İskenderun'da depremzedelerin kullandığı spor salonuna boşaltma kararı: Gönüllüler olmasa biz hayatta kalamazdık
İskenderun’da depremzedeler için depo ve çamaşırhane olarak kullanılan spor salonunun boşaltılması istendi. Depremzedeler bu karara tepki gösterince salonun önüne polis ekipleri sevk edildi.
İskenderun’da depremzedeler için depo ve çamaşırhane olarak kullanılan spor salonunun boşaltılması istendi. Depremzedeler bu karara tepki gösterince salonun önüne polis ekipleri sevk edildi. Bir depremzede, “Depremzedeye görülen muamele burada, bakın” dedi. Başka bir depremzede, kendilerine yetkililerin değil gönüllü sivillerin yardım ettiğini belirterek, “Benim 1 yaşında torunum soğuktan donarak ölecekti, bunlar olmasaydı” diye konuştu. CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in araya girmesiyle sorun çözüldü.
İskenderun Belediyesi’ne ait spor salonu, Rotary Kulüp ile Ekmek ve Gül’ün Mustafa Kemal Mahallesi’nde kurduğu çadırkent için depo ve çamaşırhane olarak kullanılıyordu. Bugün İskenderun Kaymakamı ve Hatay Valiliği yetkilileri, spor salonunun boşaltılmasını ve sivil yardım ekiplerinin çadırkenti terk etmesini istedi. Depremzedelerin aktarımına göre, gerekçe olarak, kaymakamlığın alanı resmi ekiplerle kontrol etmek istemesi gösterildi. Ancak depremzedeler, sivil ekiplerin alanını terk etmesini istemedi ve spor salonu önünde kaymakam ve resmi ekiplere tepki gösterdi. Depremzedelerin tepkisi üzerine spor salonun önüne polis ekipleri sevk edildi.
Spor salonuna kurulan çamaşır makinasında bir aydır yıkamadıkları çamaşırlarını yıkamaya başladıktan sonra resmi ekiplerin müdahalesiyle karşılaştıklarını aktaran depremzede bir yurttaş, “Gönüllüleri de görevden almışlar. Biz anlamadık. Gönüllüler olmasa biz hayatta kalamazdık. (Gönüllülerden birini göstererek) Bir aydır burada. Gönüllülerin getirdiği eşyaları boşaltacaklarmış, biz kabul etmiyoruz” dedi.
“GÖNÜLLÜLELR GİTTİ Mİ BİZ DE GİDERİZ”
“Gönüllüler gitti mi biz de gideriz” diyen yurttaş, kendilerine gönüllülerin yardım ettiğini söyledi.
Depremzede bir genç ise “Buraya askerler geldi, geri çekildiler. Görevliler geldi, geri çekildiler. Biz, burada korumasızız. Gece lavaboya çıkamıyoruz. Rahatsız ediliyoruz, çadırlarımız rahatsız oluyor. Biz, burada korunmak istiyoruz. Korunamıyoruz” diye konuştu.
Başka bir depremzede de geçen hafta bir genç kadının tacize uğradığını ileri sürerek, “Geçen hafta genç bir kızı tuvalete giderken rahatsız ettiler, taciz ettiler. Kimse ilgilenmedi” dedi.
“Çoluk çocuk donarak ölecektik” diyen diğer depremzede ise gönüllüler sayesinde hayatta kaldıklarını vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üçüncü gün geldi, Rotary sivil toplum ekibi. Yeşil çadırları kurdular. Yeşil çadırları kurduktan sonra, insanlar arabalarda, ateş başında, olanları yerleştirmeye başladılar.”
“DONARAK ÖLECEKTİ”
Başka bir yurttaş da “Benim 1 yaşında torunum soğuktan donarak ölecekti, bunlar olmasaydı” diye ilk günlerdeki durumunu aktardı.
Ekmek ve Gül gönüllüsü, kendilerinin halka yardımcı olduğunu kaydederek, “Halkın üstü başı açıkta. Hiçbir şeyleri yok. Çocuk bezi, hasta bezi veriyorum. Devletin yapması gerekenleri ben yapıyorum. Benim çalışmama müdahale ediliyor” diye tepki gösterdi.
