Gezi tutukluları için başlatılan adalet nöbeti 9. ayında: 'Mayıs ayında biz kazanacağız'
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve bağlı meslek odalarının, Gezi davası tutukluları için başlattığı Adalet Nöbeti, 9 ayı geride bıraktı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Mayıs ayında biz kazanacağız Gezi kazanacak, arkadaşlarımız serbest kalacak” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın sekreteryasında Gezi davası tutukluları için başlatılan Adalet Nöbeti’nin 9. ayı nedeniyle Mimarlar Odası Ankara Şube’de basın toplantısı düzenlendi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Türkiye açısından seçimlerin mayısa gelmesi aslında böyle herkesin kanının kaynadığı, isyanının büyüdüğü o ortak, kolektif olarak yarattığımız değerlerin üst üste geldiği tarihler silsilesi aslında mayıs. Bir kez daha 29 Mayıs’ta arkadaşlarımızla birlikte Gezi’nin yıl dönümünü kutlayacağız. Mayıs toplumsal muhalefet ayıdır. Mayıs bizim ayımızdır. 1 Mayıs’ı, 19 Mayıs’ı, 29 Mayıs’ı olan bir ülkede mayıs ayında iktidarın kazanması zordur. Dolayısıyla mayıs ayında biz kazanacağız Gezi kazanacak, arkadaşlarımız serbest kalacak” dedi.
Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi:
“Tutuklu olan arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay 271 gündür cezaevindeler. Onlar için Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği’ne bağlı olarak Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası’nın sekreteryasında yürütülen Adalet Nöbeti’nin de 270. Günü. 270 gündür kar, kış, bayram, seyran, soğuk, sıcak demeden arkadaşlarımız için adalet arıyoruz. Bugün, adalet arayışımızın 9’uncu ayı. Her gün Mimarlar Odası önünde Ankara’da, İzmir’de ve İstanbul’da Adalet Nöbeti devam ediyor. Buradan aslında bir kez daha bu sürecin ne kadar hukuksuz olduğunu ifade etmek için 9. ay basın toplantısını yapıyoruz.
“ONLAR ÇIKACAK BUNA OLAN İNANCIMIZ ÇOK YÜKSEK”
14 Mayıs seçim tarihi olarak kamuoyuna deklere edildi. Kesinleşecek muhtemelen. 29 Mayıs da Gezi’nin yıl dönümü. Biz, arkadaşlarımızla birlikte Gezi’nin yıl dönümünü kutlayacağız. Onlar çıkacak, buna olan inancımız çok yüksek. Ama bu hukuksuzluğun, üst üste gelen aslında kamuoyunda belediye başkanlarından tutun da meslek örgütü yöneticilerine kadar uzanan bu hukuksuzluk ve baskı ortamının bitmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’nin en büyük sorununun adalet olduğu açık. Başınıza bir iş geldiğinde, bir haksızlık yaşadığınızda başvuracağınız yer aslında adalet arayışıdır, mahkemelerdir. Bugün mahkemelerin bile verdiği hukuksuz kararlarla birlikte bugün en yukarısından en aşağısına kadar herkesin en önemli sorunu adalet sorunu oluyor. Dolayısıyla bu adalet sorununun çözülmesi, adaletin yeniden tahsis edilmesi sürecinin aslında başlangıcındayız.
“1 MAYIS’I, 19 MAYIS’I, 29 MAYIS’I OLAN BİR ÜLKEDE MAYIS AYINDA İKTİDARIN KAZANMASI ZORDUR”
Türkiye, bir seçime gidecek ve adaletli bir ortamın yaratılması için her birimiz geleceğe dair oylarımızı kullanacağız. Biz o gün oy kullanırken cezaevindeki arkadaşlarımız için de oylarımızı kullanacağız. Onların özgür kalması için. Bizim Adalet Nöbeti’miz devam edecek. Seçim süreçlerinde sadece Adalet Nöbeti değil, bu süreci kamuoyunun gündemine getirmek için bir dizi etkinlik yapılacak. Çünkü Mayıs, bahardır. Mayıs, bütün her şeyin isyana durduğu, doğanın uyandığı bir zamandır. Türkiye açısından seçimlerin mayısa gelmesi aslında böyle herkesin kanının kaynadığı, isyanının büyüdüğü o ortak, kolektif olarak yarattığımız değerlerin üst üste geldiği tarihler silsilesi aslında mayıs. Bir kez daha 29 Mayıs’ta arkadaşlarımızla birlikte Gezi’nin yıl dönümünü kutlayacağız. Mayıs toplumsal muhalefet ayıdır. Mayıs bizim ayımızdır. 1 Mayıs’ı, 19 Mayıs’ı, 29 Mayıs’ı olan bir ülkede mayıs ayında iktidarın kazanması zordur. Dolayısıyla mayıs ayında biz kazanacağız Gezi kazanacak, arkadaşlarımız serbest kalacak.”
