Hukukçular, OHAL ilanını değerlendirdi: 'Vahim, tehlikeli, son derece yanlış bir karar, daha önce nasıl uygulandığını biliyoruz'

Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası can kaybı sayısı resmi verilere göre 3 bin 549’a (14:42 itibarıyla) yükseldi. 22 bin 168 kişi yaralandı. Deprem nedeniyle ülkede 7 gün sürecek milli yas ilan edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremden bir gün sonra yaptığı açıklamada depremden etkilenen Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Hatay ve Kilis illerinde 3 ay süreyle Olağanüstü hâl (OHAL) ilan edildiğini açıkladı.

‘ANAYASA’NIN BİZE VERDİĞİ YETKİYE DAYANARAK…’

Erdoğan açıklamasında "Yaşadığımız deprem afetinin ve etkilerinin vehameti, fevkalade tedbirler almamızı zorunlu hale getirmektir. Depremin yaşandığı 10 ilimizi, genel hayata etkili afet bölgesi olarak ilan ediyoruz. Arama kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için, Anayasa'nın 119. maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak OHAL ilan etme kararı aldık. Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayacak ve 3 ay sürecek bu kararla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.

İLKİZ: OHAL GEREKÇELERİNİ AÇIKLAMALARI GEREKİR

Gerçek Gündem’e konuşan hukukçu Fikret İlkiz, “Olağanüstü Hâl İlanı gerekçelerini bir bir açıklamaları gerekir” diyerek şunları söyledi:

“Elde olunan bütün olanaklarla, dayanışma ile mesele çözülür. OHAL ilan edilmesi sonuçta bir takdir meselesi ama bu takdir doğru değil. Şu an yaşanan olağanüstü durumun en azından dayanışma ve yardımlaşma ile zaten çözümlenmesi mümkün. Bu OHAL ilanını gerektiren bir durum değil bence.

Olağanüstü Hâl İlanı gerekçelerini bir bir açıklamaları gerekir. Böyle bir felaketle ilgili olmak üzere dayanışma ile çözümlenebilecek bir konuya karşı OHAL ilan etmek doğru bir yaklaşım değil.”

KAZAN: DAHA ÖNCE NASIL UYGULANDIĞINI BİLİYORUZ

Gerçek Gündem’e konuşan İstanbul Barosu’nun eski Başkanı hukukçu Turgut Kazan, OHAL kararının “Vahim, tehlikeli ve son derece yanlış” bir karar olduğunu belirterek özellikle seçim dönemine girilmişken “insanların gözaltına alınacağı, tutuklanacağı, kolayca cezalandırılacağı bir döneme yol açacağına” dikkat çekti.

Kazan şöyle konuştu:

“Vahim, tehlikeli, son derece yanlış bir karar. Tabi ki afet bölgesi ilan edilmeli, edilecektir ama OHAL’i gerektiren bir şey değildir. Zaten herkes yardım için kararlıdır, yeter ki yönetim ona doğru bir kanal açsın. Türkiye seçime giderken, hele hele daha önce 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ilan edilen OHAL’in nasıl uygulandığını bilerek, görerek böyle bir kararı doğal karşılamak mümkün değildir.

Seçim dönemi başladıktan sonrayı da içerecek bir şekilde seçim sandığına gitmeden 4-5 gün öncesine kadar sürecek bir OHAL, Türkiye’nin çok önemli bir seçim sürecinde, son derece yanlış, hukuka aykırı, son derece baskıcı, son derece keyfi biçimde uygulanacaktır. Daha önce nasıl uygulandığını biliyoruz.”

KAZAN: PARLEMONTONUN GERİ ÇEVİRMESİ GEREKİR

Kazan, OHAL ilanının tepki gösterilmeyecek bir zamanda alınıyor olmasına da dikkat çekerek “Parlamentonun böyle bir OHAL uygulamasını geri çevirmesi gerekir” dedi.

Hukukçu Turgut Kazan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tehlikelidir, her şey olabilir. Sayın Cumhurbaşkanı, aklından ne geçiyorsa ne yapmak istiyorsa hepsini kolayca yapacaktır. Tam bir yasaklı dönem, tam bir baskıcı dönem, insanların gözaltına alınacağı, tutuklanacağı, kolayca cezalandırılacağı bir dönemin yolu açılacaktır. Zaten her şey çok kolaydı. Şimdi tepki de gösterilmeyecek bir biçimde uygulanacaktır. O yüzden seçim ortamında asla kabul edilemez, parlamentonun böyle bir OHAL uygulamasını geri çevirmesi gerekir.”