Kamu mühendisleri eylem yaptı: Açlık sınırının neredeyse yarısı kadar maaş alıyorum
Özlük haklarının iyileştirilmesi için dün Ankara’da eylem yapan kamu mühendisleri, yaşadıkları sıkıntıları ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
Kamu Mühendisleri Platformu, dün Ankara Ulus Meydanı’nda kamu mühendislerinin mali ve özlük haklarındaki kayıpları ve taleplerini dile getirmek üzere bir araya geldi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen kamuda çalışan mühendisler, yaptıkları basın açıklamasıyla taleplerini dile getirdi. Eyleme katılan mühendisler yaşadıkları sıkıntıları ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
TUNCAY CENGİZ: YILLARDIR SÜREGELEN VE GÖRMEZDEN GELİNEN MÜHENDİS ARKADAŞLARIMIZIN HAKLARININ TESLİM EDİLMESİNİ İSTİYORUZ
Savunma Güvenlik ve Destek Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Tuncay Cengiz, kamu mühendislerinin yoksulluk sınırı altında maaş aldıklarını belirterek, “Yaşadığımız depremde mühendislik hizmetinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Dolayısıyla mühendislerimizin ülkenin gelişmesinde çok ciddi şekilde desteği olan mühendis arkadaşlarımızın mali haklarının eskiden olduğu gibi eş değer olan mesleklerle yakın konuma getirilmesi lazım” diye konuştu. Cengiz, ek gösterge ve tazminat yansıtma oranlarının arttırılması gerektiğini de ekleyerek, “Başka bir beklentimiz, emekli olduklarında maaşları çok düşüyor. Bu amaçla da mühendis emeklilerimiz için 5434 sayılı kanun ve 5510 sayılı kanuna eklenecek ek 85’inci madde çerçevesinde 15 puanlık bir memur maaşları sayısıyla çarpılarak bulunacak rakamın emekli olan mühendis arkadaşlarımıza da verilmesini istiyoruz. Yıllardır süregelen ve görmezden gelinen mühendis arkadaşlarımızın haklarının teslim edilmesini istiyoruz” dedi.
AYHAN ÇİVİ: MÜHENDİSLİK İTİBARININ MALİ VE SOSYAL HAKLAR İLE İADESİNİ İSTİYORUZ
Mühendislik mesleğinin 657 sayılı kanunun kapsamına girdiğini ve bu durumun mühendislerin haklarını kısıtladığını vurgulayan HAKSEN Konfederasyonu Genel Başkanı Ayhan Çivi, mühendislik meslek kanunu çıkarılması gerektiğini belirtti. Çivi, “Mühendislik itibarının mali ve sosyal haklar ile iadesini istiyoruz” dedi.
BASK BAŞKANI ÖĞRETİCİ: MÜHENDİSLERİN ALDIĞI ÜCRET YOKSULLUK SINIRININ YARISINDAN BİRAZ FAZLADIR
BASK Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici ise alım gücünün düştüğüne dikkat çekerek, “Bugün ülkemizde yoksulluk sınırı 31 bin liranın üzerindeyken, mühendislerimizin aldığı ücret ne yazık ki 18 bin lira. Yani yoksulluk sınırının yarısından biraz fazladır. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Mühendislerimizin alım gücünün kesinlikle yükseltilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
ALİ GÖREN: GELECEĞE DAİR UMUTLARIMIZ YOK
Mühendis Ali Gören ise geçmiş yıllarda kamu mühendislerinin yoksulluk sınırıyla hemen hemen aynı maaşı aldıklarını fakat Koronavirüs salgınından sonra aldıkları maaş ile yoksulluk sınırı arasındaki farkın açıldığını söyledi. Elindeki pankartta yer alan tabloları gösteren Gören, “Ankara’da orta düzey bir konut için 3 milyon liralık kredi çektiğimizde, bu Ziraat Bankası’nın hesaplama tablosu, aylık 49,2 bin lira ödeme var. Şimdi biz 18 bin lira maaş ile bunu nasıl ödeyeceğiz? Yani imkânsız bir şey. Bize iyileştirme yapılması gerekiyor” dedi. Evli olduğunu ve eşinin de mühendis olduğunu belirten Gören, “Geleceğe dair umutlarımız yok. 3 sene önceye kadar hayal kurabiliyordum. Nedir bu hayalim? Karı koca mühendis olarak diyordum ki, bir ev alayım, 10 sene içinde bir ev. En azından eşime ve bana bir araba alayım diyordum. Ama onu alamıyoruz bırakın, şu anda hayalini bile kuramıyoruz” ifadelerini kullandı.
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde endüstri mühendisi olan Bilge Keskin ise, “Mevkidaşlarımız ve mühendisler arasında çok büyük makas açıldı. Kamu mühendisleri olarak itibarımızı ve özlük haklarımızı geri istiyoruz. Tüm devlet büyüklerimizden, tüm siyasi liderlerimizden bizim yanımızda olmalarını talep ediyoruz” diye konuştu.
Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde çalışan Ayfen Ülüfen ise 32 yıldır mühendis olduğunu belirterek, özlük haklarında kayba uğradıklarını dile getirdi. Ülügen, “Aynı odada oturduğumuz memurla bile neredeyse eşit maaş alıyoruz. Yani, sorumluluklarımızın çok fazla olmasına rağmen aldığımız ücret onlarınkinin altında. 3600 ek gösterge 4200’e çıkarıldı ancak bunun maaşımıza hiçbir yansımasını görmedik. Oysa 6400 ek gösterge olmamız gerekiyordu. Bunları savunmak için bu alandayız” diye konuştu.
KÜBRA YILMAZ: DEVLETİMİZ ARTIK BİZİM YANIMIZDA OLDUĞUNU HİSSETTİRMELİ
Sağlık Bakanlığı’nda endüstri mühendisi olarak çalıştığını belirten Kübra Yılmaz ise şöyle konuştu:
“Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin biricik evlatlarıyız. Zor bir eğitimden geçtik ve devletimizin her türlü yanındayız. Ama artık devletimiz de artık bizim yanımızda olduğunu hissettirmeli. Bu ekonomik koşullarda, iki çocuğum var ve gelecek sıkıntısı çekiyorum, ikisi de kreşe gidiyor. Bu zamana kadar mühendisin sesi duyulmadı, çünkü biz hep yetindik. Fakat bundan sonra duymaya devam edecekler. Bu hükümetlerle alakalı bir şey değil. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin mühendisleriyiz be öyle olmaya devam edeceğiz. Ana sütü gibi helal olan hakkımızı istiyoruz.”
Denizli’den gelen ve 34 yıldır çalışan bir mühendis ise “Kamuda kariyer meslek olarak tanımlanan diğer meslekler gibi ek iyileştirmeler talep ediyoruz devlet yetkililerinden. Taşeron işçi olarak çalışırken üzüldüğümüz arkadaşlarımız işçi olarak kadroya geçtiler. Şimdi alacakları zamlarla bir kamu mühendisinden, 34 yıllık bir kamu mühendisinden fazla maaş alıyor hâle geldiler. Bu pek kabul edilebilir bir şey değil. Haklı taleplerimiz için buradaydık” ifadelerini kullandı.