“Biz niye ölüme terk ediliyoruz” diye soran yurttaş ise hükümete tepkisini şöyle gösterdi:
“Hayatımızı neden daha çok zorlaştırıyorlar? Ne demek makinaları çekin? Zaten geldik, bir ay işlenmedi, çalıştırılmadı. Koymuşlar kilitleri durmuşlar. Bizi sivil toplum örgütü, kanatlarının altına almak zorunda değil. Ama nedir; ben, depremi yaşadıktan sonra sivil toplum kuruluşunun ne kadar önemli olduğunu bu çadırlara girdiğimde öğrendim. Ben sivil toplum örgütünün kanatları altındayım, benim hükümetim nerede? Ben, hükümetimin kanatları altında olmak istiyorum. Ben, Türkiye vatandaşıyım. Depremden çıktık, soğuktan öleceğiz.
“TACİZ EDİLİYORUZ”
Şimdi burada taciz ediliyoruz. Neden taciz ediliyoruz? Rotary ekibinden ayrı, yok orası ayrı diye ayrışıp yapılıyor. Yapılmaması lazım. Hepimiz Türkiye vatandaşıyız. Bizim hepimizin hakları var ve biz haklarımızı görmek istiyoruz. Biz, ikinci sınıf vatandaş değiliz.”
Yurttaş, parti ayrımı gözetmediklerini vurgulayarak, “Partiydi, neydi, şuydu, buydu; hiçbir şey umurumuzda değil. Biz, hayatta kalmaya çalışıyoruz” dedi.
“AFAD ÇADIRINDA NE YATAK VAR NE YORGAN”
Depremzede olmasına rağmen gönüllü olarak çalıştığını belirten yurttaş, “Hiçbir siyasi partiye üye değilim. Kimsenin de çıkarmasına izin vermeyeceğiz bu saatten sonra. Çünkü burada gönüllü olmasa hiç kimse yok. AFAD geldi, ‘Çadır kurduk’ dedi. Gelsin baksınlar çadırlara. Ne halde? İçinde ne bir şilte var ne bir yatak var ne bir yorgan var” diye tepki gösterdi.
Eşinin KOAH hastası olduğunu kaydeden yurttaş ise “Eşim kronik KOAH hastası. Kayınvalidem yanımda, 77 yaşında kalp hastası. 6 kişiye bir yatak verdiler. Gelinim hamile. Bu mu, siz söyleyin bana” diye sordu.
Hiçbir yöneticinin kendilerine yardım etmediğini ve gönüllüler sayesinde ayakta kaldıklarını vurgulayan yurttaş ise şunları kaydetti:
“Onlar bize sahip çıkmadıktan sonra biz de sahip çıkmayacağız artık. Bitti, çoluk çocuğumuz hep dışarıda. Astım hastasıyım, ciğerimde küçülme var. Ben katlanıyorum, torunlarımı göndermişim şehir dışına, çocuğumla burada kalayım. Niye? Şehrimi terk etmiyorum. Burası benim vatanım.”
“NASIL HELALLİK VERECEĞİM”
Yurttaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın helallik çağrısı için ise “Nasıl vereceğim” dedi.
“POLİS YIĞIYORLAR”
Kendilerine karşı önlem olarak spor salonunun önüne polis getirilmesine tepki gösteren yurttaş ise “Çek arkadaşım, bak, polis yığıyorlar. Hepimizi çadırdan çıkarmak için polis yığıyorlar. Depremzedeye görülen muamele burada, bakın” diye konuştu.
SUZAN ŞAHİN ARAYA GİRDİ VE SORUNU ÇÖZDÜ
Spor salonunda yaşanan sorunun çözümü için CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin araya girdi. Kaymakamlık yetkilileri ile görüşen Şahin, orta yolu buldu. Şimdi spor salonundaki eşyaları gönüllüler boşaltacak, ancak onlara çadır tahsis edilecek. Kaymakamlık ise depremzedeler için ayrıca spor salonuna çamaşır makinası ve yardım malzemeleri getirecek.