Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan’a 'Teğmen' Cevabı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kııçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teğmenlere ilişkin açıklamasına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kılıçdaroğlu, "Darbe paranoyası yaparak milleti korkutmayı ve kutuplaştırmayı bırak! Senin ve zihniyetinin, zaten Atatürk’ü, Cumhuriyeti ve milletimizi sevmediğini biliyoruz. En ufak olayda darbe çığırtkanlığı yapmak, darbecilerin en büyük özelliğidir..." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine sonrası yaptığı açıklamada ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atan teğmenler üzerinden muhalefeti hedef alarak “Sınır ötesi ve okyanus ötesindekilerle ittifak yapıp, iktidar hayali kuranlar bugün Gazi Mustafa Kemal üzerinden millete ayar vermeye kalkıyorlar” ifadelerini kullandı. Erdoğan'a cevap CHP'nin bir önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
Kılıçdaroğlu'un paylaşımı şu şekilde:
"Darbe paranoyası yaparak milleti korkutmayı ve kutuplaştırmayı bırak! Senin ve zihniyetinin, zaten Atatürk’ü, Cumhuriyeti ve milletimizi sevmediğini biliyoruz. En ufak olayda darbe çığırtkanlığı yapmak, darbecilerin en büyük özelliğidir...
Darbe yapılan ülkelerde:
- Darbe rejimi inşa edilir, tek adam yönetimi devralır.
- Adalet yok edilir; gazeteciler, öğrenciler, akademisyenler, siyasiler ve muhalifler darbecilerin zindanlarında tutsak olur.
- Liyakata göre değil, yalakalığa göre atama yapıldığı için ekonomi batar.
- Akrabalar, çocuklar ve damatlar yüksek görevlere getirilir, Karun kadar zengin edilir.
- Devlet kurumlarına güven azalır; halk korkuya sevk edilir.
- Tarım biter; memur, emekli ve emekçi perişan olur.
- Saraylar inşa edilir; uçaklar, yatlar ve katlar alınır, halk fakirlik içinde çırpınır.
Yukarıdaki manzaraya bir bak, sana tanıdık geliyor mu? Genç teğmenlerin Atatürk’e ve milletin değerlerine ettiği yeminden darbe çıkmaz! Aynı yemin, senin ettiğin metinde de var ama o değerler senin umurunda olmadığı için uymuyorsun. Sen 20 Temmuz’da sivil darbe yaptın. Yürü bre Hızır Paşa, senin de çarkın kırılır elbet…"