Hablemitoğlu davası karanlığı: Bir çapraz sorgu, bir itiraf, bir savcı ve bir dava dilekçesi
Necip Hablemitoğlu’na, Ankara’daki evinin önünde 18 Aralık 2002’de düzenlenen suikast, geçen yirmi yılda dahi aydınlatılmadı. Hablemitoğlu davasında Nuri Gökhan Bozkır’ın çapraz sorgudaki ifadeleri ise karanlığı büyüttü. Bozkır’ın, birçok davada yargı mensupları tarafından kullanıldığı görüldü.
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen suikastlar, aradan geçen zamana rağmen karanlıkta kaldı. Suikastlar sonucu açılan davalar ise içinde barındırdığı kişiler ve dosyadaki iddialar nedeniyle tartışmalı hale geldi.
O dosyalardan birisi de Ankara’daki evinin önünde 18 Aralık 2002’de düzenlenen suikastla yaşamını yitiren Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’na ait. Hablemitoğlu suikastı üzerinden geçen yıllara rağmen aydınlatılmadı.
20 YILIN ARDINDAN GELEN İDDİANAME
Hablemitoğlu’nun katledilmesinden 20 Yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 364 sayfalık bir iddianame hazırlandı. İddianamede, FETÖ lideri Fethullah Gülen, örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve eski MİT’çi Enver Altaylı; Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlandı. Emekli Albay ve avukat Levent Göktaş, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve emekli binbaşı Fikret Emek'in Hablemitoğlu'nu "tasarlayarak öldürdükleri" öne sürüldü.
İddianame, cinayetin ‘kara kutusu’ olarak görülen, TSK’dan ihraç edilen eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır’ın, FETÖ kumpası Ergenekon davasında “Ergenekon’un 1 numarasını tanıdığını” ileri süren ve tanık da olan Zihni Çakır’ın telkinleriyle verdiği ifadelere dayandırıldı.
DURUŞMALAR BAŞLADI: “ÇAKIR İLE İDDİANAMEYİ YAZAN SAVCI SIK SIK GÖRÜŞÜRDÜ”
Cumhuriyet tarihinin son 30 yılının en karanlık cinayetlerinden biri olan Hablemitoğlu’nun öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşmalarında Bozkır da Çakır’ın kendisini yönlendirdiğini söyledi. Bozkır savunmasının devamında, Zihni Çakır ile iddianameyi yazan savcı Zafer Ergün ile sık sık görüştüğünü öne sürdü ve “Zihni Çakır dosya içindeki evrakları bana gönderip sorular sorardı. Bal köpüğü renkte bir aracın fotoğrafını da gönderip sanıklardan Tarkan’ın gönderip göndermediğini sormuştu” dedi.
İşkence gördüğünü söyleyen Bozkır, iddianamenin kendisine zorla söyletildiğini öne sürdüğü ifadeler ve yönlendirmelerle yazıldığına işaret etti.
HABLEMİTOĞLU DAVASINDA MİT TIR’LARI DAVASI NEDEN YER ALDI?
Hablemitoğlu dosyasında yer alanlar, verilen ifadeler, yakın döneme damga vuran davalar hakkında da kritik iddialar ve bilgiler içeriyordu. Bunlardan biri de MİT TIR’ları davasıydı.
Bozkır, Hablemitoğlu soruşturması sırasında, 2014 yılında yanı Ukrayna’ya kaçmadan bir yıl önce Berat Albayrak’a yakınlıklarıyla anılan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan ve dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan ile görüştüğünü iddia etti.
Bozkır, Türkiye’ye getirildikten sonra 8 Şubat 2022’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan ifadesinde İstanbul TEM Şube Müdürlüğü’ne dört defa gittiğini, MİT TIR’ları ve Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili önemli bilgilerinin olduğunu söylediğini fakat ifadelerinin resmiyete dökülmediğini öne sürdü. MİT TIR’ları davasına bakan İrfan Fidan’ın, Bozkır ile yaptığı görüşmeyi tutanağa almadığı iddiası dikkat çekiciydi.
ÇAPRAZ SORGUDA "GİZLİ TANIK" VERDİĞİNİ SÖYLEDİ
Nuri Gökhan Bozkır, 14 Mart’ta, Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmadaki çapraz sorguda avukat Vural Ergül'ün söz konusu görüşmelerle ilgili sorularına yanıt verdi.
Bozkır, silah ticaretinden, Ukrayna’da kendisini ziyarete gelen iktidara yakın iş insanlarına dair kritik ifadeler verdi.
Soruşturma sırasında verdiği ifadesinde, İrfan Fidan ve Mustafa Çalışkan ile MİT TIR’ları ve Hablemitoğlu suikastı üzerine bilgiler verdiğini söyleyen Bozkır, çapraz sorgusunda Fidan’a gizli tanık verdiğini öne sürdü.
Harp Okulu’nda öğrencisi olan ve bölük komutanlığını yaptığı üsteğmen Ahmet Yasin Güneş’i, kendisine yapılan “telkin” üzerine İrfan Fidan’a götürdüğünü iddia etti. Bozkır devamında, “İrfan Fidan Ahmet Yasin Güneş’i bu dosyayı gizli tanık olarak koymuş. İrfan Fidan, Ahmet Yasin Güneş’i beni takip görevi vermiş” dedi.
Bozkır’ın MİT TIR’ları davasına bakan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili şimdiki AYM Üyesi İrfan Fidan hakkındaki sözleri ise Fidan’ın avukatı tarafından verilen bir dava dilekçesinde doğrulandı.