“HUKUKSUZLUK FARKLI ŞEKİLLERDE HAYATLARIMIZA YANSIMAYA DEVAM EDİYOR”
Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Ceren İlter, “Adalet Nöbeti’nin dokuzuncu ayındayız, maalesef basın açıklamaları yapmaya ve nöbetlerimizi tutmaya devam ediyoruz. Arkadaşlarımızın haklılığını savunan bir mekâna dönüşen Mimarlar Odası’nda sürdürdüğümüz Adalet Nöbetlerimiz devam edecek. Hukuksuzluk farklı şekillerde hayatlarımıza yansımaya devam ediyor. Bu nöbetleri belki daha geniş kitlelerle yapacağımız bir dönem var önümüzde. Arkadaşlarımıza desteğimizi daha güçlü göstermemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“SKANDAL HUKUK KARARLARI VERİLİYOR, ADALET ARAYAN HERKESİ NÖBETLERİMİZE DESTEK VERMEYE DAVET EDİYORUZ”
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen ise, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Adalet nöbetlerimizi sürdüğümüz bu süreçte onlarca adaletsizlikle karşı karşıya kaldık. Can Atalay içerde ancak onun takip ettiği Çorlu davasında, tren katliamı faciasındaki faillerin bulunmasına yönelik adalet arayışı devam ediyor. Ne yazık ki, skandal kararlar görüyoruz. Onun devamında Ali İsmail Korkmaz davasında verilen skandal bir karar daha var. Yalnızca 7 ayla cezalandırılan tutuksuz yargılanan bir sanık var. Arkadaşlarımız aslında delile muhtaç bir iddianame ile içerde 9 aydır tutukluyken Ali İsmail Korkmaz’ın gencecik 19 yaşında bir arkadaşımızın ölümüne yol açanlar 7 ayla cezalandırılıyor. Adaletsizlikler devam ediyor, en önemlisi de tam da seçim sürecine giderken doğrudan Anayasa’nın ihlal edilmesidir. Bir adaylık süreci tartışılırken aslında Anayasa ihlalinin karşısında kimse durmuyor. Adalet yokmuş gibi bu ülkenin anayasası sistemli bir biçimde delinebilirmiş gibi bir durum devam ediyor. Dolayısıyla biz aslında bu nöbetleri tek başına Gezi davası üzerinden değil, ülkede herkesin adalet arayışını sürdürmesi açısından da önemsiyoruz. 270 gündür Mimarlar Odası’nın anlamı ülkenin adalete susamışlığının bir şekilde aslında mekansallaştığı bir yere dönüşmesidir. O nedenle seçim sürecine girerken nöbet mekanlarımızın, yalnızca Gezi tutukları için değil, kamusal tartışmaların siyasete yön veren her türlü etkinliğin ve eylemin de gerçekleştirileceği birer mekâna dönüşmesini önemsiyoruz. Adalet arayan herkesi nöbetlerimize destek vermeye davet ediyoruz.”
“YARGILANAN SADECE MÜCELLA YAPICI VE ARKADAŞLARI DEĞİL, TOPLUMUN TAMAMIDIR”
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkan Yardımcısı Ali Atakan da “Gezi’de herkes oradaydı, 81 ilde tüm siyasi partiler dahil tüm örgütler, emekçiler Gezi’deydi. Yargılanan sadece Mücella Yapıcı ve arkadaşları değil toplumun tamamıdır. Bizler yargılanıyoruz, niçin yargılanıyoruz özgürlük, adalet ve demokrasi istediğimiz için yargılanıyoruz. Seçimlere yaklaştığımız şu günlerde Gezi’nin 10. yılı dolmak üzere. Fakat maalesef bu ülkede düşünceyi yasaklama devam ediyor anacak düşünceyi yasaklayamayacaklar. Arkadaşlarımızla ve bizlere prangalar vurabilirler ancak düşünceye pranga vuramazlar. Biz mücadeleye devam edeceğiz, bu seçimlerde de halkımız kazanacak arkadaşlarımız serbest bırakılacak. Gezi’de kaybettiğimiz 8 yoldaşımızı da saygıyla yad ediyorum” diye konuştu.
“14 MAYIS TÜRKİYE İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK”
Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, “14 Mayıs Türkiye için bir dönüm noktası olacak. Adalet Nöbeti’nin 9. ayında arkadaşlarımızın özgürlüklerinin elinden alındığı bu süre zarfında ülke daha ağır koşullar içine sürüklendi. Ama bu bir dönüm noktası olacak. Gezi’nin 10. yılında kaybettiğimiz genç insanların çocukların hatta ölümünün 10. yılı olacak. 14 Mayıs’ta bir Anneler Günü olacak ve o annelerin yakınlarının acısının hafifleyeceği bir gün olacağını düşünüyorum. Biz tutuklu arkadaşlarımızın da mayıs ayı sonunda serbest kalacağını umut ediyoruz” dedi.