Hataylı depremzede çiftçi çocuklarına bakmak için hasarlı binalardan eşya çıkartıyor: 'Ekmek almak zorundayım'

6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde depremler Hatay başta olmak üzere 10 ilde yıkıma neden oldu. Hatay'ın Defne ilçesinde 20 Şubat'ta meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki deprem ise kentte yaşanan yıkımın boyutunu artırdı.

Hatay’da hayvanları enkaz altında kalan çiftçi Feyyaz Çoban, kendisine yapılan 1,5 çuval yem yardımı 10 hayvanına yetmediği için hem evdeki çocuklarının hem de hayvanlarının karnını doyurabilmek için günlük 300 liraya hasarlı evlerden eşya taşımaya başladığını söyledi.

Hatay’da depremin ardından verilen 1,5 çuval yem yardımı hayvanlarına yetmeyen çiftçi Feyyaz Çoban, çocuklarının karnını doyurabilmek için günlük 300 lira karşılığında hasarlı evlerden eşya taşımaya başladı. Verilen yem yardımı için “Ben bunları civcive mi yedireceğim” diye soran Çoban, hasarlı binalara girme nedenini, “Çocuklara ekmek almak zorundayım. İnşaata da çıkacağım, tarla işine de gideceğim” diye açıkladı.

Çoban, devletin yaptığı yem yardımının yetersiz olduğunu belirterek, “Yemimiz yok, ahırlarımız çökmüş durumda. Hayvanlarımız şu anda dışarıda kalıyor. Biz de çaresiz durumdayız. Devlet yetkililerinden gereken yardımı bekliyoruz. İlk talepte devletimiz hayvan tespiti yaptı. Ahırlarımız zaten yok. Gelip bize isim yazdırdılar. 1,5 çuval yem geldi. Neye yetecek? Zaten benim 5-6 hayvanım ölmüş. Dışarıdan esnaf geliyor, hayvanın değeri 15 bin lira, bize 8 bin lira. Fırsatçılar, gelip elimizden bu malları almaya çalışıyorlar. Biz bu fiyata veremeyiz” diye konuştu.

Hayvanlarını yol kenarında ekilmeyen alanlarda otlatan Çoban, “Anayoldayız, canımız, hayvanımız tehlikede” diyerek, gelen 1,5 çuval yem yardımı için “Ben bunları civcive mi yedireceğim” diye sordu.

Hayvancılığı bırakma noktasına geldiklerini kaydeden Çoban, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerine “Perişan durumdayız” diye seslendi. Çoban, hayvanlarını satmak zorunda kalacağını ve besiciliği bırakacağını aktararak, “Zaten çoğu da borç, artık siz gerisini düşünün” dedi.

“ALLAH KİMSEYİ ZOR DURUMA DÜŞÜRMESİN”

Parası kalmadığı için 300 liraya enkazdan eşya taşımaya gittiğini vurgulayan Çoban hem hayvanlarına yem alabilmek hem de çocuklarının rızkı için enkaza girdiğini belirterek, “Biz, çocuklarla zar zor geçinebiliyoruz. Yevmiyeye gidiyorum inşaatlara. Bu enkazda kalan binalardan çamaşır makinası, buzdolabı çıkarıyoruz. Bizim de sosyal güvencemiz yok, hayatımız yok. 6-7’nci kata çıkıyoruz. Allah kimsenin başına vermesin, kimseyi bu duruma düşürmesin, bu duruma sokmasın. Gerçekten zor bir durum, zor” diye konuştu.

“ONLARA EKMEK ALMAK ZORUNDAYIM”

Hasarlı binaya girdiğinde çocuklarını düşündüğünü söyleyen Çoban, “Onlara ekmek almak zorundayım. İnşaata da çıkacağım, tarla işine de gideceğim. Yok, bizim burada şu anda işçilik durmuş, bitmiş durumda. Yem pahalı, yem alacak paramız yok. Hayvanlarımızın bir kısmı öldü. Ben, inşaat işine gidiyorum bu durumda. Korkuyoruz, korkmuyoruz değil. Allah’a tevekkül edip çıkıyoruz. Ben, gidip çocuklarımın rızkını arayacağım. Ben, gidip 6’ncı kattan gidip beyaz eşya çıkarıyorum. Biz, bunları kurtarmaya çalışıyoruz. Ölümü göze alıyoruz, o şekil” dedi.