Kamu emekçilerine yapılan zamma bir tepki de Tüm Yerel Sen'den geldi: 'Yoksulluğu kabul etmiyoruz'
Kamu çalışanlarına ve emeklilerine yapılan zammın ardından kamuoyundan tepkiler yükseldi. Bir tepki de TÜM YEREL SEN'den geldi. Açıklamada, 'Kamu emekçileri yoksulluğu kabul etmiyor' denildi.
Kamu Görevlileri Hakem Heyeti, 7. Dönem Topu Sözleşme'de uzlaşmazlıkla sonuçlanan oransal zam ve genele ilişkin maddelere ilişkin kararını verdi.
Buna göre; Kamu Görevlileri Hakem Heyeti kararı doğrultusunda kamu görevlilerine 2024 yılı için yüzde 15+10, 2025 yılı için yüzde 6+5 artış yapılacak. Böylece, 17 Ağustos’taki son görüşmede hükümetin verdiği 2024 için yüzde 15+10, 2025 için ise yüzde 6+5 zam teklifi onaylanmış oldu.
Zam kararının ardından, kamu emekçileri ve emeklilerden büyük tepki gelirken bir tepki de Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası’ndan (TÜM YEREL SEN) da bir açıklama geldi.
Memur ve memur emeklileri için açıklanan zammın, kamu çalışanlarını açlık ve sefalet politikalarına teslim ettiğine dikkat çekilen açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi:
"2024 ve 2025 yılları için kamu çalışanlarının 7. Dönem toplu sözleşme süreci Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun bugün yapılan son toplantısında aldığı kararla sona erdi. Kamu çalışanlarına yine yoksulluk düştü.
Yıllardır sürdürülen orta oyunu yine aynı sonla bitirildi. Yandaş sendika, yaşanan ağır ekonomik ve toplumsal kriz sürecine rağmen yaşanan gerçek enflasyonunun altında kalan kendi teklifinin yarısını bile kabul ettiremedi. Kamu çalışanlarını açlık ve sefalet politikalarına teslim etti.
Kamu çalışanlarının talepleri ve yaşanan krize karşı maaş artışı tekliflerine ilişkin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun bağımsız olmadığını, yine göstererek yine bizi şaşırtmadı. Hükümetin toplu sözleşme sürecindeki son teklifini aynen kabul ederek, milyonlarca memur ve memur emeklisinin 2024 ve 2025 yılları için maaş zammını belirledi. Memurlara 2024 için ilk altı ay yüzde 15, ikinci altı ay yüzde 10; 2025 için de yüzde 6+5 zam yapılması kararlaştırıldı. Özellikle, hükümet temsilcilerinin ağırlıkta olduğu bir Hakem Kurulu’nun kararına dayanan bu sistem çökmüştür. Çünkü Merkez Bankası’nın dahi 2024 yılı için enflasyon tahmininin % 33 olduğu bir ortamda gerçekten kamu emekçilerinin yaşadığı çaresizliği çözmek yerine bu yönde bir karar alınması, siyasi iktidarın krizin faturasını emekçilere yıkacağını ve emekçileri yoksullaştırmaya devam edeceğini göstermektedir.
Özellikle, toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde ve görüşmeler sırasında kamu çalışanlarının kira yardımı, aile yardımı ve diğer sosyal haklarıyla ilgili taleplerini dahi önemsemeyen Memur-Sen, yandaşlığının gereğini yerine getirerek bir orta oyunuyla bu sonucu kamu emekçilerine kabul ettirmeyi hedeflemektedir. Toplu sözleşme sürecinde hükümetin teklifine karşı sözde basın açıklamalarıyla “asla kabul edilemez” buldukları durum Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararıyla kabul edilmiş olacak ve kesin karar olduğundan “günahlarından sıyrılmış” olacaklar. Kamu çalışanları bu ortaoyununu kabul etmiyor, etmeyecek.
Gerçek enflasyonun üç haneli rakamlarda olduğu, kamu emekçilerinin kira ve barınma sorunun had safhaya ulaştığı böyle bir kriz ortamında kamu emekçilerine dayatılan bu rakamlar, yaratılan bu sözde toplu sözleşme sisteminin sonucudur.
Uluslararası sözleşmelere ve Anayasaya göre var olan grev hakkının olmadığı, kamu emekçilerinin yandaş konfederasyon temsilcilerinin emekçilerin yerine hükümetin çıkarlarını savunduğu ve orta oyunun sonunda Hakem Kurulu gibi hükümet temsilcilerinin sayısal üstünlüğüne dayanan bu sistemin değiştirilmesi şarttır. Özgür ve bağımsız toplu sözleşme sürecinin var olduğu, grev hakkının kullanılabileceği bir sistem yaratmak ve bu ortaoyununa son vermek için konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve sendikamız Tüm Yerel-Sen canla başla mücadele etmeye devam edecektir. Bu çerçevede bütün belediye çalışanlarını bu sistemi değiştirmeye, hak kayıplarına karşı sendikamız çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz."