Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan '6284' Seferberliği

Kadına yönelik şiddete karşı 6284 sayılı yasanın uygulanmadığına dikkat çeken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, yasanın uygulanması için seferberlik başlattı. Düzenlenen basın toplantısının açılışını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Biz her gün yasaların ve uluslararası sözleşmelerin uygulanması için mücadele ederken bizzat iktidar eliyle şiddetin normalleştirildiğine tanık oluyoruz” sözleriyle yaptı.

Fidan Ataselim sözlerine şöyle devam etti:

“Aile odaklı politikalara devam edildiği sürece kadın cinayetleri artacak diye iktidarı uyarmıştık. Artık sadece kadınlar değil, kadınların yanında çocukların da öldürüldüğüne şahit oluyoruz. Aile odaklı politikalara devam edildiği, Anayasa hiçe sayıldığı sürece kadınların eşit ve özgür yaşamasını bekleyemeyiz.”

‘NARİN’İN KÖYÜNDE HERKES SESSİZ KALMADI’

Fidan Ataselim konuşmasında, Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran’a “Bildiğiniz gibi Küçük Narin 19 gün sonra bulundu. Yetkililer sorumluluğunu yerine getirmediği için maalesef bugün aramızda değil. Ortada karamsar bir tablo var gibi gözükse de umut olan şey şudur: Narin’in köyünde herkes sessiz kalmadı. Orada bir kadın ‘gidin yalan konuşun’ diye seslendi. İşte umudumuz o kadının sesinde ve itirazındadır” şeklinde yer verdi.

6284 SAYILI KANUN NEDİR?

Fidan Ataselim, 6284 sayılı kanunu şöyle ifade etti:

“Bu kanun; önleme, koruma, kovuşturma, politika cezasızlığı ortadan kaldırma, kadınları güçlendirme gibi bütünsel politikalar geliştirme mantığına ve yaklaşımına sahiptir. Bir kadın şiddete uğradığında ya da şiddete uğrama tehlikesi altında olduğunda sizin korunmanızı sağlar bu kanun. Uzaklaştırılma kararı, sığınaklara yerleştirilme, elektronik kelepçe, zorlama hapis kararı gibi çok kapsamlı haklar barındırır. ‘6284 var, uygulamak zorundasınız’ diye yetkililerin kapısına dayandığımızda o kapıların açıldığını görüyoruz. O nedenle 6284 anahtarımızdır diyoruz.”

‘KADIN HAKLARINI GRİLEŞTİRMEYİN’

Ataselim, ‘kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans’ politikası için şu sözleri söyledi:

“İktidarın sıklıkla dile getirdiği ‘kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans’ aile odaklı politikalar uygulayarak hayata geçirilemez. Bu net bir siyasi irade meselesidir. Siyah beyaz kadar ayrım nettir. Kadınların haklarını grileştirmeyin, muğlaklaştırmayın. Eşit yurttaşlık hakkımızı kabul etmek zorundasınız. Ellerimizde bugün Narin’in gülen yüzünün olduğu dövizler var. Narin bugün hayatta olabilirdi. Bakanlıklar, siyasi iktidar ne yaptı? Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmedi. Başka Narin’ler olmasın diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu son olsun demekten usanmayacağız.”

Ataselim’in ardından Genç Feministler Federasyonu temsilcisi Güneş Akşahin söz aldı. Akşahin, Narin Güran cinayeti için şöyle dedi:

“19 gündür ‘Narin nerede?’ diye buradaki herkesle birlikte sorduk. Konu mücadele edenlere gelince çok profesyonel davranan yetkililer esas suçluları bulmaya gelince neden profesyonel davranmıyor? Yakınları Narin’in tabutuna bir gelinlik koydu. Narin’in gelin olamadığına değil küçücük yaşta hayatının çalınmış olmasına üzülseydiniz. Bizim bu tabutun üstündeki gelinlikle bir derdimiz var. O gelinliği oradan söküp atacak olan da bir eşitlik ve özgürlük mücadelemiz var.”

