenin tarafsızlığına şüphe düşürmektedir. Keşfin yenilenmesini talep ediyoruz. Olay mahallini gören polislerin huzurda dinlenilmesini talep ediyoruz."

Dina'nın bir başka avukatı Dilan Eski, "Sayın başkan tekrara düşmeyeceğim. Sanık beyanlarındaki çelişkiler sebebiyle sanıkların sanık sıfatı taşıdığını hatırlatırım. Mahkemede tanık olarak daha önce dinlenilmeyen kişilerin, tanık olarak dinlenilmesini talep ediyorum. Meslektaşlarımın taleplerini yineliyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, davacı avukatların savunmalarının ardından savcıya yorumunu sordu. Savcı sanık Dursun Acar'ın tutukluluk halinin devamını istedi. Ardından sanık avukatları ve sanık savunma yaptı.

'MÜVEKKİLİMİZ ONU KOVALAMADI'

Sanık avukatının savunması ise şöyle:

"Öncelikle birkaç delilden bahsetmek istiyorum. Heyet değiştiği için geçmiş savunmalarımı tekrar etmek istiyorum. Yapılan keşiflerin ve dakika analizlerinin sonucunda, maktulün yaşadığı travmatik süreçler nedeniyle öldüğü görülmektedir. Dina’nın bulunduğu yer ile Filyos çayındaki ışıklandırması olan valilik yeri arasında az bir mesafe var. Eğer müvekkilimiz tarafından kovalansaydı oraya kaçardı. Dina’nın yanlışlıkla veya atlamak suretiyle suya atladığını düşünüyoruz. Dina’nın Filyos çayındaki daha güvenli yer değil de bulunduğu yere gitmesi, sanığın onu kovalamadığının kanıtı. Müvekkilimizin beraatini talep ediyoruz."

Sanığın diğer avukatı ise "Biz daha çok senaryolar üzerinden konuşuyoruz. Han Apartmanı’nda ve diğer olaylarda müvekkilimizin bir bağı yok. Müvekkilimiz haksız yere 16 aydır içeride tutuluyor. Sanığın tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Sanık avukatları savunmalarında ayrıca Dina'nın psikolojik sorunları olduğunu dile getirerek, müvekkillerinin masum olduğunu belirtti.

'ÜSTÜME ATTIĞINIZ SUÇLARI İŞLEMEDİM'

Sanık Dursun Acar ise kendini şu sözlerle savundu:

"Öncellikle ben 100. yıldan gelirken rahmetliyi gördüm, önüme atladı, arabama aldım. Bindiğinde “abi hastane” dedi. Ben şeker hastasıyım. Davacı avukatların dediği gibi çelişkili ifadelerde bulunmadım. Onu hastaneye götürmek istiyordum, arabadan atladı. Üstüme atılı olan suçları işlemedim, sizin adaletinize sığınıyor, tahliyemi talep ediyorum."

MAHKEMENİN KARARI

Mahkeme kararını açıkladı. Dursun Acar'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Daha önce dinlenmeyen iki tanığın bir sonraki celsede dinlenmesine karar verildi. Ayrıca daha önceki duruşmada sanık olarak bulunan ancak haklarında takipsizlik kararı verilen Yunus Yabacı ve Samet Çelebi de bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenecek. Han Apartmanı’nın yeniden keşif talebi değerlendirilmeye alınırken, Polis dinleme ile Filyos çayında yeni bir keşif yapılması talebi reddedildi.

Bir sonraki duruşma 18 Ekim saat 14.00'de görülecek.

'BU KARAR BİZİM İÇİN BİR KAZANIM'

Dina'nın babasının mahkeme sonrası Gerçek Gündem'e özel yaptığı açıklamalar şu şekilde:

"Mahkemenin kararı sadece bir kazanım, ben yalnızca kızımın Tanrı'nın huzurunda adalete kavuşmasını istiyorum. Dursun Acar'ın tek suçlu olmadığını da biliyor ve bu durumun aydınlatılması gerektiğini düşünüyorum. Mahkeme kararının bir kazanım olduğunu biliyor ve adalet istiyorum. Mahkeme heyetinin bodrum katında ve Filyos'ta olan iki olay arasındaki bağlantı hakkında yeniden keşif yapmasının da bir kazanım olacağını düşünüyorum."