KRİTİK DAVALARA GİZLİ TANIK YAPILAN İSİM IŞİD’E SİLAH GÖNDERMEKTEN YARGILANIYOR
Dava dilekçesinden bahsetmeden önce, Ahmet Yasin Güneş kimdi, Nuri Gökhan Bozkır ile ilişkileri nasıldı, yargılandıkları dava neydi?
Nuri Gökhan Bozkır’ın, İrfan Fidan ve Mustafa Çalışkan ile yaptığı görüşme sonrası, 2015 yılının Eylül ayında, Şanlıurfa’da durdurulan bir TIR’ın dorsesinde, soğan çuvallarına gizlenmiş tonlarca patlayıcı madde ele geçirildi.
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Nuri Gökhan Bozkır’ın liderliğindeki örgütün sevkiyatı gerçekleştirdiği ifade edildi. Ancak bu süreçte Bozkır, Ukrayna’ya kaçmıştı. Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Bozkır’ın kurulan suç örgütünde emekli polis Mesut Doğanay, Arif İzzet Sarıtaş, Ahmet Yasin Güneş ve Mehmet Oktar ile birlikte yönetici pozisyonunda olduğu ifade edildi. Bozkır, Doğanay, Sarıtaş ve Oktar hakkında “Silahlı Terör Örgütlerine Silah Sağlama” suçundan ceza istenirken, TSK’daki görevi 2017’de biten eski üsteğmen Ahmet Yasin Güneş dosyada şüpheli yapılmadı.
6 yıl sonra, 24 Eylül 2021 tarihinde, Ahmet Yasin Güneş hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “Silahlı Terör Örgütlerine Silah Sağlama” suçundan iddianame hazırlandı. Güneş hakkında soğan TIR’ları olayından 6 yıl sonra açılan davadan kısa süre sonra ise Bozkır Türkiye’ye getirildi.
Güneş, 22 Kasım 2021’deki beyanında, AYM Üyesi İrfan Fidan’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulunduğu dönemde, kendisiyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiğini öne sürdü. Güneş, İrfan Fidan ile görüşmelerinin ardından, birçok FETÖ davasında gizli tanıklık yaptığını, Fidan’ın isteği üzerine Bozkır’ı takip ettiğini söyledi.
IŞİD’e mühimmat sağlamak suçlamasıyla yargılanan Bozkır ve Güneş’in Fidan ile görüşmeler gerçekleştirmesi, gizli tanıklık yaptıklarını söylemesi akıllara Bozkır ve Güneş’in neden yıllarca yargıdan kaçırıldığı sorusunu getirdi.
Öte yandan Bozkır ve Güneş Fidan ile görüştüğünü söylerken, Fidan’ın avukatı da bu görüşmeleri doğruladı.
İRFAN FİDAN’IN AVUKATI BOZKIR’IN “EMNİYET’TE GÖRÜŞTÜK” İFADELERİNİ DOĞRULADI
İrfan Fidan’ın avukatı Taner Demir’in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu, “hakaret”, “iftira” ve “Terör örgütleriyle mücadelede görev almış kamu görevlisini hedef gösterme” suçlamalarını tarafıma yönelttiği suç duyurusunda, söz konusu görüşmelerden de bahsedildi.
Suç duyurusunda, Bozkır’ın MİT TIR’ları davasına Ahmet Yasin Güneş’i İrfan Fidan’a gizli tanık olarak verdiğine dair iddialarından bahsedildi ve şu ifadeler kullanıldı.
“2014 yılının ocak ayında Hatay ili Kırıkhan ilçesi ve Adana ili Ceyhan ilçesinde Suriye Türkmenlerine insani yardım malzemesi taşıyan MİT’e ait tırların FETÖ unsurlarınca şiddet uygulanarak durdurulması ve MİT mensuplarının deşifre edilmesi üzerine soruşturmayı devralan müvekkilim (İrfan Fidan), soruşturma kapsamında bir şahsın İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne başvurduğu ve TEM Şube Müdürlüğü’nde bulunduğu bilgisinin ilgili Emniyet Müdürü tarafından bildirilmesi üzerine Emniyet Müdürlüğü’ne gitmiş ve ilgili kişinin burada MİT TIR’larının durdurulması olayı kapsamında tanık olarak ifadesini almıştı. İfadesinde anlattığı hususlar tutanağa bağlanmış, bu tutanak da MİT TIR’larının durdurulması soruşturma dosyasına konulmuştur.”
İfadelere bakıldığında, Fidan’ın avukatının TEM Şube Müdürlüğü’nde yapılan görüşmeyi doğruladığı görüldü. Ayrıca, Bozkır’ın çapraz sorgusunda MİT TIR’ları davasında Ahmet Yasin Güneş’i gizli tanık verdiği de Fidan’ın avukatının suç duyurusundaki açıklamalarıyla doğrulanıyordu.
Suikastın üzerinden geçen 20 yılın ardından açılan Hablemitoğlu davasının sonunda, cinayetin bütün karanlık noktaları aydınlanır mı bilinmez… Ancak, yargı eliyle görülen hesaplaşmaların bir aracı olduğuna dair iddialar, davanın üzerinde bir gölge oluşturuyor.
Dava dosyası; kumpas davalarda yalancı tanıklık yapan Zihni Çakır’ın Nuri Gökhan Bozkır’ı yönlendirmesiyle oluşurken; Bozkır’ın birçok davada yargı mensupları tarafından kullanıldığını gösteriyordu. Bozkır’ın yönlendirildiği bir başka dava olan MİT TIR’larında da IŞİD’e silah göndermekten yargılanan isimlerin gizli tanıklık yaptığı iddiaları da yargının işleyişine ilişkin fikir veriyor.