İstanbul'da Feminist Gece Yürüyüşü'nde kadınlara polis şiddeti: Gözaltılar var
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Taksim'de bir araya gelecek kadınlara karşı iktidar yine geniş güvenlik önlemleri aldı. Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar bariyerlerin önünde "Kadın, hayat, özgürlük" sloganları attı. Eylemin sonlandırıldığı sıralarda kadınlara polis şiddet uyguladı.
GERÇEK GÜNDEM /
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Türkiye’nin birçok kentinde kadınlar dayanışmalarını göstererek hakları için mücadeleye devam ettiklerini göstermek için bir araya geldi. İstanbul'da her yıl oldu gibi kadınlar yine Feminist Gece Yürüyüşü için Beyoğlu'nda bir araya geldi. Beyoğlu Kaymakanlığı yürüyüşü yasaklarken eylemin sonlandırıldığı sırada abluka altına alınan kadınlara polis biber gazı ile müdahale etti. Kadınlar polisler tarafından darp edilirken çok sayıda kişi gözaltına alındı.
İSTİKLAL CADDESİNE GİRİŞ KAPATILDI
Kadınların hak taleplerini dile getirdikleri eylemlere yönelik sert müdahalelerin bu yıl da gerçekleşmesinden endişe ediliyor. Polis, dün akşam saatlerinden itibaren Taksim ve İstiklal Caddesi çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Bugün sabah saatlerinden itibaren bölgedeki polis aracı sayısında görülen artış dikkat çekti. Saat 16.00 sıralarında Taksim Meydanı'na girişler ve çıkışlar siviller için tamamen kapatıldı. İstiklal Caddesi'nin ara sokaklarına giriş ve çıkışlar da polis bariyerleriyle kapatıldı. Taksim Meydanı saat 00.00’a kadar kapalı olacak.
İstanbul Valiliği'nin aldığı karar ile M2 Hacıosman - Yenikapı Metro Hattı Taksim çıkışı ile Şişhane İstasyonu'nun İstiklal caddesi çıkışı, Taksim-Kabataş Füniküler Hattı saat 14.00 itibariyle kapatıldı.
BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI FEMİNİST GECE YÜRÜYÜŞÜ'NÜ YASAKLADI
Öğle saatlerinde Beyoğlu Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada ise Feminist Gece Yürüyüşü'nün yasaklandığı duyuruldu.
Kaymakamlık açıklamasında; "Yapılması planlanan toplantının toplumsal duyarlılıklar nedeniyle toplumun bir kesiminde infial uyandırabileceği belirtilerek, toplantıyı gerçekleştirmek isteyen gruplar, kişiler ile diğer gruplar arasında sözlü, fiziksel ve provokatif amaçlı saldırıların olabileceği, toplumsal huzur ve barışın bozulabileceği"nin gerekçe gösterilmesi dikkat çekti.
KADINLAR POLİS ENGELİNE RAĞMEN İSTİKLAL CADDESİ'NE YÜRÜYOR
ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ AMA İSYANDAYIZ!
Üzgünüz, Öfkeliyiz!
Biz kadınlar; insan hayatının hiçe sayılmasını, devletin krizleri yönetme, sorumluluğunu yerine getirme konusundaki acizliğini ve bunun sonuçlarını çok iyi biliyoruz!
Bu iktidarı;
Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atmasından, 6284’e karşı saldırıların önünü açmasından, erkek şiddetini teşvik etmesinden tanıyoruz.
Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikâyete giden kadınları karakollardan evlere geri göndermesinden; mahkemelerde tecavüzcü ve katil erkekleri, erkeklik indirimleriyle affetmesinden; hayatına sahip çıkan kadınlara ağır cezalar vermesinden; nafaka hakkına saldırmasından; kürtajı engellemeye çalışmasından; kamu kreşlerini kapatıp çocuk bakımını özel sektöre ve yoksulları da cemaat ve tarikat kreşlerine mecbur bırakmasından; ev içindeki tüm iş yükünü kadınların sırtına yüklerken kadınları sermayeye ucuz iş gücü haline getirmesinden tanıyoruz.
Kadınları aileye hapseden, aile dışında var olmalarını kabul etmeyen politikalarından, LGBTİ+’ları hedefe koymasından, çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmaya çalışmasından tanıyoruz.
Diyanete sonsuz bütçe verip kreşleri kapatırken dini kurumlarda eğitimi teşvik edenler, bugün refakatsiz çocukları tarikatlara, dini kurumlara vermekte beis görmüyor.
Bu iktidarı, bu erkek-devleti her yıl 8 Mart’larda yüzlerce polisiyle, TOMA’sıyla, barikatıyla bizi, isyanımızı engellemeye çalışmasından biliyoruz.
Öfkeliyiz!
Yaşadığımız afetin sonuçlarının, kadınlar için katmanlı olduğunu biliyoruz; hayatı sürdürme, yeniden kurma yükünün, afet durumunda da kadınların üzerinde olduğunu, temel ihtiyaçlarının nasıl ikincilleştiğini görüyoruz ve depremin üzerinden daha 1 ay geçmişken kadınların hayatlarının daraldığına tanıklık ediyoruz.
Öfkeliyiz, yastayız. Ama isyandayız!
Tüm bu yaşananlar, bizlere bir kez daha feminist mücadelenin ve dayanışmamızın; şiddetin, adaletsizliğin ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya kurmanın tek yolu olduğunu gösterdi. Başka bir dünya kurma talebimizin haklılığını bir kez daha gösterdi.
Her yıl olduğu gibi burada el ele, yan yana bir aradayız; erkek devlete, homofobiye, transfobiye, ırkçılığa, emek sömürüsüne, patriyarkal kapitalizmin yıkımına karşı buradayız. Sırtımızı ranta değil birbirimize yaslayarak, erkek egemen sistemin yarattığı her türlü şiddete karşı birlikte isyan ederek, dayanışarak, direnerek ve yaşamlarımızı adaletten, eşitlikten yana kurmak için buradayız.
Mücadelemizden, hayatlarımızdan, birbirimizden, feminist bir dünya kurma tahayyülümüzden vazgeçmiyoruz.
Öfkeliyiz, yastayız, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz.
Patriyarkal Kapitalist Yıkıma Karşı Feminist İsyandayız!