Nagehan Alçı'dan aylar sonra gelen ROK itirafı: Hayatımın en büyük pişmanlığı, evliliğim boyunca maruz kaldığım şiddet...
Rasim Ozan Kütahyalı ile 13 yıllık evliliklerini geçtiğimiz yılın ekim ayında sonlandıran Nagehan Alçı, neden boşandıklarıyla ilgili itirafta bulundu.
Gazeteci Nagehan Alçı ile gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, 13 yıllık evliliklerini geçtiğimiz yılın ekim ayında sonlandırmıştı.
İstanbul Aile Mahkemesi'nde görülen duruşma sonunda tek celsede boşanan çift, birlikte poz da vermişti.
Mahkeme çıkışı basın mensuplarının 'Boşandınız mı?’ şeklindeki sorularına cevap veren Alçı, "Gerekenleri söyledik teşekkür ediyorum. Anlaşmalı, dostça, güzel bir şekilde bitirdik" şeklinde konuşmuştu.
Boşanmaları sonrası iki taraf da sessizliğini korurken Alçı, Adem Metan'ın Youtube kanalı için hazırladığı "Peki Sonra?" programda ROK ile olan evliliklerine ilişkin "Bu çok zor bir soru. Şikayet etmek istemiyorum, bana çok şey kattı ama beni yordu da. Birbirimize daha benzeyen insanlar olsaydık, hayat daha kolay olurdu" ifadelerini kullanmıştı.
Nagehan Alçı, geçtiğimiz dakikalarda aylar sonra gelen bir itirafta bulundu.
X hesabından paylaşım yapan Alçı, uzun süre psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünün altını çizerek şunları söyledi:
"1)Hayatımın en büyük pişmanlığı. Klavyenin başındaki en zor dakikalarım bunlar. Yıllardır kendime itiraf edemediğim, içimde biriktirdiğim bazı gerçeklerden bahsetme vakti geldi… İnsan bazen hayatla tuhaf mücadele yöntemleri buluyor. Çeşit çeşit savunma mekanizmaları icat ediyor.
2) Başkaları için avaz avaz bağırırken kendi için hep susuyor, içine atıyor. Ben uzun, çok uzun yıllardır tahayyül edemeyeceğiniz boyutlarda psikolojik, fiziksel ve ekonomik bir şiddet sarmalının içinde yaşadım.
3)Evliliğim boyunca maruz kaldığım şiddet ve korkunç boyutlardaki manipülasyonun üzerini çocuklarıma bu hikâyeyi miras bırakmayayım, böyle bir şeyle anılmasınlar, kendi mağduriyetim işimin önüne geçmesin, diyerek örttüm.
4)En büyük pişmanlığım onca zaman yaşadıklarım sanki kendi kusurummuş gibi susmuş olmamdır. Uğradığım şiddetle kendi kendime baş etmeye çalıştım. Yıllarca bunları-kendi şahit oldukları hariç- ailemle dahi paylaşmadım. Bunun yalnızca iki istisnası var…
5) Kardeşim Lalehan Gülle ve avukatım Gözde Egemen. İkisi de her şeye şahit… Yıllarca korkudan boşanmaya cesaret edemedim. Korunmak için kapıya polis çağırdığımı, geldiklerinde haberlere konu oluruz çocuklar kötü etkilenir diye vazgeçip geri gönderdiğimi bilirim.
6)Şimdi açıp çekmecelere bakıyorum, Gözde ile hazırladığımız 2019 tarihli boşanma dilekçeleri var…Hiçbirini işleme koyamamışım…
7) Nihayet geçen yıl cesaretimi toplayıp sırf bu şiddet ve işkenceden kurtulmak için dava açtım fakat yine tehdit edilerek bana dayatılan boşanma şartlarını kabul ettim. Ancak boşanmakla da şiddetten kurtulamadım sevgili hemcinslerim…
8)Her gün hakarete ve iftiraya uğramaktan, tehdit edilmekten kurtulamadım. Ama artık susmayacağım. Gerekli hukuki süreçleri başlatıyorum. Hukuka ve adalete güvenim tam. Şayet benimle empati kuran kadınlar varsa, onlara diyorum ki sizi çok iyi anlıyorum ama lütfen susmayın!
9)Sustukça şiddet devam ediyor. Boşansanız da ediyor.
10) Sizi kendi malı, yönetebileceği bir kukla gibi gören, aşağılayarak özgüveninizi ayaklar altına alan, size el kaldıran, yıllarca biriktirdiğiniz emeklerinizi sömüren, çalışmalarınız karşılığı kazandığınız tüm kazancınızı elinizden alan erkeklere karşı sesinizi yükseltin.
11)Yükseltelim… Dur diyelim. Yeter diyelim… Yeter!"