Kazı başkanı açıkladı: Heykel kırıldı mı, sansürlendi mi?
Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Necmi Karul, 'sansürlendi' iddiasıyla gündeme gelen heykelle ilgili, "Heykelin parçası fallus kırık olarak bulundu. İlk ayağa kaldırıldığında monte edilmemişti" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı kazı çalışmalarının sürdüğü Urfa'daki Göbeklitepe ve Karahantepe'de yeni buluntuların gün yüzüne çıkarıldığını, Göbeklitepe'de kireç taşından yapılmış ve gerçek boyutlu bir yaban domuzu heykeli ile Karahantepe'de de 2,3 metre yüksekliğinde insan heykeli bulunduğunu açıklamıştı.
Karahantepe'de bulunan insan heykelinin ana akım medya tarafından sansürlenerek yayınlandığı iddia edildi. Bunun üzerine "heykel kırıldı mı yoksa sansürlendi mi?" tartışmaları başladı. İddialarla ilgili Cumhuriyet'e konuşan Göbeklitepe ve Karahantepe’nin kazı başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, kırılmanın söz konusu olmadığını, heykelin parçalar halinde bulunduğunu söyledi.
Karul, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar heykellerin bulunma anında fotoğraflandığı arşivlerde yer alan fotoğraflara bakarsanız, neolitik dönemde de tek parça halinde bulunan bir heykele rastlayamazsınız. Heykeller burunları yüzde 99 oranında kırık ve birkaç örnek dışında fallusu üzerinde olan kırılmamış heykel yok. Hemen hemen hepsinin uzuvları kırılmış durumda. Bu heykeller burun, çenesi ve fallusu olmayacak şekilde üç parça halinde bulundu. Daha sonra üç parça birleştirildi o zaman daha yerinden kaldırıldığında fallus yerinde yoktu. İkinci parça henüz yoktu, bulunmamıştı. Buluntuları tonlarca taşın içinden bulmanız gerekiyor. Bu taşları bile tek tek kontrol ediyoruz ve buluntuya ait bir parça olabilir diye topluyoruz. Buluntuya ait bulunan parçaları yerine monte ediyoruz. Bu heykelin parçası fallus kırık olarak bulundu. İlk ayağa kaldırıldığında monte edilmemişti. Aynı günün sonunda bulundu ve daha sonra yerine yerleştirildi. Karahan Tepe’nin yirmi metre ötesindeki bina içerisinde 11 tane 2 metre yükseklikte fallus olan heykel tehşir ediliyor. Taştepeler kapsamında önceki yıl bulunan kabartmada oturur vaziyette fallusunu tutan erkek heykel var. Bu heykel herkesin tüm ziyaretçilerin görebildiği bir yerde sergileniyor. Bilimin özellikle arkeolojinin içerisinde bilim insanları tarafından sansürün yeri olamaz. Bu projede çalışan bizler herhangi bir kurumdan bir telkin almadık. Tartışmalar yersiz ve önemli gelişmeleri gölgeleyemez sıradan bir tartışma."