‘TÜM BU YAŞANANLAR AKP’NİN SONUCU’

Akşahin, “Tüm bu yaşananlar AKP’nin kadın düşmanı politikalarının sonucu. AKP’nin kutsal aile vizyonunun sonucu budur: Ağustos ayında 6 kadın babaları tarafından öldürüldü. Görülüyor ki onlar için kutsal olan çocukların ve kadınların yaşamı değil, onlar için kutsal olan yalnızca erkeklik. Buradan Mahinur Göktaş’a sesleniyorum: bizim hayatımız, bizim kararlarımız o ailelerdeki erkeklerden daha mı değersiz?” diyerek AKP’yi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’ı hedef aldı.

Güneş Akşahin, sözlerine “Son olarak genç kadınlara seslenmek isterim: Şiddet karşısında kadınlar yalnız değil diyerek bu seferberliği başlatıyoruz. Bu sesi üniversitelerde de büyüteceğiz. Gelin birlikte mücadele edelim. Bizi saran aile tahakkümünden hep birlikte kurtulalım” şeklinde son verdi.

Basın toplantısı dost kişi ve kurum temsilcilerinin aldığı sözler ile devam etti:

Ceylan Ertem: Bundan 10 yıl sonra böyle bir buluşmada değil, kutlamalarda yer alalım isterim. Yaşarken güzel günleri görmeyi umut ediyorum. O nedenle mücadele etmeyi ve hesap sormayı bırakamayız.

Tuluhan Tekelioğlu: Biz kadınlar cesaretle sırt sırta, omuz omuza verirsek her şeyi yapabiliriz. Gelin birlikte 6284’ü etkin bir şekilde uygulatmak için harekete geçelim. Eminim ki hep birlikte kadınların ve kız çocuklarının öldürülmesine engel olacağız.

Seray Şahiner: Narin’in tabutunun üstüne koyulan gelinliği gördüğümde de aklıma kızının ölümü ardından gelinliğini yakan Hatice teyze geldi. Bizim Hatice teyzenin gelinliği yakan öfkesine ihtiyacımız var.

CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yaptığı seferberlik çağrısının zamanlamasını çok doğru buluyorum. Yasayı onların uygulamasını beklemeyeceğiz. Biz yazdık biz uygulatacağız diyoruz. Dayanışmayı arttıracağız. Bu karanlık düzeni birlikte ortadan kaldıracağız.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça: Biz Kürt kadın özgürlük hareketi olarak Narin’i öldüren erkekliğin karşısında mücadele eden bir hareketiz. İktidar ise sosyolojik bir hamle olarak başka bir hareketi, Hizbullah’ı karşımıza çıkarıyor. İşte o yapı Narin’in cenaze töreninde en ön saftaydı. Kutsal aile değişene dönüşene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Özgürlüğümüzden başka kaybedecek hiçbir şey yok.

Alevi Bektaşi Federasyonu Kadın Meclisi adına Sevim Yalıncakoğlu: Aleviler olarak hak mücadelesi verirken mücadeleyi eşit yurttaşlık üzerine kuruyoruz. Bu aynı zamanda bir kadın mücadelesini de içeriyor. Tek başına Aleviler için mücadele etmiyoruz. Bu ülkenin laik demokratik bir hukuk devleti olması için de mücadele ediyoruz.

EHP parti sözcüsü Özge Akman: 6284’ün uygulanması için ‘biz uygulatacağız’ diyen bir kadın hareketi varsa bu iktidara artık söz hakkı düşmez. Biz yazdık, biz peşindeyiz. Kadın hareketi olarak bütünsel bir mücadeleyle bu gidişatı durduracağız.

Basın toplantısı, ilerleyen günlerde çeşitli illerde Kadın Meclisleri’nin çağrısıyla toplantıların yapılacağı belirtilerek son buldu.