17 katlı binada 12 kişi ölmüştü: Müteahhitten 'sağlam olduğunun göstergesi' savunması
İskenderun'da, 17 katlı MGC Tower'da 12 kişi öldü. İlk duruşmada binanın rüzgarda bile sallandığı söylenince müteahhit Muhammed Coşkun Gökkan şöyle, "Sallanması sağlam olduğunun göstergesidir" dedi.
Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin ardından İskenderun'da 3 yıllık olan 17 katlı MGC Tower da yıkıldı. 12 kişi enkaz altında öldü. Deprem Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmanın ardından MGC Tower’ın inşasında görev alan 13 kişi hakkında iddianame düzenlendi.
İddianameyi kabul eden İskenderun Adliyesi 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün davanın ilk duruşması görüldü. Saat 10.20’de kimlik tespitiyle başlayan davada bina yapımında zemin iyileştirme ustası olarak çalışan Abdülhamit Bostancı yaptığı savunmada, MGC inşaatın talimatlarıyla hareket ettiğini, yaklaşık 20 gün çalıştığını söyledi.
Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre; Mimar Hatice Sezer, inşaat tamamlanmadan önce istifa ettiğini belirtti. Yıkılan binanın jeofizik etüt müellifi olan Mehmet İnce “İşim sismik ölçü yapmaktı. Hazırladığım raporu belediye yetkililerine ve Hatay Yükseliş Yapı Denetim Limited Şirketi'ne verdim" dedi.
‘PROJEYE AYKIRI İŞLEMLERİ BELEDİYEYE BİLDİRDİK’
Hatay Yükseliş Yapı Denetim Limited Şirketi yetkilisi Sakin Karaömer savunmasında, “İnşaat devam ederken mimari projeye aykırı işlemleri tespit ettik. Bu durumu görünce sözleşmeyi tek taraflı feshettik. Bu aykırı işlemleri de belediyeye bildirdik” diye konuştu.
MGC Tower'ın projesini hazırlayan Meltem Yılanoğlu, "Binaya başlanmadan projeyi belediyeye teslim ettik. Bu aşamada sorumluluğum bitti. Binanın projeye uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etme sorumluluğum yok" ifadelerini kullandı.
'İDARE SORUMLU, YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLANSIN'
Yıkılan binada yakınlarını kaybedenlerin avukatlarından Bülent Akbay, sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti. Sıvılaşmış bir zemin için binanın çok yüksek olduğunu, idarenin kusurlu ve sorumlu olduğunu, binayı yapanların sorumluluklarını yerine getirmediklerini ve yalnızca para alışverişinde bulunduklarını belirten Bülent Akbay, iddiaların aksine binanın 2007 yönetmeliğine de uymadığını söyledi. Akbay tutuklama kararının yanı sıra suç vasfının bilinçli taksirden kasta değiştirilmesini ve yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi.
'RÜZGARDA SALLANMASI SAĞLAM OLMASININ GÖSTERGESİ'
MGC Tower'ta yaşayanlar, "Bina deprem öncesinde de rüzgarda sallanıyordu. Binanın enkazı tuz buz oldu" derken, müteahhit Muhammed Coşkun Gökkan ise, "Bina yapımında kullanılan malzemeler yeterli kalitedeydi. Binanın sallanması sağlam olduğunun göstergesidir" diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, delillerin toplatılması için süre verdi. Adli kontrol hükümlerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, yıkılan bina için keşif yapılmasına karar verdi. Mahkeme duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi.
“BEN SANIK GÖRMEDİM, 3 MAYMUN GÖRDÜM”
6 Şubat depremlerinde MCG Tower’ın yıkılması sonucu anne ve babasını kaybeden müzisyen Süheyl Sümbültepe duruşma sonrası Gerçek Gündem’den Melisa Gülbaş'a dava sürecine ilişkin açıklama yaptı.
Sümbültepe, “Bugün duruşma sanıkların dinlenmesiyle başladı ama ben sanık filan görmedim. Ben 3 maymun gördüm. Sürekli suçu birbirine atan, hiçbir şeyden haberi olmayan, yapı denetimin statik projeciye, projecinin müteahhite, müteahhitin zemine suç attığı bir sobeleme izledik. Ancak bulgularımız çok net olduğu için bulgularımızın ve onların söyleyemediği sözler üzerine daha da çileden çıktık. Size annenizin, babanızın adını sorsam bilmiyorum demeniz gibi bir şey” dedi.
“BİNA BAŞTAN SONA YANLIŞ YAPILMIŞ”
Binanın baştan sona yanlış yapıldığını ifade eden Sümbültepe, “Statik projeyi ve kaba inşaatı kurtarmak için böyle bir uygulama yapılıp buranın üstü örtülerek insanlar ölüme mahkum edildi. Bina yanlış yapılmış ve bu yanlışa rağmen binayı yapmaya devam ettiler” diye konuştu.
“DENİZ MANZARASI BOZULMASIN DİYE KİRİŞLER YAPILMADI”
Binanın denize bakan kısmında manzaranın bozulmaması için kirişlerin yapılmadığını söyleyen Sümbültepe, binanın yıkılma sebebinin tamamen üst yapıyla ilgili olduğunu ifade etti:
“İskenderun sahilde hepimizin toplanıp bir tane bile ev alamayacağı bir yerde alenen bu usulsüzlükler yapıldı. Yüzde 40’tan itibaren bina kaçak yapılıyor. Binanın 10 metre ilerisinde vergi dairesi var, Ramada Otel var. Herkes suçu zemin altına atıyor çünkü suçu zemin altına attıklarında bu tespit edilemeyecek. İskenderun’daki bilirkişilerle beraber zemin altıyla ilgili sahte bir hukuk raporu çıkarıyorlar. Binanın projesine baktığınız zaman yıkılmasının nedeninin üst yapıyla ilgili bir durumdan dolayı olduğu anlıyorsunuz. Zeminde herhangi bir çökme, batma, sıvılaşma yok. Böyle bir binada zemine suç atılarak insanlar tutukluluğundan kaçmaya çalışıyorlar ve bunu başarıyorlar. Biz de bunu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.”
“EN AĞIR CEZAYI ALACAK ŞEKİLDE YARGILANMALARINI TALEP EDİYORUZ”
Sümbültepe, davadan en ağır cezanın çıkmasını ve suçluların tutuklu yargılanmasını beklediğini söyledi:
“14 kişiyi öldürdükleri için en ağır cezayı almalarını istiyoruz. Yapı denetim ve statik proje mühendisi Mehmet Yılmazlar ve inşaatın müteahhitti Muhammet Coşkun Gökkan’ın tutuklanmasını, en ağır cezayı alacak şekilde yargılanmalarını talep ediyoruz. Ayrıca İTÜ, ODTÜ, İstanbul Üniversitesi’nden yeni bir heyetin bu binayı tekrar incelemesini istiyoruz.”