Güvenlik Zafiyeti Tartışmaları... Baykar Nasıl Korunuyor? TUSAŞ'ta Eksik Olan Neydi?

Abone ol

TUSAŞ'a terör saldırısı sonrası güvenlik zafiyeti eleştirileri gündemden düşmezken gazeteci Tolga Şardan, dikkat çeken bir noktayı işaret etti. Şardan, "Baykar, devlet tarafından böylesi yüksek güvenlikle korunurken, TUSAŞ’taki güvenlik zafiyetinin açıklamasını ilgilileri yani TUSAŞ yönetimi yapacaktır, sanırım" dedi.

Ankara'daki TUSAŞ tesisine düzenlenen terör saldırısında 5 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi de yaralandı. Saldırıyı terör örgütü PKK üstlendi. Saldırı sonrası güvenlik zafiyeti gündeme geldi. T24 yazarı Tolga Şardan, bugünkü "TUSAŞ'ın korunmasındaki zafiyet kimin sorumluluğunda?" başlıklı yazısında merak edilen konuya açıklık getirdi.

TUSAŞ NASIL 'KORUNAMADI?'

TUSAŞ ve benzeri tesislerin korunmasını sağlayan mevzuatı anlatan Şardan, "5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu’ndan daha güçlü olan 5202 sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanunu (SSGK) kapsamında korunması gereken tesisler arasında. Sözünü ettiğim SSGK, doğrudan Millî Savunma Bakanlığı’nın (MSB) sorumluluğunda. Diğer değişle, ülkenin milli güvenliği çerçevesinde faaliyette bulunan kamu ya da özel sektör tesislerinin korunmasını sağlamakta" dedi.

SSGK’nin uygulanması kapsamında üretim izin belgesi ve tesis güvenlik izin belgesinin gerekli olduğunu belirten Şardan, "TUSAŞ, Roketsan, Aselsan, Roketsan gibi tam devlet kurumu olmamakla birlikte özel statüsü bulunan tesisler, kendi özel yönetimlerince milli gizlilik dereceli tesis güvenlik belgesi ile korunmakla yükümlü. Ve söz konusu kurumlar hem üretim izin belgesi hem de tesis güvenlik izin belgesine sahip olabilmek için saldırı ve sabotajlara yönelik faaliyet yürütülmesi kapsamında yüksek güvenlikli önlemler almak zorunda. Her iki belge için MSB’ye karşı sorumlular" ifadelerini kullandı.

'GEVŞEKLİĞİN BİR ÖRNEĞİ DEĞİL Mİ?'

Bir tesisin güvenlik izin belgesine sahip olabilmesi için sadece çevre güvenliğini sağlaması ise yeterli değil. Şardan da soru işaretlerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"TUSAŞ özelinde ise, güvenlik önlemlerinin 5202 sayılı SSGK kapsamında sorgulanması gerekiyor. Saldırıyı gerçekleştiren iki teröristin kamuoyuna yansıyan görüntülerine bakıldığında, TUSAŞ’ta SSGK’nin uygulanıp uygulanmadığı soru işaretlerine neden oldu, kuşkusuz.

Burada tartışılması gereken bir diğer konu ise, TUSAŞ ve benzeri kurumlardaki SSGK kapsamındaki güvenlik önlemlerinin zaman içinde gevşetilmesi. Teröristlere müdahale edildiği sırada şehit olan özel güvenlik görevlisinin uzun namlulu silah yerine belindeki tabanca ile ateş etmesi bu gevşekliğin bir örneği değil midir?

SSGK’ye göre araç girişlerinin yapıldığı giriş kapılarında alınması gereken yüksek güvenlikli önlemler yerine taksiyle tesise girmeyi başarmalarının izahının kurum yöneticilerince nasıl yapılacağı da ayrı merak konusu."

'DEVLET BAYKAR'I KORURKEN TUSAŞ'TA GÜVENLİK ZAFİYETİ'

Şardan, TUSAŞ'taki güvenlik zafiyetine neden olan durumları anlattıktan sonra Türkiye’nin havacılık ve uzay çalışmalarındaki öncül kuruluşu Baykar’ın nasıl korunduğunu şöyle anlattı:

"Yalnız örneği açıklarken, Baykar’ın sahiplerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakını olmaları ve siyasi konumlarından bağımsız görülmesi yaklaşımının altını çizeyim. Baykar tesislerinin korunması uzunca zamandır İstanbul Emniyeti bünyesindeki Özel Harekât Şubesi’nde görevli özel harekâtçı polislerce yapılıyor. Ayrıca tesiste görevli sivil çalışanların tesisten herhangi bir dijital materyal çıkarmaları yasak!

Yapılan tüm çalışmalar tesis içinde muhafaza ediliyor. Personelin seçiminde üst düzey güvenlik soruşturmaları yapılıyor. Baykar, devlet tarafından böylesi yüksek güvenlikle korunurken, TUSAŞ’taki güvenlik zafiyetinin açıklamasını ilgilileri yani TUSAŞ yönetimi yapacaktır, sanırım."

Narin'in Arkadaşları Son Anlarını Anlattı Güncel Metin Lokumcu Davası İstinaf'a Taşındı Güncel